Yargıtay: Doğumsal El Anomalisinde Doktor Sorumluluğu Doğmaz

Öngörülemeyen Doğumsal El Anomalisi Nedeniyle Hekime Tazminat Sorumluluğu Yüklenemez
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, gebelik takibinde yapılan ultrasonografi ve diğer tetkiklerin tıp biliminin genel kabul görmüş yöntemlerine uygun olduğu, bebeğin sağ elinde gelişen anomalinin tarama ve detaylı ultrasonografiyle dahi her zaman tespit edilemeyebileceği, hekimin bu anomalinin oluşumunu öngörme veya engelleme yükümlülüğü bulunmadığı gerekçeleriyle tazminat isteminin reddedilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Mahkeme, uzman raporlarının uyumlu ve denetime elverişli olduğunu, hekimin özen borcunu ihlal ettiğine ilişkin somut delil sunulamadığını belirterek kararı onamıştır.
YARGITAY KARARI:
3. Hukuk Dairesi 2024/3448 E. , 2025/2188 K.
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1211 E., 2024/1403 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/459 E., 2023/127 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacı ...'ın gebelik takibinin davalı hekimin özel muayenehanesinde yapıldığını, istenilen tüm tetkiklerin yerine getirildiğini, davalı hekim tarafından sezaryan doğum önerilmesi ve doğum ücretinin yüksek olması nedeniyle doğumun başka bir hastanede sorunsuz şekilde gerçekleştirildiğini ancak doğumdan sonra bebeğin sağ elinin oluşmadığının bildirildiğini, söz konusu anomalinin anne karnında teşhis ve tedavi edilebildiğini, davalının profesör doktor olmasının yanı sıra perinatalog yani yüksek riskli gebelik uzmanı olması nedeniyle durumu tespit edebilecek nitelikte olduğunu, hatalı teşhis ve tedaviler nedeniyle davacıların hayatı boyunca zor bir yaşam geçireceğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... yönünden tedavi giderleri için 100,00 TL, bakıcı giderleri için 100,00 TL, iş göremezlik ve kazanç kaybı için 100,00 TL olmak üzere şimdilik 300,00 TL maddi tazminatın; ...için 300.000,00 TL, Aslıhan için 70.000,00 TL ve ... için 30.000,00 TL manevi tazminatın ...'nın doğduğu 29.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; bebeğinin elinde oluşan anomalinin oluşmasında davalının bir sorumluluğu bulunmadığını, hekim olarak hamilelik süresinde tıp biliminin gerektirdiği tüm teşhis ve tedavi işlemlerini yaptığını, sözlü ve yazılı olarak gerekli bilgilendirmeleri yaptığını, anomalinin doğumdan önce tespit edilmesi halinde dahi rahim tahliyesi gerekliliği olmadığından bebeğin alınamayacağını, anne karnında tedavisinin mümkün olmadığını, davacı tarafından sunulan bilgi ve belgelerde yer alan örneklerin her hastada uygulanamayacağını, bebeğin doğum tarihinden itibaren faiz isteminin hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içindeki bilgi ve belgeler ile alınan Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporları kapsamında davalı hekimin teşhis ve tedavisi tıp biliminin gereklerine uygun olduğu, davalı hekimin tıbbi uygulama hatası bulunmadığı, bu haliyle davalı hekimin özen ve dikkat borcunu yerine getirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahkemece alınan her üç bilirkişi heyeti raporunda da davalı hekimin uygulamalarının tıp biliminin genel kabul gördüğü ilke ve kurallara uygun olduğunun, davalı hekimin bebekte oluşan sağ el anomalisini öngörmek ve engellemek gibi bir kabiliyeti olamayacağının bildirildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; durumu gebelik sırasında yapılan tetkik ve görüntülemelerde rahat bir şekilde tespit edebilecek iken gerekli dikkat ve özen gösterilmediğinden tespit edilemediğini ya da tespit edildiği halde anne ve babaya bildirmediğini, gebelik evresinin başından sonuna kadar davalının davacı anne babayı gerek bu konu gerekse bu anomalinin tedavi edilip edilemeyeceği konusunda bilgilendirmediğini, bu tarz anomalilerin anne karnında kapalı cerrahi müdahale ile önlenebildiğini, teşhis edilmesinin önemli olduğunu, buna dair gazete haberlerinin dosyaya sunulduğunu, bebeğe ait 17. hafta ileri düzey ultrasonografi raporuna göre de davalı doktorun hiçbir teşhiste bulunmadığının açık olduğunu, tedavinin mümkün olmadığı düşünülse bile bebeğin elinin olmadığının tespit edilmesi ve bu konuda ebeveynlere bilgi verilmesinin vekalet ilişkisi ve hekimlik mesleğinin gerekleri çerçevesinde yerine getirilmesi gereken bir yükümlülük olduğunu, denetime elverişsiz ve eksik raporlara göre hüküm kurulduğunu, özen yükümlülüğünün yerine getirilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Gerekçe ve Değerlendirme
Uyuşmazlık, hekim kusuru iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle hükme esas alınan raporların taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ve birbiriyle uyumlu olmasına, tarama amaçlı ve detaylı ultrasonografilerle anomalilerin tümünün yakalanmasının mümkün olmadığı, mevcut veriler ışığında hekimin tıp verileri ışığında gebelik takibini uygun bir şekilde sürdürdüğünün, özen yükümlülüğünün ihlal edildiğinin ispatlanamadığının anlaşılmasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İletişim Formu
YASAL UYARI
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.









