Ülkemizde her ne kadar sayısı azalmakta olsa da bir evlilik gerçekleşeceği zaman kadının ailesinin erkekten veya erkeğin ailesinden ‘’başlık parası’’ adı altında belli bir meblağ para talep ettiği görülmektedir.
Peki belli bir borç ya da alacak-verecek ilişkisi yaratan başlık parası talebinin hukuki niteliği nedir? Başlık parasının örneğin boşanma olması durumunda iade edilmesinin istenilmesi mümkün müdür?
Geleneklere, yere örf ve adetlere dayanan bu uygulamanın hukuken bir karşılığı yoktur. Türk hukuk sistemi bu konuda bir düzenleme yapmamıştır ve başlık parası talebi ne yasak ne de yasaldır. Ancak başlık parasının talep edilmesi hukuka ve ahlaka aykırı bir eylemdir.
Başlık parası hukukumuz bakımından ‘’eksik borç’’ olarak kabul edilmektedir. Eksik borç; alacaklısına ve borçlusuna talep ve takip(icra takibi) hakkı tanımayan borçlardır. Kumar borcundan ve bahisten doğan borçlar, evlilik simsarlığından doğan borçlar ve başlık parası borcu eksik borç olarak kabul edilebilir. Eksik borcun tarafların aralarında anlaşması suretiyle borçlu tarafından alacaklıya ödenmesinin önünde hukuken bir engel yoktur ancak bu borcun hukuki yollara örneğin dava ya da icra takibi yoluna başvurarak talep ve tahsil edilmesi mümkün değildir.
Yargıtay da başlık parasını eksik borç olarak kabul etmektedir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/19529 E. 2014/20906 K.sayılı ve 24.06.2014 tarihli ilamına göre;
Davacı, davalı Y.. A..'ın kızı olan diğer davalı N.. A..'ı, oğlu M. Ö. ile evlendirebilmek için davalı babaya 6.000,00 TL güvence parası, 6.000,00 TL karşılığında altın ve 3.500,00 TL karşılığında giysi alınıp teslim edildiğini, davalı N. ile oğlunun evlendiğini ancak davalı Y.. A..'ın resmi nikah kıydırmadığını, resmi nikah istediklerinde kızının boşandığı eşinden nafaka aldığını ve davalının kızını alıp götürdüğünü, davalıların kendisini haksız yere 15.500,00 TL zarara uğrattıklarını belirterek davalılardan 15.500 TL alacağın tahsiline, mahkeme masraflarının davalılara yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
….
Dosya kapsamından davacı tarafından davalılara verilen paranın güvence parası başlık parası olarak verildiği anlaşılmıştır. Tanıklar da 5.000 TL'nin güvence parası olarak davacı tarafından davalı Yaşar'a verildiğini belirtmişlerdir. Davalılar da 5.000 TL güvence parasının davacı tarafından verildiğini kabul etmişlerdir. Kural olarak kişinin davranış özgürlüğü, hukuk ve genel ahlak kuralları ile sınırlıdır. Sözleşme özgürlüğünün hukuka aykırı olarak aşılması veya etkilenmesinin müeyyidesi BK.nun 19 ve 20. maddelerinde gösterilmiş ve böyle bir bağıtın hükümsüz olduğu kabul edilmiştir. Kişinin dilediği kimse ile evlenmesi, yasanın öngördüğü sınırlar içinde, temel hak ve hürriyetinin bir gereğidir. Kızın babasının evlenmeye razı olmasının karşılığı olarak güvence parası, başlık adı altında aldığı mal veya para, bu ölçüler içinde hukuka aykırı düşeceğinden, bunu sağlayan bağıt ve taahhütler de hükümsüz sayılmalıdır. Bu nedenlerle güvence parası olarak alınan 5.000 TL'nin davacıya iadesine karar verilmesi gerekmiştir…” gerekçeleri ile davacının diğer taleplerinin reddine ancak bahsi geçen evliliği temin maksatlı güvence bedeline yönelik talebin kabulüne karar verilmiştir. Evliliğin tarafların ortak ve hür iradeleri Medeni Kanun’un belirlediği ilkeler çerçevesinde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Medeni Kanun ve diğer kanunlarda evliliği temin maksatlı güvence parası (başlık parası) adı altında bir bedelin istenebileceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu ad altında ödenen paranın genel ahlaka ve kamu düzenine aykırı olduğu belirgindir. Genel ahlaka ve kamu düzenine aykırı olarak ödenen parada eksik borç niteliğindedir ve dava yoluyla talep edilemez. Bu durumda mahkemece, davanın belirtilen gerekçelerle tümden reddi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Karar özetinden de anlaşılacağı üzere ilk derece mahkemesi benzer gerekçelerle başlık parasının hukuaka ve genel ahlaka aykırı olduğunu ve bu yönde bir anlaşmanın geçersiz olduğunu dolayısıyla bu paranın iadesinin gerektiğini ifade ederken temyiz incelemesi neticesinde de mahkeme benzer gerekçeleri kabul etmekle birlikte başlık parasının eksik borç olması sebebiyle iadesinin ya da takibinin dava yoluyla sağlanamayacağına hükmetmiştir. Dolayısıyla başlık parasının iadesi tarafların aralarında anlaşmaları ile sağlanabilmekle birlikte bu işlemin dava ya da takip yoluyla sağlanması mümkün değildir.