Sigorta Poliçesinde Fırtına Teminatı: Yargıtay’dan Teminat Kapsamına İlişkin Önemli Bir Karar

Sigorta Poliçesinde Fırtına Teminatı: Yargıtay’dan Teminat Kapsamına İlişkin Önemli Bir Karar
2 Mayıs 2025

Sigorta Poliçesinde Fırtına Teminatı: Yargıtay’dan Teminat Kapsamına İlişkin Önemli Bir Karar

 

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 26.01.2023 tarihli 2022/300 E., 2023/560 K. sayılı kararında, sigorta poliçelerinde yer alan teminat klozlarının yorumlanmasına ve rizikonun teminat kapsamında olup olmadığının belirlenmesine dair önemli bir içtihada imza atmıştır.

Uyuşmazlık, davacının serasında 12.12.2013 tarihinde meydana gelen rüzgar kaynaklı hasarın sigorta poliçesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine ilişkindir. İlk derece mahkemesi, seradaki hasarın kuvvetli rüzgar nedeniyle oluştuğu ve bu nedenle sigorta teminatı kapsamında olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, poliçenin son sayfasında fırtına ve hortum hasarlarına dair açık klozlar bulunduğunu, burada 10 metre yükseklikte 62 km/saatten yüksek hızda esen rüzgarların etkisiyle meydana gelen zararların teminat kapsamında olduğunun belirtildiğini vurgulamıştır.

Mahkemece, bilirkişi raporunda tespit edilen 8 bofor şiddetindeki (62-74 km/saat arası) rüzgarın poliçe tanımına göre fırtına kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, poliçe dışı sayılması isabetli bulunmamıştır. Dahası, Yargıtay kararında, sigorta poliçesinin hükümlerinin açıkça teminat altına aldığı risklerin neler olduğu, hangi durumların kapsam dışı bırakıldığının sigortalıya açık şekilde bildirilip bildirilmediği ve sigortacının aydınlatma yükümlülüğü konularına da dikkat çekilmiştir.

Karar, sigorta sözleşmelerinde yer alan özel klozların yorumlanmasında; yalnızca genel kavramlara değil, teknik detaylara, meteorolojik ölçüm değerlerine ve poliçede geçen tanımlara uygun değerlendirme yapılmasının zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, sigortacının ispat yükünün bulunduğu ve şüphe hâlinde yorumun sigortalı lehine yapılması gerektiği ilkeleri bir kez daha vurgulanmıştır.

Sonuç olarak Yargıtay, fırtına şiddetindeki rüzgar nedeniyle meydana gelen zararın poliçe kapsamında olduğuna hükmederek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararını bozmuştur. Bu karar, özellikle tarım sigortalarında poliçe klozlarının dikkatle incelenmesi gerektiğini ve sigorta şirketlerinin aydınlatma yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmesi gerektiğini göstermektedir.

Sigorta poliçesinde “fırtına teminatı” açıkça yer alıyorsa, rüzgar şiddeti şartlara uygunsa ve bilirkişi bunu doğruluyorsa; mahkeme fırtına olmadığını iddia edemez. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi  2022/300 E.  ,  2023/560 K. 26.01.2023

 

YARGITAY KARARI:

 

11. Hukuk Dairesi         2022/300 E.  ,  2023/560 K.
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta poliçesine dayalı alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait seraların davalı nezdinde sigorta örtüsü altına alındığını, 12.12.2013 tarihinde meydana gelen hava olayları nedeniyle hasar görmesine rağmen eksper raporunda fırtına hasarı olduğu ve teminat kapsamı dışında kaldığının belirtilmesi nedeniyle ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL'nin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29.04.2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile talebini 840.480,25 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; poliçede hangi teminatların verildiğinin açıkça yazılı olduğunu, davacı tarafın hortum hasarı olduğu iddiasıyla hasar ihbarında bulunduğunu ancak yapılan ekspertiz çalışmaları sonucu hortum hasarına ilişkin bulgulara rastlanılmadığını, hasarın teminat kapsamında yer almayan fırtınadan kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemenin 17.02.2016 tarih, 2014/743 E. ve 2016/104 K. sayılı kararı ile dava konusu serada meydana gelen hasarın kuvvetli rüzgar nedeniyle oluştuğu ve sigorta poliçesinde kuvvetli rüzgar teminatı bulunmadığından hasarın teminat dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Birinci Bozma Kararı
Dairemizin 20.12.2017 tarihli, 2016/5230 E. ve 2017/7423 K. sayılı kararı ile davacı hortum hasarından söz ederken, davalının fırtınanın sebep olduğu hasarın teminat dışı olduğunu savunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise hasara kuvvetli rüzgarın sebep olduğunun ifade edildiği, sigorta poliçesi incelendiğinde, hortumun teminat kapsamına dahil olduğu ayrıca poliçenin son sayfasında fırtına ve hortum hasarına ilişkin kloz bulunduğunun anlaşıldığı, buna göre yağmur, kar, dolu ile beraber olsun olmasın münhasıran fırtına veya fırtına sırasında rüzgarın sürüklediği ve attığı şeylerin çarpması ve hortum etkisiyle sigortalı serada ve içindeki üründe doğrudan meydana gelecek zararların teminat kapsamına alındığı, meteoroloji verilerine göre ise 12.12.2013 tarihinde bölgede ölçülen maximum rüzgar hızının 12.7 m/s olduğu, saniyedeki hızı 10.8-17.1 mt arasındaki rüzgarların kuvvetli rüzgar, 17,2mt ve daha fazla olan rüzgarların fırtına olarak değerlendirildiği, Mahkemece, poliçede yer alan fırtına ve hortum klozunun incelenmediği, bu klozun meteoroloji verileri ile birlikte değerlendirilerek hasara sebep olan rüzgarın kuvvetli rüzgar mı fırtına mı olduğunun tespitinin gerektiği, poliçede ve genel şartlarda teminata dahil hasarlar ve teminat dışı hasarların sayıldığı ancak fırtına ve kuvvetli rüzgar hasarının açıkça iki başlık altında yer almadığı davacının, teminata dahil olan ve olmayan hasarlar konusunda sigortacı tarafından yeterince aydınlatılmadığını da ileri sürdüğü, Mahkemece, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 1409 uncu, 1423 üncü ve 1425 inci madde hükümleri de dikkate alınarak poliçe kapsamı ile birlikte fırtına ve hortum klozunun değerlendirilmesi ayrıca poliçenin kapsamına alınmayan teminat dışı hallerin tek tek, açıkça ve tereddüte mahal vermeyecek şekilde genel ya da özel şartlar altında sayılmasının gerekli olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılması ve 6102 sayılı Kanun'un 1409 uncu maddesi uyarınca ispat yükünün davalı sigortacıda olduğunun gözetilmesi gerekirken, poliçe hükümleri, ilgili kloz ve genel şartlar yeterince değerlendirilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddi yönünde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.


C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 15.10.2019 tarih, 2018/112 E. ve 2019/696 K. sayılı kararı ile 22.03.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre 12.12.2013 tarihinde meteorolojik verilere göre fırtına ve kuvvetli fırtına meydana geldiği, fırtına riskinin sigorta teminatı kapsamında kaldığı, poliçede yer alan klozlarda fırtına ve hortum hasarına yer verilmesi karşısında fırtına riskinin de teminat kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

D. İkinci Bozma Kararı
Dairemizin 05.11.2020 tarihli, 2020/2 E. ve 2020/4799 K. Sayılı kararı ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, gerekirse mahallinde keşif yapılarak Aksu Boztepe Tigem Otomatik Meteoroloji İstasyonu ve Antalya Havalimanı Meteoroloji Gözlem İstasyonundan hangisinin riziko tarihinde sigortalı seraların bulunduğu mahallin atmosfer koşulları bakımından esas alınması gerektiği, hasarın değerlendirilmesi bakımından hangi istasyonun verilerinin cari olduğu tespit edilerek, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

E. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 24.03.2021 tarihli heyet raporuna göre hasarın olay tarihinde meydana gelen rüzgarın kuvvetinin 8 bofor fırtına (17,2-20.7 m/sn veya 62-74 km/saat) kuvvetinde olması nedeniyle poliçedeki dolu, hortum, yangın, heyelan, deprem, taşıt çarpması, kar ve dolu ağırlığı, sel ve su baskını kapsamında olmayan fırtına nedeniyle poliçe teminatı kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; uyulan bozma ilamlarının davacı açısından usuli kazanılmış hak oluşturduğunu, aydınatma yükümlülüğünün davalı tarafından yerine getirildiğinin ispatlanamadığını, bozma sonrası alınan raporun yetersiz olduğunu, raporda belirtilen rüzgar hızının sigorta poliçe kapsamında olduğunu, bilirkişi raporunda zarar tespiti yapılmamasının bozmaya aykırı olduğunu, davalının hasarın poliçe kapsamı dışında kaldığını ispatlayamadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının meydana gelen hasardan sorumlu olup olmadığı, hasarın miktarı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6102 sayılı Kanun'un 1425 inci maddesi

3. Değerlendirme
Dava, Sera Sigorta Poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak, bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi raporu alınmış ve fırtınanın poliçe kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak Dairemizin ilk bozma ilamı ile dosyada mevcut sigorta poliçesi incelendiğinde, hortumun teminat kapsamına dahil olduğu ayrıca poliçenin son sayfasında fırtına ve hortum hasarına ilişkin kloz bulunduğunun anlaşıldığı, buna göre yağmur, kar, dolu ile beraber olsun olmasın münhasıran fırtına (10 mt. yükseklikte 62 km/saatten daha yüksek hızla esen rüzgarlar) veya fırtına sırasında rüzgarın sürüklediği ve attığı şeylerin çarpması ve hortum etkisiyle sigortalı serada ve içindeki üründe doğrudan meydana gelecek zararların teminat kapsamına alındığı belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda olay yerinde meydana gelen meteorolojik hadisenin rüzgar kuvvetinin 8 bofor fırtına (17,2-20.7 m/sn veya 62-74 km/saat) kuvvetinde olduğu tespit edilmesine karşın poliçe kapsamında olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Bozma ilamında açıkça belirtildiği gibi poliçenin son sayfasında fırtına ve hortum hasarına ilişkin klozun bulunduğu ve 10 mt. yükseklikte 62 km/saatten daha yüksek hızla esen rüzgarların etkisiyle sigortalı serada ve içindeki üründe doğrudan meydana gelecek zararların teminat kapsamında olduğu dikkate alındığında davaya konu zararın poliçede belirtilen şiddetteki fırtına nedeniyle oluştuğu ve poliçe kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda tazminat yönünden inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İçeriklerimiz

Anayasa Mahkemesi’nden Emsal Karar: Eş Durumu Reddi Aile Hayatını İhlal Etti - es-durumu-atamalarinda

Anayasa Mahkemesi’nden Emsal Karar: Eş Durumu Reddi Aile Hayatını İhlal Etti

Anayasa Mahkemesi, eş durumu atamalarında aile birliği ile kamu hizmeti dengesini değerlendirerek, bireyin aile hayatına saygı hakkının korunması gerektiğini vurgulamıştır.

Avukatlık Disiplin Hükümlerine Anayasa Mahkemesi'nden İptal: Keyfîliğe Karşı Hukuki Güvence - avukatlik-disiplin-huekuemlerine-anayasa-mahkemesi-iptal

Avukatlık Disiplin Hükümlerine Anayasa Mahkemesi'nden İptal: Keyfîliğe Karşı Hukuki Güvence

Anayasa Mahkemesi, 6 Mart 2025 tarihli kararıyla avukatlara yönelik disiplin hükümlerini iptal etti. Karar, 22 Mayıs 2025’te Resmî Gazete’de yayımlanarak kamuoyuna duyuruldu.

Yargıtay’dan Emsal Karar: Takipteki İşleyecek Nafaka Kesinlik Sınırını Etkiler - nafaka-talebi-kesinlik-sinirini

Yargıtay’dan Emsal Karar: Takipteki İşleyecek Nafaka Kesinlik Sınırını Etkiler

Yargıtay 12. HD, E. 2023/3312, K. 2024/303, 15.01.2024 sayılı kararda, takipte talep edilen işleyecek nafaka belirsiz olduğundan kararın miktar itibarıyla kesin olmadığı belirtilmi...

Sigorta Tahkim Komisyonunda Parasal Sınırlar Güncellendi!! - sigorta-tahkiminde-parasal-sinirlar-guencellendi

Sigorta Tahkim Komisyonunda Parasal Sınırlar Güncellendi!!

21 Mayıs 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile Sigorta Tahkim Komisyonuna ilişkin parasal sınırlar güncellenmiş, itiraz ve temyiz sınırlarında değişiklik yapılmıştır.

Trafik Kazası Sonrası Olay Yerinin Terk Edilmesi: Salt Maddi Zararda Dahi Rücu Sebebi Sayılabilir mi? - trafik-kazasi-sonrasi-olay-yerinin-terk-edilmesi

Trafik Kazası Sonrası Olay Yerinin Terk Edilmesi: Salt Maddi Zararda Dahi Rücu Sebebi Sayılabilir mi?

Yargıtay 4. HD, E. 2024/11202, K. 2025/2473, 13.2.2025: Olay yerinin haklı neden olmaksızın terk edilmesi, salt maddi zararda dahi sigortacının rücu hakkını doğurur. Tüm detaylar b...

AYM: Zamanaşımı Nedeniyle Reddedilen Birleşen Dava, Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Etti !! - aym-zamanasimi-nedeniyle-reddedilen-birlesen-dava-mahkemeye-erisim-hakkini-ihlal-etti

AYM: Zamanaşımı Nedeniyle Reddedilen Birleşen Dava, Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Etti !!

16.05.2025 tarihli Anayasa Mahkemesi kararıyla, cismani zarardan doğan birleşen davanın zamanaşımı gerekçesiyle reddi, mahkemeye erişim hakkının ihlali sayıldı. Tüm detaylar bu yaz...

19 MAYIS’IN 106. YILINDA, KURTULUŞ MEŞALESİNİN YAKILDIĞI BU ANLAMLI GÜNÜ SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUZ ! - 19-mayis-in-106-yilinda-kurtulus-mesalesinin-yakildigi-bu-anlamli-guenue-saygi-ve-minnetle-aniyoruz

19 MAYIS’IN 106. YILINDA, KURTULUŞ MEŞALESİNİN YAKILDIĞI BU ANLAMLI GÜNÜ SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUZ !

19 Mayıs 1919'da yakılan kurtuluş meşalesiyle başlayan bağımsızlık mücadelesini ve Atatürk’ü saygıyla anıyor, gençliğe emanet edilen bu kutlu mirasa sahip çıkıyoruz.!!

Antalya, Diyarbakır ve Kayseri’de Yeni Bölge İdare Mahkemeleri Kuruldu!! - yeni-boelge-idare-mahkemeleri-kuruldu

Antalya, Diyarbakır ve Kayseri’de Yeni Bölge İdare Mahkemeleri Kuruldu!!

17 Mayıs 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kararla, Antalya, Diyarbakır ve Kayseri’de üç yeni Bölge İdare Mahkemesi ile Diyarbakır’da 2. Vergi Mahkemesi kurulmasına karar ver...

İnşaat Sigortalarında Davaya Muvafakat Şartı: Lehdarın Rızası Zorunlu mu? - insaat-sigortalarinda-muvafakat-sarti-lehdarin

İnşaat Sigortalarında Davaya Muvafakat Şartı: Lehdarın Rızası Zorunlu mu?

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2023/5253 E., 2024/2187 K. sayılı kararında, yüklenicinin zararı gidermesine rağmen lehdarın muvafakat vermemesini dürüstlük kuralına aykırı bularak, taz...

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.