İptal Davası ve Tam Yargı Davasının Farkları Nelerdir?

İptal Davası ve Tam Yargı Davasının Farkları Nelerdir?
5 Temmuz 2024

İPTAL DAVASI VE TAM YARGI DAVASININ FARKLARI

 

İdari dava türleri İdari Yargılama Usul Kanununda (İYUK) sayılmıştır. 2 tür idari dava vardır; 

 

  1. İptal Davaları
  2. Tam Yargı Davaları

 

İptal davaları; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep ve konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilen kişiler tarafından açılan davalardır. Menfaat hakka göre daha geniş bir kavramdır ve iptal davasının objektif niteliği gereğince bir idari işleme karşı dava açabilecek kişiler menfaati ihlal olunanlar olup oldukça geniştir.  Söz konusu menfaat güncel, meşru ve kişisel olmalıdır. Kişinin menfaati, maddi menfaat olabileceği gibi kişinin manevi varlığını ilgilendiren bir menfaat de olabilir.

 

Tam yargı davaları ise; idari işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olan kişiler ( hakları zarar görenler, eksilenler) tarafından açılan davalardır. Tam yargı davasında hak ihlali arandığından bu davayı yalnızca ilgili işlem veya eylemin muhtapları açabilir yani kapsam daha dardır. Tam yargı davası uygulamada belli bir parasal değerin idarece vatandaşlara ödenmesi şeklinde bir tazminat davası olarak görülmektedir.

 

Vergi davaları ve idari sözleşmelerden doğan davalar ise ayrı bir dava türü olmayıp yine iptal veya tam yargı davası olarak ortaya çıkarlar.

 

İdari yargılama hukukunda bireylerin haklarını zedeleyen işlem ve eylemlere karşı öncelikle işlemin iptali için iptal davası daha sonra da zarar mevcutsa bunun tazmini için tam yargı davası açılması mümkün olduğu gibi bu iki davanın aynı anda açılması da mümkündür.

 

İdari davaların açılması Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle gerçekleştirilir. Dilekçelerde olması gereken bazı unsurlar şunlardır;

 

  • Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası
  • Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,
  • Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,
  • Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,
  • Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası.

 

Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde 60, vergi mahkemelerinde otuz gündür.

 

 

İptal Davası ve Tam Yargı Davası Farkları Tablosu

   

 

  İdari yargılama hukukunda iptal davası ve tam yargı davası arasında birtakım farklılıklar mevcuttur;

 

İPTAL DAVALARI

TAM YARGI DAVALARI

  • Menfaat ihlali şartı aranır.
  • Hak ihlali şartı aranır.
  • Objektif bir davadır.
  • Subjektif bir davadır.
  • Davanın sonucunda verilen hüküm menfaati olan herkes için sonuç doğurur.
  • Davanın sonucunda verilen hüküm yalnızca davanın tarafları bakımından sonuç doğurur.
  • İdari eylemlere karşı açılamaz.
  • Hem idari işlemlere hem idari eylemlere karşı açılabilir.
  • İdari işlemlere karşı iptal davası açılması için idare mahkemelerinde 60 günlük, vergi mahkemelerinde ise 30 günlük süre mevcuttur.
  • Eylem veya işlemi öğrendikten itibaren 1 yıl, her halde 5 yıl içerisinde idareye zararının giderilmesi için başvurmak gerekir. Başvurunun reddedilmesi halinde, dava açmak için başvurunun reddi tarihinden itibaren 60 günlük süre mevcuttur.
  • İdari işlemin iptali için açılır.
  • İdareye karşı açılan bir tazminat davasıdır.
  • İptal davası konusu idari işlemin iptal edilmesi ilgili tüm kişiler bakımından sonuç doğurur.
  • Yalnızca hakkı ihlal edilip tam yargı davası açan kişiler bakımından sonuç doğurur.

 

İdare Hukuku Avukatlık ve Danışmanlık Ücretleri 2024

 

       İptal ve tam yargı davaları, idari para cezasına itiraz avukatlık ve danışmanlık ücretleri müvekkil ile avukat arasında somut olayın özelliklerine göre değişkenlik gösterir ve taraflar arasında serbest bir biçimde belirlenmektedir. Bu noktada avukatlar için asgari ücret niteliği gösteren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) önem arz eder. Avukatların bu tarifede belirtilen ücretlerin altında bir ücretle iş alması yasaktır. Bu asgari ücretler davaların karmaşıklığına, mahkemesine, sürecin uzunluğuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Ayrıca avukatlık asgari ücret tarifesi her yıl yenilenir ve güncellenir. Bunun yanında Ankara Barosu Avukatlık Tavsiye Ücret Tablosu mevcuttur. Bu ücret tarifesinin bir öneri niteliği taşıdığı da belirtilmelidir. Avukatlık ücretleri yine avukat ve müvekkil arasında; asgari ücret tarifesi, çalışma saatleri, davaya hazırlık süreci, delil toplama işlemleri, savunma stratejilerinin belirlenmesi, duruşmalar, müvekkil ile iletişim, avukatın deneyimi, uzmanlığı, bulunduğu şehir veya bölge gibi faktörlere bağlı olarak serbest bir şekilde belirlenmektedir.

 

Neticede idare hukuku özel kişiler ve tüzel kişiler ile devlet idareleri arasındaki ilişkileri yakından ilgilendiren ve düzenleyen bir hukuk dalıdır. Özellikle şirketler ve işletmelere sahip tüzel kişiler, idari para cezaları, belediyeler veya belediye encümenleri tarafından verilen müzik yayını yasağı, sigara para cezası, trafik cezası gibi idari işlemlerle sıkça karşılaşmaktadırlar. Özel bir uzmanlık gerektiren idari yargıda çözümlenecek bu tür uyuşmazlıklar için muhakkak alanında uzman bir avukattan hukuki destek alınması gerekir.

 

Önemle belirtmek gerekir ki bu yazıdaki bilgilerin tamamı genel bir bilgilendirme içermekte olup hukuki danışmanlık ve reklam gibi algılanmamalıdır.  Yaşanılan her bir olay ve uyuşmazlığın bağımsız biçimde ayrı bir hukuki değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Ayrıca her bir hukuki konu ve meselenin çözümü uzman bilgisi gerektirmektedir. Bu sebeple de karşı karşıya kaldığınız hukuki uyuşmazlıklar ve olaylar için yetkin bir avukattan hukuki danışmanlık almanızı, Yargıya taşınan uyuşmazlıklar açısından da dosyalarınızı yetkin bir avukat aracılığı ile takip etmenizi öneririz. Yukarıdaki makale ile ilgili olarak veya her türlü hukuki destek ve danışmanlık için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

 

İçeriklerimiz

Aşkın Sigortada Zamanaşımı: Prim İadesi Talebi Ne Zaman Başlar? - askin-sigortada-zamanasimi-prim-iadesi

Aşkın Sigortada Zamanaşımı: Prim İadesi Talebi Ne Zaman Başlar?

Yargıtay’a göre, aşkın sigortada prim iadesi talebi, ödemenin yapıldığı tarihte muaccel olur ve iki yıllık zamanaşımı bu tarihten itibaren başlar.

Sürekli İş Göremezlik Tazminatında AGİ Hesaba Katılmalı mı? - suerekli-is-goeremezlik-tazminatinda-agi-hesaba-katilmali-mi

Sürekli İş Göremezlik Tazminatında AGİ Hesaba Katılmalı mı?

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 10.02.2025 tarihli 2023/2944 E., 2025/2078 K. sayılı kararında AGİ dahil edilerek yapılan tazminat hesabını eksik inceleme sayarak kararı bozmuştur.

Araçtan Atlayan Yolcunun Ölümünde Sorumluluk Kimde?  - aractan-atlayan-yolcunun-oeluemuende-sorumluluk-kimde

Araçtan Atlayan Yolcunun Ölümünde Sorumluluk Kimde?

Araçtan atlayan yolcunun ölümü durumunda işletenin kusuru, kapı bozukluğu ve taşıma şekliyle değerlendirildi. Devamı için buraya tıklayın !!

Yargıtay’dan Emsal Karar: Müteselsil Sorumlulukta Kusur Oranına Bakılmadan Tazminat Ödenir  - mueteselsil-sorumlulukta-kusur-oranina-bakilmadan-tazminat

Yargıtay’dan Emsal Karar: Müteselsil Sorumlulukta Kusur Oranına Bakılmadan Tazminat Ödenir

Müteselsil sorumlulukta davalılar, zarar görene karşı kusur oranlarına bakılmaksızın tüm zarardan sorumludur. Kusur oranları sadece kendi aralarındaki rücu ilişkisine konu olabilir...

Çoklu Zarar – Tek Poliçe: Bölge Adliye Mahkemesinden Garameten Dağıtım İçtihadı !! - coklu-zarar-tek-police-garameten-dagitim-sigorta

Çoklu Zarar – Tek Poliçe: Bölge Adliye Mahkemesinden Garameten Dağıtım İçtihadı !!

Zarar gören birden fazla kişi varsa, sigortacının poliçe limiti, zarar görenler arasında adil şekilde paylaştırılır. Mahkemelerce garame hesabı yapılması zorunludur.

Yargıtay’dan Emsal Karar – Tahliye Taahhüdü, Kira Sözleşmesinden Sonraki Gün Düzenlendiyse Geçerlidir  - kira-avukati-tahliye-taahhuedue-kira-soezlesmesinden-sonraki-guen-duezenlendiyse-gecerlidir

Yargıtay’dan Emsal Karar – Tahliye Taahhüdü, Kira Sözleşmesinden Sonraki Gün Düzenlendiyse Geçerlidir

Kira sözleşmesinden sonra verilen tahliye taahhüdü, kiracının serbest iradesiyle düzenlenmiş sayılır. Tarihine itiraz eden kiracı, iddiasını güçlü delille ispatlamak zorundadır.

Koltuk Sigortası ile Sorumluluk Sigortası Arasındaki Fark – Yargıtay Kararı - zorunlu-ferdi-koltuk-sigortasi-ile-sorumluluk-sigortasi-arasindaki-fark

Koltuk Sigortası ile Sorumluluk Sigortası Arasındaki Fark – Yargıtay Kararı

Yargıtay, koltuk sigortasından yapılan ödemenin, ZMSS kapsamındaki işleten sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağına hükmetti.

Anayasa Mahkemesi: Arabulucunun Hatası İşçiye Yüklenemez - anayasa-mahkemesi-arabulucunun-hatasi-isciye-yueklenemez

Anayasa Mahkemesi: Arabulucunun Hatası İşçiye Yüklenemez

Anayasa Mahkemesi, arabulucunun hatası nedeniyle işçinin davasının reddedilmesini mahkemeye erişim hakkının ihlali saydı. Karar, 1 Temmuz 2025’te Resmî Gazete’de yayımlandı.

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.