Bu karar unutulma hakkının hukuki zeminini oluşturması bakımından oldukça önemli bir karar olup dönüm noktası niteliğindedir. Söz konusu karara konu olan olayların gelişimi şu şekildedir;
Başvurucu Mario Costeja González, kendi ismini Google arama motoruna yazdığında La Vanguardia gazetesinin González’in sosyal güvenlik borçları sebebiyle mülkünü satmasını haber yapan 19 Ocak ve 9 Mart 1998 tarihli sayfasına ait linklerin kaldırılması veya düzeltilmesi istemiyle İspanyol Veri Koruma Ajansına bir başvuru yapmıştır. İspanyol Veri Koruma Ajansı, Google’ın linkleri kaldırmasına karar vermiştir. Bu karar Google tarafından Ulusal Yüksek Mahkemeye taşınmıştır. Ulusal Yüksek Mahkeme, dava konusu olayın kişisel verilerin korunması ve arama motorlarının bu konudaki yükümlülüğü kapsamında, AB’nin 95/46/EC sayılı Direktifin dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiş, kararını vermeden önce ABAD’tan başvurucunun silme talebinin unutulma hakkı ile ilişkisi hakkında görüş talep etmiştir. ABAD, davaya konu olayda veri işleme faaliyetinin gerçekleştiğini, arama motorlarının da bu veri işleme faaliyeti bakımından denetleyici olarak kabul edilmesi ve sorumlu tutulması gerektiğini ifade etmiştir. ABAD, kişinin başkalarınca arama motorunda paylaşılan kişisel bilgilerine ilişkin linklerin, kişinin adı ile arama motoru sonuçlarında ilişkilendirilmemesi ve yayınlanan bu bilgilerin belli bir süre sonra ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etmiştir. Kişinin, unutulma hakkına sahip olduğu, kendisine ait verilerin silinmesini talep edebileceği açıkça ortaya konulmuş ve unutulma hakkı özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendirilmiştir.
Avrupa Birliği Adalet Divanının unutulma hakkını silme hakkı ve özel hayatın gizliliği hakkı ile bağlantılı olarak da olsa tanıdığı Google-İspanya Kararı; unutulma hakkının hukuki temelini oluşturmuş, unutulma hakkı taleplerinin karşılanabilmesine zemin hazırlamış ve unutulma hakkının yasal dayanaklara kavuşmasına kapı aralamıştır.
Google-İspanya Kararının ardından, Avrupa ülkelerinden internette yer alan içeriklerin kaldırılması talebiyle arama motoru Google’a 12.000’in üzerinde başvuru yapılmıştır. Google; kişilerin erişim engelleme ya da URL kaldırma taleplerini inceleme uygulamasına başlamış ve bu, unutulma hakkının hayata geçirilmesinde önemli bir aşama olmuştur. Google, talepleri değerlendirmekte ve bunlardan uygun gördüklerini kabul ederek söz konusu URL’yi kaldırmaktadır. Google, içeriğin hassas bilgilere, küçük yaşlarda gerçekleştirilen önemsiz suçlara, infaz edilmiş hükme ya da beraate ilişkin olması ve ilgili verinin varlığının açık bir şekilde kamu yararına hizmet etmemesi durumunda, URL’nin arama sonuçlarından kaldırılması lehine karar vermeye yatkın olduğunu ifade etmiştir. Aynı raporda içeriği arama motorlarından kaldırmama nedenleri de açıkça belirtmiştir: alternatif çözümlerin mevcut olması, teknik sebepler veya yinelenen URL’ler. Ayrıca, içeriğin kamu yararı için önemli olması hususu da bu nedenlerden biridir.
Unutulma hakkının uygulanmaya başlamasından sonra Google, unutulma hakkı kapsamında sonuçları yalnızca unutulma hakkının uygulanmasını kabul ettiği ülkelerde kaldırmıştır. Bu da ilgili arama sonuçlarının üçüncü ülkelerden görülebilmesi sonucunu doğurmuştur. Bu nedenle AB gözlemcileri, ilgili içeriklerin tüm Google sunucularından kaldırılmasını talep etmiştir. Google Danışma Kurulu ise 6 Şubat 2015’te unutulma hakkı üzerine hazırladığı raporda AB’de yaşayan kişilerin Google’a girdiklerinde otomatik olarak Google’ın yerel arama motoruna yönlendirildikleri, bu sebeple arama sonuçlarından yerel şekilde çıkarma yapmanın veri öznesinin haklarını korumak açısından yeterli olduğu, hatta AB dışında yaşayan vatandaşların isimle arama yapma sonucunda bilgiye ulaşma hakkının veri öznesinin unutulma hakkı ile yarışan bir hak olduğu ifade edilmiştir. Ancak Fransız Veri Koruma Otoritesi CNIL, AB vatandaşlarının gizliliğinin korumak için tek yolun Google’ın tüm web sitelerinden arama sonuçlarını çıkarması olduğunu, bir kişinin özel hayatının korunması hakkının “arama sonuçlarının görülebileceği coğrafi konuma” bağlı olamayacağını belirterek 2016’da Google’a 100.000 Euro ceza uygulamıştır. Google kararı Fransız yargı mercilerine; bu yargı mercileri ise ABAD’a taşımıştır. Süreç hala devam etmekte olup ABAD kararı beklenmektedir. ABAD kararı sonrasında; Google’ın arama sonuçlarını AB ülkeleri ile sınırlı olarak mı, küresel olarak mı kaldırması gerektiği konusu netleşecektir.
Keza ABAD’ın unutulma hakkına ilişkin 2014 tarihli kararı, AB üyesi devletlerde uygulanabilir nitelikte olup Türkiye açısından uygulanmamaktadır. Google kendi inisiyatifi ile AB üyesi olmayan İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre’de de unutulma hakkının gereğini yerine getirmekte olup, arama motoru hizmeti sağlayan şirketler kendi inisiyatifleri doğrultusunda Türkiye’yi de arama motorlarının unutulma hakkına ilişkin gerekleri yerine getirdiği bu ülkeler arasına alabilir.