Eşe Hediye Alınan Araç Boşanma Sonrası Paylaşılır mı? Yargıtay Ne Diyor?

Eşe Hediye Alınan Araç Boşanma Sonrası Paylaşılır mı? Yargıtay Ne Diyor?
22 Nisan 2025

Eşe Hediye Alınan Araç Boşanma Sonrası Paylaşılır mı? Yargıtay Ne Diyor?

Boşanma davalarında mal rejiminin tasfiyesi sürecinde sıklıkla karşılaşılan uyuşmazlıklardan biri de, evlilik birliği içerisinde eşe hediye edilen malların kişisel mal mı yoksa edinilmiş mal mı sayılacağına ilişkindir. Özellikle eşlerden birine doğum günü, yıl dönümü ya da benzeri özel bir günde hediye edilen araçlar gibi yüksek değerli malların hukuki statüsü, Yargıtay içtihatları çerçevesinde şekillenmektedir.

Türk Medeni Kanunu’nun 220. maddesi uyarınca eşlerden birine hediye edilen malvarlığı değerleri kişisel mal olarak kabul edilmektedir. Bu hüküm doğrultusunda, eşe doğum günü hediyesi olarak alınan bir aracın da, bu niteliğinin ispatı halinde, kişisel mal sayılması mümkündür. Ancak bu değerlendirme her somut olayın özellikleri dikkate alınarak yapılmakta, hediyenin niteliği, kullanım şekli, verilme amacı ve finansman kaynağı gibi unsurlar birlikte değerlendirilmektedir.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2015/16133 E. ve 2016/6077 K. sayılı kararında, doğum günü hediyesi olarak alınan ve eşin doğrudan kullanımına tahsis edilen bir aracın, TMK m. 220 kapsamında kişisel mal olduğuna hükmedilmiştir. Yüksek Mahkeme kararında, hediyenin zamanlaması, taraf beyanları ve aracın kullanım biçimi birlikte değerlendirilmiş ve söz konusu aracın edinilmiş mallar arasında sayılması hukuka aykırı bulunmuştur. Böylece Yargıtay, eşe hediye edilen malların, salt evlilik içinde alınmış olması nedeniyle otomatik olarak edinilmiş mal sayılmayacağına dikkat çekmiş, hediyenin kişisel mal niteliğinin belirlenmesinde objektif kriterlerin esas alınması gerektiğini vurgulamıştır.

Sonuç olarak, evlilik birliği içerisinde eşe hediye edilen malların mal rejiminin tasfiyesi sırasında paylaşım konusu edilip edilemeyeceği, hediye olarak verilip verilmediği ve kişisel mal niteliği taşıyıp taşımadığı hususlarının somut delillerle ortaya konulmasına bağlıdır. Bu nedenle, uygulamada hediye edilen malların niteliğiyle ilgili tartışmaların önüne geçilmesi bakımından, bu tür değerli hediyelerin veriliş amacının ve kime ait olduğunun açıkça ortaya konulması büyük önem taşımaktadır.

 

YARGITAY KARARI:

 

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejimi Tasfiyesi

Davacı-karşı davalılar ... ve ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair ... 14. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalılar vekili, duruşmasız olarak katılma yoluyla davalı-karşı davacı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ... Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ... bizzat ve vekili Avukat ... geldiler, karşı taraftan ... bizzat ve vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı-birleşen dosya davalıları ... ve ... vekili, müteveffa ... ile davalının 2001 yılında evlendiklerini, eşlerden ...'in 2007 yılında öldüğünü, evlilik birliği içerisinde sahip olunan mal varlığının müteveffanın kişisel malları ile alınarak davalı adına tescil edildiğini açıklayarak, taşınmazlar ve araç kayıtlarının iptaliyle vekil edenleri adına tesciline, olmadığı takdirde mal rejiminin tasfiyesi ile miras payları oranında alacağın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, birleşen davanın reddini savunmuştur.
Davalı-birleşen dosya davacısı ... vekili, asıl davanın yersiz açılması nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuş, birleşen dava dilekçesinde evlilik birliği içerisinde edinilen banka hesapları, araç ve diğer malvarlığının tasfiyesi ile 1/2 oranındaki tasfiye alacağının birleşen davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davada taşınmaz ve araç kaydının iptaline yönelik talebin reddine, asıl dava ve birleşen davanın kabulü ile taleple bağlı olarak 10.000 TL.artık değere katılma alacağının dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan, yine taleple bağlı olarak 10.000 TL. artık değere katılma alacağının dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte birleşen davalılardan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı-birleşen davalılar vekili ile davalı-birleşen davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

-//-
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hâkime aittir (6100 s.lı HMK 33 m).İddianın ileri sürülüş şekline göre asıl dava; ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde artık değere katılma alacağı, birleşen dava; aynı nedene dayalı taşınmaz, araç ve ev eşyalarından kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.
Müteveffa ... ile davalı 29.12.2001 tarihinde evlenmişler, taraflar arasındaki mal rejimini, eşlerden ...'in 20.05.2007 tarihinde ölmesi üzerine sona ermiştir. Dava konusu ... ada ... parsel üzerindeki 9 nolu bağımsız bölüm,08.07.2004 tarihinde,...ada ... parsel üzerindeki 5 nolu bağımsız bölüm,26.11.2002 tarihinde, ... plakalı araç,11.02.2002 tarihinde satın alınarak davalı ... adına tescil edilmiş, ... isimli yat ise;26.07.2006 tarihinde satın alınarak müteveffa ... adına tescil edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına, 07.10.1953 gün 8/7 YİBK, uyarınca tasfiye alacaklıları ayrık durumlar hariç ayni hak isteğinde bulunamayacağına, dava konusu aracın doğum günü hediyesi olarak davalı eşe verilmesi nedeniyle davalının kişisel malı niteliğinde olan araçtan dolayı tasfiye alacağı istenemeyeceğine, dava konusu yat ve müşterek ev eşyaları yönünden birleşen davacının tasfiye alacakları usulüne uygun olarak belirlendiğine, mahkemece taleple bağlı olarak yazılı şekilde karar verildiğine göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerde gösterilen nedenler dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı-birleşen davalılar vekili ile davalı-birleşen davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; mahkemece taşınmazların davalı ...'ın kişisel malı olduğu görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamına ve toplanan delillere uygun düşmemektedir.
Dava konusu 5 nolu bağımsız bölüm, 26.11.2002 tarihinde ... İnşaat Şirketi'nden satın alınarak davalı ... adına tescil edilmiştir. ... İnşaat ile davalı ... arasında düzenlenen 19.11.2002 tarihli daire teslim protokolünde satış bedelinin Hatice Tual'dan tahsil edildiği açıklanmış, 06.11.2002 ve 13.11.2002 tarihli toplam 35.000 $ bedelli alındı makbuzları tanzim edilmiş, daire teslim protokolünün düzenlendiği 19.11.2002 tarihinde tarafların Akbank'taki müşterek hesabından 295.000 $ çekilmiştir. Dava konusu taşınmazlardan 9 nolu bağımsız bölüm ise; 08.07.2004 tarihinde satın alınarak davalı adına tescil edilmiş, aynı tarihte banka hesabından müteveffa tarafından 170.000 TL çekilmiştir. Taşınmazların satın alınma tarihleri, daire teslim protokol tarihi, alındı makbuzları ile hesaplardan para çekilme tarihleri aynı ya da yakın günlere isabet etmektedir. Davacılar vekili,söz konusu taşınmazın müşterek hesaptan çekilen parayla satın alındığını, müteveffanın tasfiye alacağı olmadığını ileri sürerek istekte bulunmuştur. Taşınmaz satış protokolünün düzenlendiği tarih ile banka hesabından paranın çekildiği tarihlerin aynı güne denk gelmesi dikkate alındığında mahkemece bu taşınmazın davalının kişisel malı olduğu ve tasfiyeye tabi tutulamayacağı yönündeki görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır.
Bundan ayrı, Mersin'de bulunan 24 ada 4 parsel üzerindeki 6 nolu bağımsız bölüm, davalı adına tapuda kayıtlı olup, davalının kişisel malı niteliğinde ise de, davacılar taşınmazın kiraya verilmek suretiyle gelir elde ettiği ve kira geliri üzerinde tasfiye alacağı bulunduğunu bildirerek istekte bulunulmuştur. TMK'nun 219/4.madde uyarınca; kişisel malların gelirleri edinilmiş mal niteliğinde olup tasfiyeye tabidir. Mahkemece kira gelirleri yönünden açılan davanın kişisel mal olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Banka hesaplarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; hesap bilirkişisi tarafından, banka hesaplarındaki yoğun hareketler nedeniyle denkleştirme ve hesaplar arasındaki kaymaların tespit edilememesi nedeniyle tasfiye anındaki mevcut bakiyeler esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Düzenlenen bilirkişi raporu yetersiz olduğu gibi banka
-//-
hesaplarının tam olarak incelenemediği bilirkişi raporunda da açıkça belirtilmiştir. O halde, mahkemece banka hesaplarının açılış tarihleri, hesap hareketleri üzerinde uzman bilirkişiler aracılığı ile inceleme yapılarak, hangi Hesapların tasfiyeye tabi olduğu, birleşen davacının tasfiye alacağının oluşacak sonuca göre belirlenmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak, taraf delillerinin eksiksiz olarak toplanması, dava konusu taşınmazlar ile davalının kişisel malı niteliğindeki 6 nolu bağımsız bölümün kira geliri üzerindeki davacıların tasfiye alacağının usulüne uygun olarak tespiti, banka hesaplarının açılış tarihleri ve hesap hareketleri gözönün de tutulması, hesaplar üzerinde 2 bankacı ve 1 hesap uzmanı bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak, banka hesaplarının tasfiyeye tabi mal niteliğinde olup olmadığının tespiti ile ondan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, bozma nedenlerine göre taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde davacı-karşı davalılara, 321,30 TL peşin harcın da davalı-karşı davacıya iadesine 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

İçeriklerimiz

Yargıtay: Vazgeçilen Şikâyet Yeniden Gündeme Getirilemez - yargitay-vazgecilen-sikayet-yeniden-guendeme-getirilemez

Yargıtay: Vazgeçilen Şikâyet Yeniden Gündeme Getirilemez

Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 04.02.2020 tarihli kararına göre, şikâyete tabi suçlarda şikâyetten vazgeçen kişi, daha sonra yeniden şikâyette bulunsa bile bu beyan hukuki sonuç doğurmaz ve geçersizdir. Tüm detaylar bu yazımızda !!

Evlilik Öncesi Verilen Sözlerin Tutulmaması Boşanma Davasında Kusur Sayılır mı? - evlilik-oencesi-verilen-soezlerin-tutulmamasi-bosanma-davasinda-kusur-sayilir-mi

Evlilik Öncesi Verilen Sözlerin Tutulmaması Boşanma Davasında Kusur Sayılır mı?

Yargıtay’ın 2017/2-2420 Esas, 2019/750 Karar sayılı kararı, evlenmeden önce alkol ve sigarayı bırakma sözü verip bu sözü tutmayan eşin, boşanma davasında kusurlu sayılacağını açıkça ortaya koymaktadır. Tüm detaylar bu yazımızda !!

Sigorta Sektöründe Yeni Dönem: Tam Hasarlı ve Ağır Hasarlı Araçların Tespitine İlişkin 2025/12 Sayılı Genelge - sigorta-sektoeruende-yeni-doenem-tam-hasarli-ve-agir-hasarli-araclarin-tespitine-iliskin-2025-12-sayili-genelge

Sigorta Sektöründe Yeni Dönem: Tam Hasarlı ve Ağır Hasarlı Araçların Tespitine İlişkin 2025/12 Sayılı Genelge

2025/12 sayılı Genelge, motorlu araç sigortalarında tam hasar ve ağır hasar tespitine dair usulleri düzenlemiştir. Sigorta şirketlerine bildirim zorunluluğu getirerek süreçleri şef...

Dava Sürecinde Pay Sahipliğinin Korunması: Aktif Dava Ehliyeti Açısından Önalım Hakkı - dava-suerecinde-pay-sahipliginin-korunmasi-aktif-dava-ehliyeti-acisindan-oenalim-hakki

Dava Sürecinde Pay Sahipliğinin Korunması: Aktif Dava Ehliyeti Açısından Önalım Hakkı

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 2019/1471 E., 2020/573 K. sayılı kararına göre, önalım davası süresince davacı, dava konusu payı mülkiyetinde tutmalı; aksi hâlde aktif dava ehliyetini kaybeder ve davası reddedilir. Tüm detaylar bu yazımızda!!

UETS Üzerinden Gönderilen İcra Emirlerinde 5 Günlük Süre Dolmadan Haricen Tahsil: Tahsil Harcı Alınamaz - uets-uezerinden-goenderilen-icra-emirlerinde-5-guenluek-suere-dolmadan-haricen-tahsil-tahsil-harci-alinamaz

UETS Üzerinden Gönderilen İcra Emirlerinde 5 Günlük Süre Dolmadan Haricen Tahsil: Tahsil Harcı Alınamaz

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2022/4171 E., 2022/11007 K. sayılı kararında, UETS ile gönderilen ödeme emrinin 5 günlük süresi dolmadan yapılan tahsil işlemlerinde tahsil harcı alınamayacağına hükmedilmiştir. Tüm detaylar bu makalemizde !

Arka Koltuk Yolcusunun Emniyet Kemeri Kullanma Zorunluluğu ve Trafik Kazasında Tazminat Talepleri - arka-koltuk-yolcusunun-emniyet-kemeri-kullanma-zorunlulugu-ve-trafik-kazasinda-tazminat-talepleri

Arka Koltuk Yolcusunun Emniyet Kemeri Kullanma Zorunluluğu ve Trafik Kazasında Tazminat Talepleri

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2021/3759 E. ve 2021/4961 K. sayılı kararında, arka koltuk yolcusunun emniyet kemeri kullanma zorunluluğu olmadığını belirtmiş, ancak kazada emniyet keme...

Tapu Kaydındaki Hataların Düzeltilmesi İçin Tapu Müdürlüğüne Başvuru Zorunlu Değildir! - tapu-kaydindaki-hatalarin-duezeltilmesi-icin-tapu-mueduerlueguene-basvuru-zorunlu-degildir

Tapu Kaydındaki Hataların Düzeltilmesi İçin Tapu Müdürlüğüne Başvuru Zorunlu Değildir!

Tapu kaydındaki hataların düzeltilmesi için dava açmadan önce Tapu Müdürlüğüne başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2021/209 sayılı kararı, bu tür h...

23 Nisan’ın 105. Yılında, Milli Egemenliğimizi ve Geleceğimizin Teminatı Çocuklarımızı Çoşkuyla Kutluyoruz! - 23-nisan-ulusal-egemenlik-ve-cocuk-bayrami-nin-105-yilinda-gelecegimizin-teminati-cocuklarimizi-ve-milli-irademizi-coskuyla-kutluyoruz

23 Nisan’ın 105. Yılında, Milli Egemenliğimizi ve Geleceğimizin Teminatı Çocuklarımızı Çoşkuyla Kutluyoruz!

Lexis Hukuk ailesi olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu özel günü coşku ve minnetle kutluyoruz!

Eşe Hediye Alınan Araç Boşanma Sonrası Paylaşılır mı? Yargıtay Ne Diyor? - ese-hediye-alinan-arac-bosanma-sonrasi-paylasilir-mi-yargitay-ne-diyor

Eşe Hediye Alınan Araç Boşanma Sonrası Paylaşılır mı? Yargıtay Ne Diyor?

Doğum günü hediyesi olarak verilen aracın boşanma halinde kişisel mal sayılıp sayılmadığı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2015/16133 E. 2016/6077 K. sayılı kararı ışığında inceleniyor. Tüm detaylar bu makalemizde !!

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.