Kamu görevlilerinin atama süreçlerinde "eş durumu mazereti" uzun süredir tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Özellikle sağlık çalışanları gibi mecburi hizmet yükümlülüğü bulunan personel açısından bu durum daha da karmaşık bir hal almaktadır. Anayasa’nın 41. maddesinde güvence altına alınan "aile hayatına saygı hakkı", zaman zaman kamu hizmetinin gerekleri ile çelişebilmektedir.
İncelenen Anayasa Mahkemesi kararında, zorunlu hizmet yükümlülüğünü sürdüren bir doktorun, eş durumu mazeretine dayanarak yaptığı yer değişikliği talebinin reddedilmesi üzerine yapılan bireysel başvuru değerlendirilmiştir. Mahkeme, kamu hizmetinin etkinliği ile bireyin özel ve aile hayatına saygı hakkı arasında makul bir denge kurulması gerektiğini vurgulamış; somut olayda bu dengenin gözetilmediğine kanaat getirerek, Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir (oyçokluğuyla).
Bu karar, hem bireylerin anayasal haklarının gözetilmesi hem de kamu hizmetinin etkin yürütülmesi arasında dikkatli ve ölçülü bir denge kurulması gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Kamu personelinin hem görevlerini yerine getirebilmesi hem de aile birliğini sürdürebilmesi için daha esnek ve insan odaklı düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu açıktır.
İlgili karar metnine ulaşmak için buraya tıklayın.