Eşin Eve Dönmesine Yönelik İhtar, Önceki Kusurların Affı Niteliğindedir !!

Eşin Eve Dönmesine Yönelik İhtar, Önceki Kusurların Affı Niteliğindedir !!
13 Mayıs 2025

Eşin Eve Dönmesine Yönelik İhtar, Önceki Kusurların Affı Niteliğindedir !!

Boşanma davalarında eşlerden biri, geçmişte yaşanan bazı olumsuz davranışları (örneğin ilgisizlik, hakaret, eve geç gelme vs.) gerekçe göstererek dava açabiliyor. Ancak Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, bu tür davranışlar affedildiyse veya en azından görmezden gelinip birlikte yaşamaya devam edildiyse, daha sonra boşanma sebebi olarak ileri sürülemiyor.

Özellikle eşine “eve dön” şeklinde ihtar çeken taraf, bu ihtardan önceki olayları affetmiş ya da hoşgörüyle karşılamış sayılıyor. Çünkü bu tür bir davranış, evliliği devam ettirme niyetini açıkça gösteriyor. Bu durumda, geçmişte yaşanan ve affedilen olayların boşanma davasına konu edilmesi hukuken mümkün değil.

Bu durum, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2020/2125 E., 2020/3438 K., 29.06.2020 tarihli kararında açıkça ifade edilmiştir:
 "Eşine evine dön ihtarı çeken taraf, eşin ihtar öncesi kusurlarını affettiği veya en azından hoşgörüyle karşılamış sayılır. Affedilmiş veya hoşgörüyle karşılanmış olaylar ise boşanma sebebi olamaz."

 

 

YARGITAY KARARI:

 

2. Hukuk Dairesi         2020/2125 E.  ,  2020/3438 K.

 

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı-karşı davalı erkek, 04.09.2014 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı boşanma davası açmış, davalı -karşı davacı kadın ise 21.10.2014 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı karşı boşanma davası açmıştır. Yargılama devam ederken davacı -karşı davalı erkek 01.12.2014 tarihinde vefat etmiştir. Davacı -karşı davalı erkek mirasçılarından ... tarafından, Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi gereğince kusur belirlemesi yönünden davaya devam edilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın ve karşı davanın kabulüne ancak evlilik ölümle son bulduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davalı -karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir.

Dairemizin 28.02.2019 tarih, 2019/927 esas - 2019/1900 karar sayılı bozma ilamı ile, mahkemenin gerekçeli kararının hüküm kısmında hem boşanma davalarının kabulüne hem de evlilik birliği ölümle son bulduğundan bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek hükmün kendi içerisinde çelişkili hale getirildiği belirtilerek, evlilik birliği ölümle sona erdiğinden, boşanma davaları hakkında konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmek ve ölenin mirasçıları tarafından kusur belirlemesi yönünden davaya devam edildiğinden bu konuda da bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 12/09/2019 tarihli karar ile evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda her iki tarafın da eşit kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında daha önce görülen ve davacı-karşı davalı müteveffa erkeğin Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı olarak açmış olduğu eldeki boşanma davasına dayanak teşkil eden boşanma davası Bakırköy 7.Aile Mahkemesinin 2007/190 esas - 2008/ 184 karar sayılı, erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 164. maddesinde düzenlenen terk hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı tedbir nafakası davası ile birleştirilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda terk ihtarının usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle erkeğin terke dayalı boşanma davasının reddine, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu gerekçesiyle birleşen tedbir nafakası davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm temyiz incelemesinden geçerek 15.09.2009 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı-karşı davalı müteveffa erkeğin dayanak boşanma dosyasında davalı-karşı davacı kadına 20/12/2005 tarihinde gönderdiği eve dön ihtarı ile kadının ortak konuta dönmesini istediği anlaşılmaktadır. Bu durum, eşin ihtar talep tarihinden önceki kusurlu davranışlarının affedilip, en azından hoşgörüyle karşılandığına ve bu nedenle yeniden birlikte yaşama isteğine ilişkin bir irade açıklaması niteliğindedir. Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar ise boşanma sebebi olamaz. Davacı-karşı davalı müteveffa erkeğin, bu şekilde eşinin ihtardan önceki kusurlarını affettiği, ihtar tarihinden sonrası için de tarafların bir araya gelmedikleri gibi davalı-karşı davacı kadından kaynaklanan boşanmaya sebep olabilecek nitelikte yeni bir olayın varlığının da kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken sağ kalan eşin (davalı-karşı davacı kadının) boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun bulunmadığının tespitine karar verilecek yerde yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.06.2020 (Pzt.)

İçeriklerimiz

Zorunlu Trafik Sigortası Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Şart mı? - zorunlu-trafik-sigortasi-uyusmazliklarinda-arabuluculuk-sart-mi

Zorunlu Trafik Sigortası Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Şart mı?

Konya BAM 3. HD, E.2025/497, K.2025/887, 07.05.2025 tarihli karara göre, trafik sigortasında sigortacıya başvuru yapıldıysa arabuluculuk dava şartı sayılmaz.

Yabancı Para Üzerinden Başlatılan İcra Takibinde TL Karşılığı Gösterilmezse Takip Geçersiz Sayılır  - yabanci-para-icra-takibinde-tl-karsiligi-takip-sayilir

Yabancı Para Üzerinden Başlatılan İcra Takibinde TL Karşılığı Gösterilmezse Takip Geçersiz Sayılır

Yargıtay 3. HD, E.2025/617, K.2025/1082, 24.02.2025 sayılı kararına göre, yabancı para alacaklarında TL karşılığı belirtilmeyen icra takibi geçersiz sayılır ve reddedilir.

10. Yargı Paketi Meclis’ten Geçti!  - 10-yargi-paketi-meclis-ten-gecti

10. Yargı Paketi Meclis’ten Geçti!

10. Yargı Paketi Meclis’ten Geçti!

Yargıtay Kararı: Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigortasında Riziko - mali-muesavir-mesleki-sorumluluk-sigortasi

Yargıtay Kararı: Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigortasında Riziko

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/412 E., 2021/296 K. sayılı kararı, mali müşavir mesleki sorumluluk sigortalarında özellikle talep esaslı (claims made) poliçelerin yorumlanması...

10. Yargı Paketi Mecliste: Ceza, İnfaz ve Dijital Haklar Yeniden Düzenleniyor !! - 10-yargi-paketi-mecliste-ceza-infaz-ve-dijital-haklar-yeniden-duezenleniyor

10. Yargı Paketi Mecliste: Ceza, İnfaz ve Dijital Haklar Yeniden Düzenleniyor !!

10. YARGI PAKETİ (Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi) 29.05.2025 Tarihinde TBMM’ne sunuldu.

 2025 Yılı Güncel Trafik Cezaları !! - 2025-yili-guencel-trafik-cezalari

2025 Yılı Güncel Trafik Cezaları !!

2025 Yılı Güncel Trafik Cezaları !!

Trafik Kazasında Hatır Taşıması: Tazminata Etkisi ve Güncel Yargı Kararı - trafik-kazasinda-hatir-tasimasi-tazminata

Trafik Kazasında Hatır Taşıması: Tazminata Etkisi ve Güncel Yargı Kararı

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2024/233 Esas 2025/491 Karar 10.04.2025 tarihli kararına göre hatır taşımasında, ölen veya malul kişi karşılıksız taşınmalı ve taşım...

Belediye Otobüsünün Karıştığı Kazada Hizmet Alımı Savunması ve Belediye Sorumluluğu - belediye-hizmet-alimiyla-sorumluluktan-kurtulamaz

Belediye Otobüsünün Karıştığı Kazada Hizmet Alımı Savunması ve Belediye Sorumluluğu

Belediye otobüsünü taşeron sürücü kullanmış olsa da, taşıma hizmetini planlayıp denetlediği için işleten sıfatıyla sorumlu tutuldu. Mahkeme, hizmet alımı savunmasını reddetti. Tüm ...

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.