İdari rejimi benimseyen hukuk devletlerinde idari uyuşmazlıklar, idari mahkemeler, idare hukuku kuralları, idari yargılama usulü ve bu usulde yer alan mekanizmalar kendisine has bir hukuki rejime tabidir. İdari rejimin benimsendiği Türk idari yargılama sisteminde de usule ilişkin birtakım mekanizmalar mevcuttur. Bu mekanizmalardan biri de yürütmenin durdurulması müessesesidir. Bu müessese her hukuki gelişmede olduğu gibi bir ihtiyacın neticesinde inşa edilmiştir.
Yürütmenin durdurulması müessesesi idari yargılama usulünde bir geçici koruma tedbiri olarak düzenlenmiştir. Türk hukukunda müesseseye ilişkin temel düzenleme Anayasa md. 125 ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu md. 27 hükümlerinde yer almaktadır.
Yürütmenin durdurulması kararlarını; ‘’İlgililerin bir idari davada, idari yargı mercilerince iptalini istediklerini idari işlemlerin uygulanmasının yine ilgililerin talebi üzerine, dava sonuna bırakılmasını veya ertelenmesini sağlayan geçici bir tedbir’’ olarak tanımlamak mümkündür.
İdare tarafından tesis edilen, bireylerin hak ve durumlarını doğrudan etkileyen, icrai ve hukuka uygunluk karinesinden yararlanan işlemlere idari işlem adı verilmektedir. Bu işlemlerde yer alan yetki, sebep, şekil, konu ve maksat unsurlarındaki hukuka aykırılıklar sebebiyle bu işlemlerin iptal edilmesi amacıyla açılan dava ise yine idari yargılama usulüne özgü bir dava türü olan iptal davasıdır. Ancak gerek davaların çok uzun sürmesi gerekse de dava sonucunda işlem iptal edilse dahi ortaya çıkan zararı tazmin etmenin imkansız hale gelmesi söz konusu olabilmektedir.
Bahsedilen bu sakıncalara karşı yürütmenin durdurulması müessesesi geliştirilmiştir. Yürütmenin durdurulması ile dava konusu idari işlem davanın başında, davanın sonuna kadar askıya alınmakta, hüküm ve sonuçları ertelenmekte, telafisi imkansız zararların oluşması ve idarenin ağır bir tazminat yükü altında kalmaması amaçlanmaktadır.
Bir idari işleme karşı açılan bir iptal davasında yürütmenin durdurulması kararı verilmesi ile işlem tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte, dava sonuçlanıncaya ya da idarenin savunması alınıncaya kadar askıya alınır.
Yürütmenin durdurulması kararlarının hukuki niteliği tartışmalı olup ara karar ya da geçici tedbir kararı olduğu yönünde görüşler vardır. Yürütmenin durdurulması kararları uygulamada idari yargı yerlerince bir ara karar gibi tesis edilmektedir ve esası itibariyle de özel hukukta ihtiyati tedbir müessesesine benzemektedir.