Kamu İhalelerinde İtiraz Ücreti İadesine Anayasa Mahkemesi Engeli

Kamu İhalelerinde İtiraz Ücreti İadesine Anayasa Mahkemesi Engeli
1 Nisan 2025

Kamu İhalelerinde İtiraz Ücreti İadesine Anayasa Mahkemesi Engeli

4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Kamu İhale Kurumu” başlıklı 53. maddesinin “Kurumun Gelirleri” bölümünde yer alan “J” fıkrasına eklenen ek paragrafta, başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı bulunması durumunda itirazen şikâyet başvuru bedelinin iadesine dair hüküm yer almaktaydı. Söz konusu düzenlemede; Kurul kararıyla başvuru sahibinin haklı bulunduğu iddialar kapsamında, şikâyet başvuru bedelinin iadesine karar verileceği, başvurunun bildirimini takiben 30 gün içerisinde Kuruma yazılı talep ile bedelin talep edilmesi halinde, talep tarihini izleyen 30 gün içerisinde iadenin gerçekleştirileceği ve son ödeme tarihine kadar geçen süre için faiz işleyeceği belirtilmekteydi. Diğer durumlarda ise bedelin iade edilmeyeceği öngörülmüştü.

Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin oy birliğiyle verdiği karara göre; düzenlemenin ilk ve son cümleleri iptal edilmiştir. Ayrıca, ek paragrafta yer alan ikinci cümlenin de uygulama imkânı kalmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçesinde, “başvuru sahibinin şikâyet başvurusunda haklı çıktığı iddiaların dikkate alınmaksızın, iddialarının tamamında haklı çıkması durumunda başvuru bedelinin iade edilmesini öngören kuralların kişilere aşırı bir külfet yüklediği” ifadesi yer almakta; bunun, kamu yararı ile mülkiyet hakkı arasında gözetilmesi gereken adil dengeyi kişi aleyhine bozarak orantısız bir sınırlamaya neden olduğuna hükmedilmiştir. Sonuç olarak, ilgili düzenlemenin Anayasa’nın 13. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptali kararlaştırılmıştır.

Kararın, Resmi Gazete’de yayımlanmasından yaklaşık dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. Bu durum, kamu ihale süreçlerinde uygulanan usul ve esasların Anayasa’ya uygunluğunun yeniden değerlendirilmesinin bir göstergesi olarak dikkat çekmektedir. İlgili karar, kamu yararı ile bireylerin mülkiyet hakkı arasında kurulan dengenin yeniden gözden geçirilmesi açısından önemli bir içtihat olarak yorumlanabilir.

 

İtirazen Şikâyet Başvurusundaki Başvuru Bedelinin İade Edilmesini İddiaların Tamamında Haklı Çıkılması Şartına Bağlayan Kurallara İlişkin İtiraz Başvurusu Hakkında Karar

Anayasa Mahkemesi 25/12/2024 tarihinde E.2024/85 numaralı dosyada, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53. maddesinin (j) fıkrasına 7421 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle eklenen dördüncü paragrafın birinci ve üçüncü cümlelerinin Anayasa’ya aykırı olduklarına ve iptallerine, iptal hükmünün kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir.

İtiraz Konusu Kurallar

İtiraz konusu kurallarda, Kamu İhale Kurumuna (Kurum) itirazen şikâyet başvurusunda bulunan kişinin iddialarının tamamında haklı çıkması durumda yatırdığı başvuru bedelinin iade edilmesi öngörülmüştür.

Başvuru Gerekçesi

Başvuru kararında özetle; Kuruma yapılan itirazen şikâyet başvurularında birden fazla iddianın söz konusu olduğu durumlarda kişilerin bazı iddialarında haklı bazılarında da haksız çıkmasının doğal olduğu, başvuru bedelinin bazı iddiaların haksız olduğu gerekçesiyle iade edilmemesinin mülkiyet hakkıyla bağdaşmadığı, başvurusunda kısmen haklı çıkan kişi ile tamamen haksız çıkan kişinin aynı şekilde değerlendirildiği belirtilerek kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Kişinin ihale sürecine yönelik olarak ileri sürdüğü iddiaların yersiz olup olmadığı bu iddiaları inceleyen makamın değerlendirmesi sonucu netlik kazanabilecek bir husustur. Ayrıca öne sürülen ve yersiz olduğu kabul edilen tüm iddiaların kötü niyetli bir şekilde ileri sürüldüğünün söylenmesi mümkün değildir. Bir başka ifadeyle kişinin doğruluğuna inandığı bir iddiayı inceleyen makamın bu iddiayı yersiz kabul ederek reddetmesi olağandır. 

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 54. maddesinde itirazen şikâyet başvurusu, dava açılmadan önce tüketilmesi zorunlu idari başvuru yolu olarak öngörülmüştür. Dolayısıyla başvuru sahibinin bu yolu tüketmeden dava açması mümkün değildir. Zorunlu başvuru yolunda ileri sürülen iddialarının bir kısmında haklı çıkan başvuru sahibine itiraz konusu kurallar uyarınca başvuru bedelinden herhangi bir iade yapılmayacaktır. Bununla birlikte başvuru sahibinin iddialarının en azından bir kısmının Kurum tarafından haklı bulunmasının, ihaleyi yapan idarenin ihale sürecindeki bazı işlemlerinin hukuka aykırı olduğunun kabulü anlamına geleceği de açıktır. Bu durumda kurallar gereği idarenin hukuka aykırı işleminin sonuçlarından dolayı kişilere külfet yüklemesi ise kaçınılmaz olacaktır. Kişinin Kuruma yatırdığı bedeli ihaleyi yapan idareye karşı açacağı ayrı bir dava ile idareden isteyebileceği söylenebilse dahi ayrı bir davaya zorlanıyor olması yeni bir külfet olarak nitelendirilebilecektir.

Bu itibarla başvuru sahibinin şikâyet başvurusunda haklı çıktığı iddiaları dikkate alınmaksızın iddialarının tamamında haklı çıkması durumunda başvuru bedelinin iade edilmesini öngören kuralların kişilere aşırı bir külfet yüklediği, kamu yararı ile mülkiyet hakkı arasında gözetilmesi gereken adil dengeyi kişi aleyhine bozarak orantısız bir sınırlamaya neden olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralların Anayasa’ya aykırı olduklarına ve iptallerine karar vermiştir. 

İçeriklerimiz

Kasti Eylem de Trafik Kazasıdır: Sigortacı Üçüncü Kişiye Karşı Sorumludur - kasti-eylem-de-trafik-kazasidir-sigortaci-uecuencue-kisiye-karsi-sorumludur

Kasti Eylem de Trafik Kazasıdır: Sigortacı Üçüncü Kişiye Karşı Sorumludur

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, kasti eylemle meydana gelen kazalarda sigortacının üçüncü kişiye karşı sorumluluğunun devam ettiğini belirledi. Kasti eylem teminat dışı değil, sadece ...

Müterafik Kusur ve Hatır Taşıması Kümülatif Uygulanamaz! - mueterafik-kusur-ve-hatir-tasimasi-kuemuelatif-uygulanamaz

Müterafik Kusur ve Hatır Taşıması Kümülatif Uygulanamaz!

Yargıtay, müterafik kusur ve hatır taşıması indiriminin kümülatif uygulanamayacağını belirtti. Tazminatta sıralı indirim esastır; yanlış uygulama, hakkaniyet ve denkleştirici adale...

Maluliyet Raporu Gelmeden Yapılan Ödeme: Lütuf Ödemesi midir? - maluliyet-raporu-gelmeden-yapilan-oedeme-luetuf-oedemesi

Maluliyet Raporu Gelmeden Yapılan Ödeme: Lütuf Ödemesi midir?

Sigorta şirketinin maluliyet raporu alınmadan ve zorlayıcı neden olmadan yaptığı ödeme lütuf ödemesidir. Bu nedenle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak geri istenmesi mümkün...

Eser Sözleşmesinde Ceza Koşulu Zararı Sınırlandırmaz: Alacaklı, Kusur İspatıyla Fazlasını da Talep Edebilir - eser-soezlesmesinde-ceza-kosulu-zarari-sinirlandirmaz-alacakli-kusur-ispatiyla-fazlasini-da-talep-edebilir

Eser Sözleşmesinde Ceza Koşulu Zararı Sınırlandırmaz: Alacaklı, Kusur İspatıyla Fazlasını da Talep Edebilir

Eser sözleşmesinde cezai şart zararı sınırlandırmaz. Alacaklı, borçlunun kusurunu ispatlarsa, ceza tutarını aşan zararını da talep edebilir.

Ruhsat Sahibi İşleten Değilse: Davacıdan Bu Durumu Bilmesi Beklenemez! - ruhsat-sahibi-isleten-degilse-davacidan-bu-durumu-bilmesi-beklenemez

Ruhsat Sahibi İşleten Değilse: Davacıdan Bu Durumu Bilmesi Beklenemez!

Trafik kaydında ruhsat sahibi işleten olmayabilir. Davacının bunu bilmesi beklenemez. Bu durumda ruhsat sahibine dava açılsa dahi vekâlet ücreti yüklenemez

İdarenin Hizmet Kusuru İddiasına Dayalı Kasko Sigortası Rücu Davalarında Yargı Yolu - kasko-sigortasi-ruecu-davalarinda-yargi-yolu

İdarenin Hizmet Kusuru İddiasına Dayalı Kasko Sigortası Rücu Davalarında Yargı Yolu

İstanbul BAM 8. Hukuk Dairesi 2025/1397 E., 2025/1062 K. kararında; kasko sigortacısının idareye rücu davasında görevli yargı yolunun adli yargı olduğu hükme bağlandı.

Hatır Taşımacılığı İndirimi Sadece Hatır İçin Taşıyana Uygulanır - hatir-tasimaciligi-indirimi-sadece-hatir-icin-tasiyana-uygulanir

Hatır Taşımacılığı İndirimi Sadece Hatır İçin Taşıyana Uygulanır

Yargıtay 2025/2459 E., 2025/8104 K. sayılı kararında, hatır taşıması indiriminin yalnızca hatır için yolcu taşıyan sürücü lehine uygulanabileceğini, karşı araç sürücüsü ve sigortac...

Kesin Süre Sonrası Yatırılan Bilirkişi Ücretinin Kabulü: Usul Ekonomisi ve Makul Sürede Yargılama Hakkı - kesin-suere-sonrasi-yatirilan-bilirkisi-uecretinin-kabulue-usul-ekonomisi-ve-makul-suerede-yargilama-hakki

Kesin Süre Sonrası Yatırılan Bilirkişi Ücretinin Kabulü: Usul Ekonomisi ve Makul Sürede Yargılama Hakkı

Kesin süreden sonra yatırılan bilirkişi ücretinin geçerli sayılması, usul ekonomisi ve makul sürede yargılanma hakkı kapsamında yargılamayı geciktirmez. Yargı kararlarıyla destekle...

Bir Usulsüz Tebligat, İcra Takibini Nasıl Kesinleştirir? - bir-usulsuez-tebligat-icra-takibini-nasil-kesinlestirir

Bir Usulsüz Tebligat, İcra Takibini Nasıl Kesinleştirir?

Usulsüz tebligatla kesinleşen icra takibinde oluşan zararlar nedeniyle PTT ve Adalet Bakanlığı’nın müteselsil sorumluluğu, Yargıtay kararları ışığında hukuki dayanaklarıyla değerle...

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.