Borcun Geç Ödenmesinde Enflasyon Farkı Talep Edilebilir Mi?

Borcun Geç Ödenmesinde Enflasyon Farkı Talep Edilebilir Mi?
16 Ocak 2025

BORCUN GEÇ ÖDENMESİNDE ENFLASYON FARKI TALEP EDİLEBİLİR Mİ?

Bilindiği gibi ülkemizde enflasyonun fazla olması nedeniyle aralarında borç ilişkisi ve uyuşmazlık  bulunan borçlu ve alacaklılar bu hususta da sorun yaşamaktadır. Borcun geç ödenmesi durumunda temerrüt tarihinden itibaren işletilen faiz enflasyonun yüksek olduğu bir ekonomide borçlunun uğradığı zararı tazmin etmek konusunda yetersiz kalabilmektedir.

 

Bu zararın tazmini için hukukta öngörülen müessese munzam zarar müessesedir. Munzam zarar munzam zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüdün sonunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farkın temerrüt faizi ile karşılanmayan , onu aşan bölüme tekabül eden zarardır.

 

Yargıtay borçlunun borcunu geç ödemesi sebebiyle enflasyon ve alım gücünden kaynaklı munzam zararların talep edilebileceğine hükmetmiştir.

 

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/1512 E., 2019/3201 K. Sayılı ve 29.4.2019 Tarihli Kararına göre;

 

“Dava, munzam zararın tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda davacı, 09.12.1999 tarihinde E.bank A.Ş'ye yatırdığı 450.000,00 TL'nin usulsüz olarak off shore hesaplarına aktarıldığını, müteaddit başvuruya rağmen ödenmeyen paranın tahsili için davalı banka aleyhine ikame ettiği dava lehine sonuçlansa da söz konusu parayı ancak yatırılma tarihinden 16 yıl sonra ve sadece ana paraya işletilen temerrüt faizi ile birlikte tahsil edebildiğini, oysa, paranın erken tahsil edilmesi halinde yatırım yapabileceğini, yatırım yapmasa bile parayı atıl durumda tutmayarak faize faiz işletmek suretiyle değerlendirilebileceğini, söz konusu paranın sadece ana paraya işletilen temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi sebebiyle faizi de aşan bir munzam zararının oluştuğunu iddia ederek huzurdaki davayı açmış, ilk derece mahkemesince, munzam zarar iddiasının somut delillerle ispat edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu ise bölge adliye mahkemesince yazılı gerekçelerle esastan reddedilmiştir. 

 

Ülkemizde süregelen enflasyonun belli yıllarda yüzde yüzlerde seyrettiği, vadeli mevduatların en az bu oranlarda gelir getirdiği, yabancı para değerinin (kurların ) her zaman temerrüt faiz oranlarını aştığı, banka kredileri faizlerinin yüzde iki yüze kavuştuğu, paranın iç alım (satım ) alma değerinin büyük ölçüde azaldığı tartışmasız ve yaşanan bir gerçek olduğu çok açıktır. Böyle bir enflasyonist ortamda bireyin parasının değerini sabit tutmak ve kazanç sağlamak için bir çaba ve girişimlerde bulunması, örneğin en azından vadeli mevduat veya kurları devamlı yükselen döviz yatırımlarında değerlendirmesi, olayların normal akışına, hayat tecrübelerine uygun düşen bir karine olarak kabul edilmesi zorunludur. Gerçekte de, anlatılan enflasyonist ortamda yaşayan makul, normal bir kişinin parasını atıl biçimde elde tutmayacağı, gelir getirici bir yatırıma dönüştüreceği, insan yapısının ve menfaatlerini koruma içgüdüsünün de doğal bir sonucudur. Hal böyle olunca, enflasyonist ekonominin olumsuz etki ve sonuçları kamuca az veya çok herkesin bildiği, en önemlisi gerekli olduğu taktirde bilinebilmesinin kolayca gerçekleştirilebileceği ve mahkemelerin de bilgisi altında olan vakıalar olarak kabulü gerekir.

 

Munzam zararın enflasyonun gündemde olmadığı ve döviz kurlarının da istikrar kazandığı dönemlerde doğmuş olması halinde ise, ispat yükü bakımından durum farklı olup, buna ilişkin Dairemiz'in uygulaması, alacaklının munzam zararını somut olarak kanıtlaması gerektiği yönündedir. Somut olayda, davaya konu paranın 09.12.1999 tarihinde Egeabank A.Ş'ye yatırıldığı ve 09.05.2016 tarihinde temerrüt faizi ile birlikte tahsil edildiği, munzam zararının oluştuğu iddia edilen dönemin 16 yıllık bir süreci kapsadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece, munzam zararın oluşumundaki zaman kesitinin ekonomik koşullarının farklılığı gözetilmeden tüm dönem için somut ispat arayan yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi isabetli görülmemiştir.

Munzam zararın tespit edilebilmesi için borçlunun temerrüde düştüğü tarihten ödemenin gerçekleştirildiği güne kadar geçen süre içerisinde her yıl itibarı ile gerçekleşen yıllık enflasyon artış oranı, bu oranın eşya fiyatlarına yansıma durumu, mevduat ve Devlet tahvillerine verilen faiz oranları, Türk Lirası karşısında döviz kurlarına ilişkin değişiklik listeleri davacıdan istenmek, gerektiğinde bunları ilgili resmi kurum veya kuruluşlardan araştırmak, bu sahada uzman bilirkişi görüşünden de yararlanılmak suretiyle bu süre içerisindeki para değerinin düşmesi, alım gücü azalması nedeniyle alacaklının maruz kaldığı zarar miktarının unsurları toplanıp, ortalamaları bulunarak belirlenmek ve istenilen alacağın temel hukuki yapısı nedeniyle bir tazminat alacağı niteliğinde olduğundan ve bu zararın oluşmasında ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal ortamın da etkili bulunduğu ve bundan ülkede yaşamını sürdüren gerçek veya tüzel kişilerin etkilenmemesinin kaçınılamaz olduğu ve nihayet her somut olayın özelliği de dikkate alınarak, bulunacak miktarın TBK'nın 50 ve 51. maddeleri çerçevesinde değerlendirmeye de tabi tutularak belirlenmesi ve bundan sonra bulunan bu zarar miktarından davacının alacağını tahsil ederken aldığı temerrüt faizi miktarı düşülerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde davacının munzam zararının olup olmadığı ve miktarı tayin ve tespit edilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.”

 

İçeriklerimiz

Kaza Yerinin Terk Edilmesi: ZMSS Kapsamında Rücu Hakkı ve Yargıtay’ın Yaklaşımı - kaza-yerinin-terk-edilmesi-zmss-ruecu-hakki

Kaza Yerinin Terk Edilmesi: ZMSS Kapsamında Rücu Hakkı ve Yargıtay’ın Yaklaşımı

Yargıtay 4. HD, E. 2024/11202, K. 2025/2473, 13.02.2025 tarihli kararıyla, kaza yerinin terk edilmesinde sadece bedensel değil, maddi zararda da rücu mümkündür.

Zorunlu Trafik Sigortası Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Şart mı? - zorunlu-trafik-sigortasi-uyusmazliklarinda-arabuluculuk-sart-mi

Zorunlu Trafik Sigortası Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Şart mı?

Konya BAM 3. HD, E.2025/497, K.2025/887, 07.05.2025 tarihli karara göre, trafik sigortasında sigortacıya başvuru yapıldıysa arabuluculuk dava şartı sayılmaz.

Yabancı Para Üzerinden Başlatılan İcra Takibinde TL Karşılığı Gösterilmezse Takip Geçersiz Sayılır  - yabanci-para-icra-takibinde-tl-karsiligi-takip-sayilir

Yabancı Para Üzerinden Başlatılan İcra Takibinde TL Karşılığı Gösterilmezse Takip Geçersiz Sayılır

Yargıtay 3. HD, E.2025/617, K.2025/1082, 24.02.2025 sayılı kararına göre, yabancı para alacaklarında TL karşılığı belirtilmeyen icra takibi geçersiz sayılır ve reddedilir.

10. Yargı Paketi Meclis’ten Geçti!  - 10-yargi-paketi-meclis-ten-gecti

10. Yargı Paketi Meclis’ten Geçti!

10. Yargı Paketi Meclis’ten Geçti!

Yargıtay Kararı: Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigortasında Riziko - mali-muesavir-mesleki-sorumluluk-sigortasi

Yargıtay Kararı: Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigortasında Riziko

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/412 E., 2021/296 K. sayılı kararı, mali müşavir mesleki sorumluluk sigortalarında özellikle talep esaslı (claims made) poliçelerin yorumlanması...

10. Yargı Paketi Mecliste: Ceza, İnfaz ve Dijital Haklar Yeniden Düzenleniyor !! - 10-yargi-paketi-mecliste-ceza-infaz-ve-dijital-haklar-yeniden-duezenleniyor

10. Yargı Paketi Mecliste: Ceza, İnfaz ve Dijital Haklar Yeniden Düzenleniyor !!

10. YARGI PAKETİ (Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi) 29.05.2025 Tarihinde TBMM’ne sunuldu.

 2025 Yılı Güncel Trafik Cezaları !! - 2025-yili-guencel-trafik-cezalari

2025 Yılı Güncel Trafik Cezaları !!

2025 Yılı Güncel Trafik Cezaları !!

Trafik Kazasında Hatır Taşıması: Tazminata Etkisi ve Güncel Yargı Kararı - trafik-kazasinda-hatir-tasimasi-tazminata

Trafik Kazasında Hatır Taşıması: Tazminata Etkisi ve Güncel Yargı Kararı

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2024/233 Esas 2025/491 Karar 10.04.2025 tarihli kararına göre hatır taşımasında, ölen veya malul kişi karşılıksız taşınmalı ve taşım...

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.