Günlük hayatta sosyal medya platformlarında hakaret içerikli paylaşımlara oldukça fazla rastlanılmaktadır. Bunların kimi gerçek hesaplar tarafından kimi de anonim/sahte hesaplar tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu platformlardan biri de Twitter (X)’dır. Peki Twitter’da hakaret içeren bir tweetin retweet edilmesi yani tekrar paylaşılması da hakaret suçunu oluşturur mu?
Bilindiği üzere Türk Ceza hukuku bakımından hakaret fiili bir suç olarak düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu md. 125/1 hükmüne göre; ‘’Hakaret Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır…”
Türk Ceza Kanunu md. 125/4 hükmüne göre de; ‘’Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.’’ Yani hakaretin alenen işlenmesi suçun ağırlaşmış ve daha çok cezayı gerektiren halidir.
Yargıtay’a göre hakaret suçunun sosyal medya platformlarında işlenmesi suçun alenen işlenmesi nitelikli haline vücut vermektedir.
Peki Twitter’da hakaret içeren bir tweetin retweet edilmesi yani tekrar paylaşılması da hakaret suçunu oluşturur mu? Konuya ilişkin Yargıtay kararları ile bu husus açıklığa kavuşturulmaktadır.
Bu hususta Yargıtay like (beğeni) ve retweet (paylaşım) eylemleri arasında ayrıma gitmektedir. Hakaret içerikli bir paylaşıma yapılan like hakaret suçu olarak değerlendirilmemektedir. Hakaret içerikli bir paylaşımın retweet edilmesi ise Yargıtay’a göre hakaret suçunu teşkil etmektedir.
Ek olarak Yargıtay hakaret içeren bir paylaşımın aynen yani ek bir yorum konulmaksızın retweet edilmesi ile bir yorum eklenerek retweet edilmesi arasında da bir ayrıma gitmektedir. Yorumsuz retweetler hakaret suçu olarak değerlendirilmez iken yorum eklenerek yapılan retweetler hakaret suçu olarak değerlendirilebilmektedir. Ancak öncelikle tweet içeriği ve retweet yaparken eklenen yorumun içeriği belirleyici olmaktadır.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 2015/10377 E., 2015/12777 K. sayılı ve 07.12.2015 tarihli kararına göre; “Sanığın, Twitter adlı sosyal paylaşım sitesinde, diğer sanık tarafından paylaşılan tweeti retweetlediğini, kendi ikrarı ile de sabit olması karşısında, kamu görevlisinin görevinden dolayı, zincirleme şekilde hakaret suçunun unsurları oluştuğu…’’na hükmedilmiştir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi önceki kararlarına paralel olarak bir kararında retweet edilen tweetin hakaret içermesi halinde bunun hakaret suçunu teşkil edeceğine, hakaret içerikli tweetin her ne amaçla retweet edilirse edilsin cezalandırılabileceğine hükmetmiştir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 2018/7790 E., 2019/1445 K. sayılı ve 16.01.2019 tarihli ilamına göre;
Kararda şüphelinin ad ve soyadının yazılı olduğu twitter hesabından müştekiden bahsedilerek hakaret içeren paylaşımlar yapıldığı ve bu hususun hakaret suçu bakımından yeterince şüpheyi oluşturduğu, iddianame düzenlenmesi gerektiği, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilemeyeceği, hakaret suçunun işlendiği hususunda yeterli şüphe olduğundan iddianame düzenlenmesi ve şüphelinin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususunun mahkemece değerlendirilmesi gerektiği hususlarına yer verilmiştir.
ÖZET: Dava, sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçuna ilişkindir. Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar, soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa iddianame düzenler. Şüphelinin ad ve soyadının yazılı olduğu @… kullanıcı adlı twitter hesabından müştekiden bahsedilerek paylaşımlar ( retweetler ) yapıldığı, mevcut delillerin şüpheli hakkında hakaret suçunun işlendiği hususunda iddianame düzenlenebilmesi için yeterli şüphe oluşturduğu açıktır. Şüphelinin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, tüm kanıtların mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. şüpheli hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair Sulh Ceza Hâkimliğinin değişik iş sayılı mercii kararı hukuka aykırıdır.
KARAR: ‘’İstem yazısında; “5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre müştekinin şikayet dilekçesinde şüphelinin twitter isimli sosyal medya hesabında @… kullanıcı adıyla kayıtlı olduğunu ve kendisine karşı önceden de aynı şekilde sosyal medyadan hakarette bulunması sebebiyle şikayetçi olduğundan aralarında husumet bulunduğunu, bu duruma rağmen şüphelinin değişik tarihlerde başka kullanıcılar tarafından paylaşılan ve şahsına yönelik hakaret içeren paylaşımları retweet etmek suretiyle sayfasında paylaşarak hakaret ettiğini, şüpheliden şikayetçi olduğunu beyan ettiği ve şikayet üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sırasında, şüphelinin alınan savunmasında adı geçen hesabın kendisi tarafından kullanıldığını, iddia konusu paylaşımları kendisinin yapmadığını, bilgi amacıyla sayfasında retweet etmek suretiyle paylaştığını ifade ettiği görülmekle; suça konu paylaşımların müştekiye hitaben yazılmış “pislik, namert, edepsiz, yalancı, silah kaçakçısı, çirkef, imansız, izzetsiz, rüşvetçi, salyasını akıtan, şerefsiz..” şeklinde hakaret sayılabilecek sözler içeren paylaşımlar olması, bu paylaşımların şüpheli tarafından retweet edildiğinin savunmada kabul edilmesi ve taraflar arasında önceden görülen kamu davasının bulunması hep birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli delil ve şüphenin elde edildiği gözetilerek itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme: ….İncelenen dosyada, şüphelinin ad ve soyadının yazılı olduğu @… kullanıcı adlı twitter hesabından müştekiden bahsedilerek paylaşımlar ( retweetler ) yapıldığının anlaşılması karşısında; CMK’nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin şüpheli hakkında hakaret suçunun işlendiği hususunda iddianame düzenlenebilmesi için yeterli şüphe oluşturduğu açıktır. Şüphelinin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, tüm kanıtların, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararı hukuka aykırıdır.’’
Önemle belirtmek gerekir ki bu yazıdaki bilgilerin tamamı genel bir bilgilendirme içermekte olup hukuki danışmanlık ve reklam gibi algılanmamalıdır. Yaşanılan her bir olay ve uyuşmazlığın bağımsız biçimde ayrı bir hukuki değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Ayrıca her bir hukuki konu ve meselenin çözümü uzman bilgisi gerektirmektedir. Bu sebeple de karşı karşıya kaldığınız hukuki uyuşmazlıklar ve olaylar için yetkin bir avukattan hukuki danışmanlık almanızı, Yargıya taşınan uyuşmazlıklar açısından da dosyalarınızı yetkin bir avukat aracılığı ile takip etmenizi öneririz. Yukarıdaki makale ile ilgili olarak veya her türlü hukuki destek ve danışmanlık için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.