Rizikoyu Bilip Prim Tahsilatı Yapan Sigortacının Sorumluluğu

Rizikoyu Bilip Prim Tahsilatı Yapan Sigortacının Sorumluluğu - 157

RİZİKOYU BİLİP PRİM TAHSİLATI YAPAN SİGORTACININ SORUMLULUĞU

Yargıtay’a göre sözleşmeyi ayakta tutup rizikoyu bilmesine rağmen prim tahsilatını gerçekleştiren sigortacinin daha sonra sözleşmeyle bağlı olmadığını iddia etmesi "dürüstlük ilkesi" ile bağdaşmaz.

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2022/446 E. 2023/802 K. Sayılı ve 13.09.2023 Tarihli kararına göre;

“...somut olay değerlendiğinde; dava dışı ... Temizlik Ltd. Şti. nin davacıların oğlu ... ... için 20.09.2013-20.09.2014 tarihlerini kapsayan poliçe ile ferdi kaza sigortası yaptırdığı, 20.09.2013 tarihinde ödenmesi gereken sigorta priminin ödenmediği ve 18.10.2013 tarihinde gerçekleşen kazada ... ...'ın vefat etmesiyle riziko gerçekleştikten sonra 31.10.2013 tarihinde sigorta ettiren şirketin çalışanları adına ... ...'ı da kapsayacak şekilde toplu prim ödemesi yaptığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda bahsedildiği üzere, sigortacının rizikoyu taşıma yükümlülüğü, bir diğer ifade ile rizikonun gerçekleşmesi hâlinde sorumlu olabilmesi, sigorta ettirenin sözleşmenin akdinden sonra ödediği ilk prim ile başlamaktadır. Yani sigorta ettiren hiç ödeme yapmamış ise bunun en önemli sonucu sigorta himayesinin başlamaması olacaktır. Somut olayda, kazadan önce prim ödemesinin yapılmadığı hususu çekişmesizdir. Bu durumda Mahkemece de benimsendiği üzere sigorta himayesi başlamadan kaza gerçekleştiğinden sigortacının sorumluluğunun bulunmadığı düşünülebilirse de, kazadan sonra prim ödemesinin yapıldığı, yapılan ödemenin iade edilmediği gözden kaçırılmamalıdır.

Özel Daire kararında da belirtildiği üzere, Yargıtayın yerleşik uygulamasında sigortacının sözleşmeyi ayakta tutma iradesine önem verilmektedir. Bu durumda, prim peşinatının rizikodan önce yatırılmaması nedeniyle sigortacının sorumluluğunun başlamadığı hâllerde, sigortacının; olaydan ve ihbardan, diğer anlatımla rizikoyu öğrendikten sonra primleri tahsil etmesi, sonrasında geri vermemesi ve bir ihtarla da sözleşmeyi feshetmemesi hâlinde sözleşmeyi ayakta tuttuğu değerlendirilmektedir. Bu şekilde sözleşmeyi ayakta tutup rizikoyu bilmesine rağmen prim tahsilatını gerçekleştiren sigortacının daha sonra sözleşmeyle bağlı olmadığını iddia etmesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesinde düzenlenen "dürüstlük ilkesi" ile bağdaşmaz…”

 

İçeriklerimiz

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.