Dava Sürecinde Pay Sahipliğinin Korunması: Aktif Dava Ehliyeti Açısından Önalım Hakkı

Dava Sürecinde Pay Sahipliğinin Korunması: Aktif Dava Ehliyeti Açısından Önalım Hakkı
25 Nisan 2025

Dava Sürecinde Pay Sahipliğinin Korunması: Aktif Dava Ehliyeti Açısından Önalım Hakkı

Önalım (şufa) hakkı, paylı mülkiyet ilişkisi çerçevesinde bir paydaşın taşınmazdaki payını üçüncü kişiye satması durumunda, diğer paydaşlara bu payı öncelikle alma yetkisi tanıyan yasal bir haktır. Ancak bu hakkın dava yoluyla ileri sürülebilmesi için, önalım talebinde bulunan kişinin dava konusu taşınmazda paydaş sıfatını dava süresince koruması gerekir.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 2017/12785 E. ve 2020/335 K. sayılı kararında bu hususa açıkça değinilmiştir. Karara göre, davacı yargılama sırasında dava konusu taşınmazda pay sahibi olmaktan çıkmışsa, artık aktif dava ehliyetinden söz edilemeyecek ve dava esasa girilmeden reddedilecektir. Çünkü önalım hakkı, ancak paydaş sıfatına sahip olan kişiler tarafından kullanılabilir.

Somut olayda davacının, dava devam ederken taşınmazdaki payı sona ermiş, başka bir deyişle malik sıfatını yitirmiştir. Yargıtay, davacının dava konusu taşınmazda payı kalmadığı için artık aktif dava ehliyetinin bulunmadığını belirterek, mahkemenin ret kararını gerekçesi değiştirilmek suretiyle onamıştır.

Bu karar, uygulamada önalım hakkının kullanılmasında zamanlamanın ve paydaş sıfatının ne denli kritik olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Davacılar, önalım hakkına dayalı davalarda yalnızca davanın açıldığı tarihte değil, hükmün kesinleşeceği ana kadar da malik sıfatını korumak zorundadır. Aksi takdirde, dava esasa girilmeksizin aktif dava ehliyeti yönünden reddedilecektir.

 

YARGITAY KARARI:

 

14. Hukuk Dairesi         2019/1471 E.  ,  2020/573 K.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.08.1999 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.10.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 13.08.1999 tarihli dilekçesi ile davacının paydaşı olduğu ... ili, ... ilçesi, 347 parsel sayılı taşınmazda 25/320 oranındaki payını kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığı dava dışı ...'e sattığını, inşaata başlanmaması üzerine müvekkilinin ilgili tapu müdürlüğüne gitmesi ile 25/320 payın 17/320'sinin ... tarafından davalıya satıldığını öğrendiğini belirterek, adı geçen davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ilanen tebliğ edilmiş, duruşmalara gelmemiş, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 347 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 17/320 payın iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.04.2015 günlü ve 2014/12431 Esas - 2015/3987 Karar sayılı ilamı ile "...Dava dilekçesinin, davalının tapu müdürlüğüne bildirilen "... Mah. ... Cad. 21/c" adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerekirken, ilanen tebliğ edilmesi kanuna aykırıdır.

Bu nedenle dava dilekçesi mahkemece davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken HMK'nın 27. maddesi hükmüne aykırı şekilde davalının savunma hakkı kısıtlanarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Davalı vekilinin temyizine gelince;
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; dava konusu 347 parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşları tarafından 03.03.2015 tarihinde kat irtifakına geçilmesi için ilgili tapu sicil müdürlüğüne talepte bulunulması üzerine kat irtifakı kurulduğu, davacının dava konusu taşınmazda payının kalmadığı anlaşılmıştır. Önalım hakkının kullanılabilmesi için davacının payının hüküm kesinleşinceye kadar korunması gerektiğinden, dava konusu taşınmazda payı kalmayan davacı için aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve Kanuna uygun olduğundan HUMK 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanması gerekmiştir.


SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile yukarıdaki şekilde hükmün DEĞİŞTİRİLEREK ve DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

İçeriklerimiz

Trafik Kazalarında Kusur Tespitinde Çarpışma Noktasının Belirleyici Rolü - trafik-kazalarinda-kusur-tespitinde-carpisma-noktasinin-belirleyici-rolue

Trafik Kazalarında Kusur Tespitinde Çarpışma Noktasının Belirleyici Rolü

Trafik kazalarında kusur tespiti yapılırken araçların çarpışma noktası kritik öneme sahiptir. Yargıtay kararlarında da çarpışma yönü, hız ve kavşak önceliği kusur oranını doğrudan ...

HGK Kararı: Trafik Kazalarında Kusur Oranı Belirlenemediğinde %50-%50 Kusur Paylaşımı - trafik-kazalarinda-kusur-orani-belirlenemediginde-50-50-kusur-paylasimi

HGK Kararı: Trafik Kazalarında Kusur Oranı Belirlenemediğinde %50-%50 Kusur Paylaşımı

Trafik kazalarında kırmızı ışık ihlali ispatlanamazsa, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre taraflar %50-%50 kusurlu sayılır. Bu içtihat tazminat davaları için önemlidir.

Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik: Araçlarda Kamera ve Takip Sistemi Zorunluluğu - karayollari-trafik-yoenetmeliginde-degisiklik-araclarda-kamera-ve-takip-sistemi-zorunlulugu

Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik: Araçlarda Kamera ve Takip Sistemi Zorunluluğu

Karayolları Trafik Yönetmeliği değişikliği ile araçlarda kamera, takip sistemi ve acil buton zorunluluğu getirildi. Yeni düzenleme güvenlik ve trafik denetimi açısından önem taşıyo...

Yargıtay: Ehliyetsizlik Tek Başına Müterafik Kusur İndirimi Sebebi Değildir, İlliyet Bağı Şart - ehliyetsizlik-tek-basina-mueterafik-kusur-indirimi-sebebi-degildir-illiyet-bagi-sart

Yargıtay: Ehliyetsizlik Tek Başına Müterafik Kusur İndirimi Sebebi Değildir, İlliyet Bağı Şart

Yargıtay, ehliyetsizliğin tek başına müterafik kusur indirimi nedeni olamayacağını açıkladı. İndirimin geçerli olabilmesi için kazayla illiyet bağı somut delillerle ispatlanmalı.

Yargıtay: İhtiyaç Nedeniyle Tahliyede Arabuluculuk, Tahliye Hakkı Doğduktan Sonra Yapılmalı - ihtiyac-nedeniyle-tahliyede-arabuluculuk-tahliye-hakki-dogduktan-sonra-yapilmali

Yargıtay: İhtiyaç Nedeniyle Tahliyede Arabuluculuk, Tahliye Hakkı Doğduktan Sonra Yapılmalı

Yargıtay 3. HD, ihtiyaç nedeniyle tahliyede zorunlu arabuluculuk başvurusunun tahliye hakkı doğduktan sonra yapılması gerektiğine karar vererek yanlış başvuru zamanlamasının davayı...

Anayasa Mahkemesi’nden Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Önemli Hak İhlali Kararı  - anayasa-mahkemesi-nden-kisisel-verilerin-korunmasina-iliskin-oenemli-hak-ihlali-karari

Anayasa Mahkemesi’nden Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Önemli Hak İhlali Kararı

Anayasa Mahkemesi, kişisel sağlık verilerinin üçüncü kişilerle paylaşılması konusunda önemli bir hak ihlali kararı verdi. 05.08.2025 tarihli karar, kişisel verilerin korunması açıs...

Uzun Süreli Araç Kiralamada Trafik Kazası ve İşleten Sıfatının Belirlenmesi - uzun-suereli-arac-kiralamada-trafik-kazasi-ve-isleten-sifatinin-belirlenmesi

Uzun Süreli Araç Kiralamada Trafik Kazası ve İşleten Sıfatının Belirlenmesi

Uzun süreli araç kiralamada trafik kazası halinde husumet, işleten sıfatı ve sorumluluk tartışması; kira sözleşmesinin üçüncü kişilere etkisi ve fiili hâkimiyet Ankara BAM kararıyl...

Sahte Reçetelerde Eczacının Sorumluluğu ve Rücu Hakkı - sahte-recetelerde-eczacinin-sorumlulugu-ve-ruecu-hakki

Sahte Reçetelerde Eczacının Sorumluluğu ve Rücu Hakkı

Sahte reçete nedeniyle reçete bedeli eczacı üzerinde bırakılabilir. Eczacı zararı, sahtecilik eylemini gerçekleştiren kişilerden rücu yoluyla talep edebilir.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatında Yeniden Evlenme Olasılığı: Yargıtay HGK’nın AYİM Tablosu Yaklaşımı - destekten-yoksun-kalma-tazminatinda-yeniden-evlenme-olasiligi-ayim-tablosu

Destekten Yoksun Kalma Tazminatında Yeniden Evlenme Olasılığı: Yargıtay HGK’nın AYİM Tablosu Yaklaşımı

Destekten yoksun kalma tazminatı hesabında dul eşin yeniden evlenme olasılığı AYİM tablosuna göre belirlenir. Yargıtay HGK, 2017/2038 E. 2019/979 K. kararı ile bu yaklaşımı onaylad...

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.