Haksız Yere Açılan İcra Takibine Karşı Tazminat Talebi

Haksız Yere Açılan İcra Takibine Karşı Tazminat Talebi
13 Kasım 2024

YARGITAY'A GÖRE HAKSIZ YERE AÇILAN İCRA TAKİBİNE KARŞI TAZMİNAT TALEBİ MÜMKÜNDÜR

       Bilindiği üzere ilamsız icra yoluyla herhangi bir yazılı belge ve hatta gerçek bir borç ilişkisinin mevcudiyeti dahi gerekmeksizin herkesin herkese karşı icra takibi başlatabilmesi mümkündür. Bu durumda takibin borçlusu olan kişi gerçekten bir borcu olmamasına rağmen birçok hukuki prosedür ve masrafla karşı karşıya kalabilmektedir. Borca itiraz süresi olan 7 günlük süreyi kaçırması halinde mallarına haciz konulmasına veya borca süresi içerisinde itiraz etse bile 2-3 yıl kadar sürebilecek olan itirazın iptali davası ile karşı karşıya kalabilmektedir. Bu süreçler takip borçlusu gözüken kişi bakımından maddi ve manevi bir külfet oluşturmaktadır. Bu sebeple alacaklı olmadığı halde kusurlu biçimde icra takibi başlatan alacaklı aleyhine takip borçlusu gözüken kişinin manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur.

 

Yargıtay’a göre de alacaklı olmadığı halde icra takibi başlatan kişinin aleyhine borçlunun manevi-maddi  tazminat talep etmesi mümkündür.

 

            Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2019/2535 E., 2020/2544 K. sayılı ve 06.07.2020 tarihli ilamına göre; 

 

“Dava, haksız icra takibi ve haciz nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya borcu olmadığı halde aleyhine icra takibi başlatıldığını, kefil olan babasına karşı da takip başlatılarak evinde haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını babasının üzüntüden vefat ettiğini, davalıya borçlu olmadığının tespiti amacıyla açtığı menfi tespit davası sonunda Tarsus İş Mahkemesi'nin 2013/234 esas ve 2014/120 karar sayılı ilamı ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu karar ile davalı tarafından yapılan icra işleminin haksız olduğunun kanıtlandığını iddia ederek, oluşan maddi ve manevi zararının davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.

Davalı vekili, haciz işleminin yapılmasında herhangi bir hukuka aykırılık olmadığını, haczin yapıldığı esnada davacının borcu olmadığına dair mahkeme kararı bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

….

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; yapılan haciz işleminin haksızlığı sabit ise de 13.06.2008 tarihli haciz tutanağından haczedilen malların davacının babasına ait olduğu ve babasının da haciz tarihinden sonra ve dava tarihinden önce 08.11.2008 günü ardında mirasçıları olarak eşi ve üç çocuğunu bırakarak vefat ettiği anlaşılmaktadır. Şu halde, davacı lehine ancak miras payı oranında maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken haksız haczedilen eşya bedelinin tamamının hüküm altına alınması usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.

Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 Sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 Sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu nedenle de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz.

Somut davada, hatır için davacı tarafından verilen senette davacının babası da kefil olarak yer aldığı için her ikisine karşı da icra takibi başlatılmış ve kesinleşen takibe dayanarak davacının babasının evine hacze gidilmiştir. Davalının başlatmış olduğu icra takibi ve yapılan haczin haksızlığı sabit ise de ağır kusur ve kötü niyetli kabul edilemez. Şu halde; tüm bulgular birlikte değerlendirildiğinde manevi tazminatın şartları mevcut durumda oluşmadığından davanın tümden reddi gerekirken, kısmen kabulü doğru olmamış bu durumda kararın bozulmasını gerektirmiştir.”

 

      Kararın mefhumu muhalifinden anlaşılmaktadır ki bir kişinin alacaklı olmadığını, bir borç ilişkisinin mevcut olmadığını bildiği halde bir başka kişi aleyhine icra takibi başlatması ve devamında gerçekleşen haciz vb. işlemler neticesinde takip borçlusu gözüken kişinin maddi ve manevi tazminat isteminde bulunması mümkündür.

 

İçeriklerimiz

Aşkın Sigortada Zamanaşımı: Prim İadesi Talebi Ne Zaman Başlar? - askin-sigortada-zamanasimi-prim-iadesi

Aşkın Sigortada Zamanaşımı: Prim İadesi Talebi Ne Zaman Başlar?

Yargıtay’a göre, aşkın sigortada prim iadesi talebi, ödemenin yapıldığı tarihte muaccel olur ve iki yıllık zamanaşımı bu tarihten itibaren başlar.

Sürekli İş Göremezlik Tazminatında AGİ Hesaba Katılmalı mı? - suerekli-is-goeremezlik-tazminatinda-agi-hesaba-katilmali-mi

Sürekli İş Göremezlik Tazminatında AGİ Hesaba Katılmalı mı?

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 10.02.2025 tarihli 2023/2944 E., 2025/2078 K. sayılı kararında AGİ dahil edilerek yapılan tazminat hesabını eksik inceleme sayarak kararı bozmuştur.

Araçtan Atlayan Yolcunun Ölümünde Sorumluluk Kimde?  - aractan-atlayan-yolcunun-oeluemuende-sorumluluk-kimde

Araçtan Atlayan Yolcunun Ölümünde Sorumluluk Kimde?

Araçtan atlayan yolcunun ölümü durumunda işletenin kusuru, kapı bozukluğu ve taşıma şekliyle değerlendirildi. Devamı için buraya tıklayın !!

Yargıtay’dan Emsal Karar: Müteselsil Sorumlulukta Kusur Oranına Bakılmadan Tazminat Ödenir  - mueteselsil-sorumlulukta-kusur-oranina-bakilmadan-tazminat

Yargıtay’dan Emsal Karar: Müteselsil Sorumlulukta Kusur Oranına Bakılmadan Tazminat Ödenir

Müteselsil sorumlulukta davalılar, zarar görene karşı kusur oranlarına bakılmaksızın tüm zarardan sorumludur. Kusur oranları sadece kendi aralarındaki rücu ilişkisine konu olabilir...

Çoklu Zarar – Tek Poliçe: Bölge Adliye Mahkemesinden Garameten Dağıtım İçtihadı !! - coklu-zarar-tek-police-garameten-dagitim-sigorta

Çoklu Zarar – Tek Poliçe: Bölge Adliye Mahkemesinden Garameten Dağıtım İçtihadı !!

Zarar gören birden fazla kişi varsa, sigortacının poliçe limiti, zarar görenler arasında adil şekilde paylaştırılır. Mahkemelerce garame hesabı yapılması zorunludur.

Yargıtay’dan Emsal Karar – Tahliye Taahhüdü, Kira Sözleşmesinden Sonraki Gün Düzenlendiyse Geçerlidir  - kira-avukati-tahliye-taahhuedue-kira-soezlesmesinden-sonraki-guen-duezenlendiyse-gecerlidir

Yargıtay’dan Emsal Karar – Tahliye Taahhüdü, Kira Sözleşmesinden Sonraki Gün Düzenlendiyse Geçerlidir

Kira sözleşmesinden sonra verilen tahliye taahhüdü, kiracının serbest iradesiyle düzenlenmiş sayılır. Tarihine itiraz eden kiracı, iddiasını güçlü delille ispatlamak zorundadır.

Koltuk Sigortası ile Sorumluluk Sigortası Arasındaki Fark – Yargıtay Kararı - zorunlu-ferdi-koltuk-sigortasi-ile-sorumluluk-sigortasi-arasindaki-fark

Koltuk Sigortası ile Sorumluluk Sigortası Arasındaki Fark – Yargıtay Kararı

Yargıtay, koltuk sigortasından yapılan ödemenin, ZMSS kapsamındaki işleten sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağına hükmetti.

Anayasa Mahkemesi: Arabulucunun Hatası İşçiye Yüklenemez - anayasa-mahkemesi-arabulucunun-hatasi-isciye-yueklenemez

Anayasa Mahkemesi: Arabulucunun Hatası İşçiye Yüklenemez

Anayasa Mahkemesi, arabulucunun hatası nedeniyle işçinin davasının reddedilmesini mahkemeye erişim hakkının ihlali saydı. Karar, 1 Temmuz 2025’te Resmî Gazete’de yayımlandı.

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.