Ayıplı Çıkan Üründe Online Alışveriş Sitesinin Sorumluluğu

Ayıplı Çıkan Üründe Online Alışveriş Sitesinin Sorumluluğu
24 Aralık 2024

AYIPLI ÇIKAN ÜRÜNDE ONLİNE ALIŞVERİŞ SİTESİNİN SORUMLULUĞU

Günümüzde online alışveriş oldukça yaygın olduğundan online alışveriş sitelerinden alınan ürünlerin ayıplı çıkmasından kaynaklanan birçok uyuşmazlık da gündeme gelmektedir. Bu noktada satıcının mı yoksa online alışveriş sitesinin mi sorumlu olacağı tartışmalı bir konudur.

 

Yargıtay’ın eski içtihatlarına göre online alışveriş siteleri yalnızca aracılık rolleri bulunduğundan dolayı satıcıların sunduğu ve ayıplı çıkan ürünlerden sorumlu tutulmamaktaydı.

 

Ancak Yargıtay bu görüşünü değiştirmiş ve İnternetten satılan bir ürünün ayıplı olması halinde tüketiciye karşı, internet sitesi ve satıcının birlikte sorumlu olacağına karar vermiştir.

 

Karara konu olayda bir televizyon siparişi veren tüketiciye gönderilen ürünün kutusu açıldığında televizyon ekranının kırık olduğunu gören tüketici, tüketici hakem heyetine başvurmuştur. Alışveriş platformu kendisinin satıcı olmadığını sadece satıcı ile müşteri arasından aracı hizmet sağlayıcı olduğunu, bu sebeple satılan malın ayıplı olmasından kendisinin sorumlu tutulamayacağını savunmuştur. Ancak hem hakem heyeti hem de sonraki süreçte tüketici mahkemesi sipariş verilen internet alışveriş sitesinin sorumlu olduğuna karar vermiştir.

 

Kararın Yargıtay’ın önüne gelmesi ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ise Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun md. 48/5’e dayanarak internet alışveriş platformları her ne kadar satıcı olmasa da tüketici ile doğrudan muhatap oldukları ve özellikle tüketicinin yaptığı ödemeyi tahsil ettikleri gerekçesiyle internet alışveriş platformlarının satılan üründeki ayıptan satıcı ile birlikte sorumlu olduğu sonucuna varmıştır. 

 

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, 2022/3467 E., 2022/6446 K. Sayılı ve 29.09.2022 Tarihli Kararına göre;

 

“...Dava, tüketici hakem heyeti kararının iptali ile ayıplı malın yenisi ile değişimi veya satış bedelinin tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davalının sağlayıcı ve taşıyıcı olarak sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile hakem heyeti kararının iptaline, hasarlı ürünün davalıya iadesine ve ürün bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 

Davalı şirket mevcut hukuki ilişkide bir yandan elektronik aracı hizmet sağlayıcı, diğer taraftan ise alım satıma konu eşyanın kargo yoluyla taşınmasını üstlenen kişi konumunda olup davalının her iki açıdan sorumluluğu değerlendirilmelidir.

 Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ‘un 48/(5) maddesinde ‘’Oluşturdukları sistem çerçevesinde, uzaktan iletişim araçlarını kullanmak veya kullandırmak suretiyle satıcı veya sağlayıcı adına mesafeli satış sözleşmesi kurulmasına aracılık edenler, bu maddede yer alan hususlardan dolayı satıcı veya sağlayıcı ile yapılan işlemlere ilişkin kayıtları tutmak ve istenilmesi halinde bu bilgileri ilgili kurum, kuruluş ve tüketicilere vermekle yükümlüdür. Ancak bu fıkra kapsamında aracılık edenler, satıcı veya sağlayıcı ile yaptıkları sözleşmeye aykırı fiillerinden dolayı sorumludur. ‘’ şeklinde düzenleme yer almakta olup, madde gerekçesinde de bu fıkrada özellikle internet ortamında oluşturdukları sistem üzerinden satıcı veya sağlayıcıların mal ve hizmet satışına aracılık edenlerin sorumluluklarının düzenleme altına alındığı, uygulamada satıcı veya sağlayıcılar dışında onlara aracılık eden üçüncü kişilerin, oluşturdukları sistem çerçevesinde satıcı veya sağlayıcıların mal veya hizmetlerinin mesafeli yöntemle tüketicilere ulaşmasına aracılık etmekte oldukları, aynı zamanda satıcı veya sağlayıcı adına tüketiciden mal veya hizmetlerin bedelini de tahsil ettikleri, bu durumda bu kişilerin de satıcı veya sağlayıcılar gibi tüketicilere karşı maddede yazan hususlardan dolayı sorumlu olacakları, ancak bedel tahsil etmeden sadece satıcı veya sağlayıcılar ile tüketicilerin iletişime geçmelerine aracılık eden ve genellikle yer sağlayıcı niteliğine haiz olan internet sitelerinin bu fıkra hükümlerine tabi olmayacağı belirtilmiştir. Bu itibarla davalı taraf elektronik aracı hizmet sağlayıcı olarak sorumlu olup, mahkemenin buna ilişkin kabulü isabetlidir…”

Neticede belirtmek gerekir ki internetten satılan bir ürünün ayıplı çıkması halinde tüketiciye karşı, internet sitesi ve satıcı birlikte sorumlu olacaktır.

 

 

İçeriklerimiz

Danıştay’dan Emsal Karar: Görev Değişikliğinde Vekâlet Ücreti Davacıya Yüklenemez - danistay-dan-emsal-karar-goerev-degisikliginde-vekalet-uecreti-davaciya-yueklenemez

Danıştay’dan Emsal Karar: Görev Değişikliğinde Vekâlet Ücreti Davacıya Yüklenemez

Danıştay 6. Daire, görevsizlik kararının nedeni yasa değişikliği ise, davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğine karar vererek emsal nitelikte önemli bir içtihat oluşturd...

Yargıtay’dan Belirsiz Alacak Davalarına Net Sınır: Ek Dava Derdestlik Nedeniyle Reddedilir - belirsiz-alacak-davalarina-ek-dava-derdestlik-

Yargıtay’dan Belirsiz Alacak Davalarına Net Sınır: Ek Dava Derdestlik Nedeniyle Reddedilir

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ne göre; belirsiz alacak davasıyla alacağın tamamı dava konusu edilmiş sayılır. Aynı alacak kalemleri için açılan ek dava derdestlik nedeniyle usulden red...

İbra / İbraname Nedir? - ibra-ibraname-nedir

İbra / İbraname Nedir?

İbraname Nedir, Ne İşe Yarar? gibi sorulara yanıt bulun!

Yargıtay: Bedensel Zararda Uzlaşma Her Zaman Geçerli Sayılamaz - bedensel-zararda-uzlasma-gecerli

Yargıtay: Bedensel Zararda Uzlaşma Her Zaman Geçerli Sayılamaz

Bedensel zararlar teknik inceleme gerektirdiğinden, soruşturma aşamasındaki uzlaşmalar her zaman bağlayıcı değildir ve tazminat davalarını engellemez.

İhtiyati Hacizden Feragat ve Haricen Tahsil Karinesi: Tahsil Harcı Oranı %2,27 - ihtiyati-hacizden-feragat-ve-haricen-tahsil-harci

İhtiyati Hacizden Feragat ve Haricen Tahsil Karinesi: Tahsil Harcı Oranı %2,27

Yargıtay 12. HD, E. 2024/6714, K. 2025/59, 13.01.2025 sayılı karara göre, feragat ve hacizden vazgeçme, haricen tahsil karinesi oluşturur ve %2,27 tahsil harcı alınır.

İbra Belgesine Rağmen Tazminat Davası Açılabilir mi? - ibra-belgesine-tazminat-davasi-sigorta

İbra Belgesine Rağmen Tazminat Davası Açılabilir mi?

Ankara BAM 35. Hukuk Dairesi 2024/109 E., 2025/416 K., 20.03.2025 tarihli kararında, yetersiz ibranamenin dava sırasında geçersizliğinin ileri sürülebileceğini vurgulamıştır.

Hesap Kullanımında Dolandırıcılık Kastı: Yargıtay’dan Emsal Nitelikte Karar  - banka-hesap-dolandiricilik-kasti-iban

Hesap Kullanımında Dolandırıcılık Kastı: Yargıtay’dan Emsal Nitelikte Karar

Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2024/24160 E., 2025/3482 K. sayılı kararında, yalnızca banka hesabını kullandırmanın tek başına dolandırıcılık suçunu oluşturmayacağı vurgulanmıştır.

Muvazaa Nedir? - muvazaa-nedir

Muvazaa Nedir?

Muvazaa Nedir, Hangi Durumlarda Ortaya Çıkar? Hukuki Sonuçları Nelerdir? gibi sorulara yanıt bulun!

Velayet Hakkında Çocuğun Tercihinin Dikkate Alınması Zorunluluğu - velayet-cocugun-tercihinin-zorunlulugu-bosanma

Velayet Hakkında Çocuğun Tercihinin Dikkate Alınması Zorunluluğu

Yargıtay 2. HD, E. 2020/5946, K. 2021/437, 20.01.2021 tarihli kararda, idrak yetisine sahip çocuğun velayet konusundaki görüşünün alınması gerektiği vurgulanmıştır.

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.