Trafik Kazasında Hatır Taşıması: Tazminata Etkisi ve Güncel Yargı Kararı

Trafik Kazasında Hatır Taşıması: Tazminata Etkisi ve Güncel Yargı Kararı
28 Mayıs 2025

Trafik Kazasında Hatır Taşıması: Tazminata Etkisi ve Güncel Yargı Kararı



Hatır taşıması, halk arasında iyilik için yapılan yolculuklar olarak bilinir. Bir arkadaşınızı ya da akrabanızı herhangi bir ücret almadan aracınızla bir yere götürdüğünüzde bu durum, hukuki olarak "hatır taşıması" sayılabilir. Özellikle trafik kazası sonrasında bu kavram, tazminat hesaplamalarında önemli sonuçlar doğurabilir.

Eğer kazaya karışan araçta yolcu, yalnızca iyilik amacıyla ve ücretsiz olarak taşınıyorsa, mahkemeler bu durumu dikkate alarak tazminattan indirim yapılmasına karar verebilir. Bu uygulamanın dayanağı Türk Borçlar Kanunu ile Karayolları Trafik Kanunu'nda yer almaktadır.

Bu konuya ilişkin güncel bir örnek, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi’nin 2025/491 sayılı kararında yer almıştır. Söz konusu kararda, yolcu konumundaki davacının sürücü ile arkadaş olduğu ve birlikte Yozgat’a gittikleri belirlenmiştir. Mahkeme, bu durumun hatır taşıması niteliğinde olduğuna hükmetmiş ve tazminat tutarından %20 oranında indirim yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ancak bilirkişi tarafından hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatı, sigorta poliçesi limiti içinde kaldığı için bu indirim davacının alacağı toplam tazminat miktarını değiştirmemiştir.

Hatır taşıması indirimi yalnızca belirli şartlar altında mümkündür. Taşıma, taşınan kişi lehine ve karşılıksız yapılmış olmalıdır. Taşıyan kişi ile yolcu arasında yakın akrabalık ilişkisi varsa ve bu taşıma ahlaki bir ödev niteliğindeyse, hatır taşıması sayılmaz ve indirim uygulanmaz. Ayrıca bu indirim, yalnızca taşıyan araçla ilgili davalılara uygulanabilir. Kazaya karışan diğer araç sürücüsü ya da sigorta şirketleri bu indirimden yararlanamaz.

Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları, bu konuda uygulamayı şekillendirmekte ve netleştirmektedir. Sonuç olarak, hatır taşıması hem kazaya karışanlar hem de hukukçular açısından dikkatle değerlendirilmesi gereken bir konudur. Tazminat miktarının belirlenmesinde taşımanın amacı, yolcunun konumu ve karşılıksız olup olmadığı gibi detaylar büyük önem taşır.

 

İÇTİHAT METNİ:

 

T.C.

ANKARA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

35. HUKUK DAİRESİ

 

DOSYA NO : 2024/233

KARAR NO : 2025/491

 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

K A R A R

 

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 08/12/2023

NUMARASI : 2020/439 Esas - 2023/844 Karar

 

DAVANIN KONUSU : Tazminat

 

KARAR TARİHİ : 10/04/2025

GEREKÇELİ KARAR

YAZILMA TARİHİ : 14/04/2025

 

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI

Davacı vekili dava dilekçesinde; 19.06.2011 tarihinde davalıya ZMMS ile sigortalı ... plakalı araç içerisinde yolcu konumunda olan davacının meydana gelen trafik kazasında yaralanarak malul kaldığını, davacının dava tarihinde net 2.364,00-TL maaş aldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının gerek çalışamadığı günler için gerekse de iş gücü kaybı için şimdilik 1.000,00-TL'nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 195.857,8 TL'ye yükseltmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... plakalı aracın davalı tarafından sigortalandığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davalının ancak dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini, kusur ve maluliyetin tespitinin gerektiğini, emniyet kemeri takılı olmadığı için %20 müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 19.06.2011 tarihinde davalıya sigortalı ... plakalı araç ile dava dışı çekici ve çekiciye bağlı yarı römork arasında gerçekleşen trafik kazasında, davacının ... plakalı araçta yolcu olduğu, meydana gelen kazada ... plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, emniyet kemeri takmadığına dair delil bulunmayan davacının müterafik kusurunun bulunmadığı, davacının meydana gelen kazada çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %8,2 olduğu, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, alınan bilirkişi raporuna göre davacının kalıcı iş göremezlik zararının 318.074,75-TL olarak hesaplandığı, kaza tarihindeki poliçe limitinin 200.000-TL olduğu, davacıya SGK tarafından ödenen 4.142,20-TL geçici iş göremezlik ödeneğinin davalı sigortaya rücu edilmesi nedeniyle davacının talep edebileceği tazminatın 195.857,80-TL olduğu ve bu miktara davanın ıslah edildiği gerekçesiyle, “Davanın KABULÜ ile, 195.857,80-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının istinaflarının esastan reddi gerektiğini, ancak faiz başlangıç tarihinin sigortaya başvuru tarihi olan 08/01/2020 olarak düzeltilmesi gerektiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalı sigorta şirketine tam bir başvurunun olmadığını, tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmamasının doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE

İstinaf talebinde bulunan taraf vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;

Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.

Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.

Davalı sigortaya davadan önce başvuruda bulunulduğu anlaşıldığından başvuru dava şartının gerçekleştiği ancak eksik belge ile başvurulması nedeniyle Yargıtay 4 HD’nin son dönem içtihatları gereğince faizin arabulucuya başvuru tarihinden itibaren başlatılması gerekirken, dava tarihinden başlatılmasının doğru olmadığı anlaşılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 87. maddesine göre, "Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir." esası kabul edilmiştir. Hatır için taşımanın söz konusu olabilmesi için, işletenin taşımak üzere araca aldığı yolcudan karşı edim alabilecekken yolcunun hatırı için veya iyilik yapma düşüncesi ile karşı edimi almayıp yolcuyu bedelsiz taşıması gerekmektedir.

Yani hatır için taşımada, taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Ancak taşımada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "tazminat miktarının tayini" başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş, BK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.

Hatır taşımasından söz edebilmek için, ölenin veya malul kalan kişinin karşılıksız taşınmış olması ve taşımanın taşınanın yararına olması gerekir. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde, taşımanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir.

Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de indirim yaptığı takdirde indirim oranını objektif ölçüler içinde takdir etmek zorundadır. Yapılacak hatır indiriminden de sadece hatır için taşıyan tarafın yararlanması gerekmektedir. Hatır taşıması ile ilgisi bulunmayan diğer araç sürücüsü, maliki ve sigortacısı olan davalılar hatır indiriminden yararlanamaz.

Diğer taraftan, yakın akrabalık bağının bulunduğu hallerde ücretsiz taşıma ahlaki bir ödev niteliğinde bulunduğundan, yerleşmiş yargısal içtihatlara göre böyle bir taşıma hatır taşıması niteliğinde sayılmadığından, belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılamaz.

Somut olayda, davalının usulüne uygun olarak süresinde sunulan cevap dilekçesinde, hatır taşıması savunmasında bulunduğu, olayla ilgili Kırıkkale 3. ASCM'nin 2011/453 E. 2012/395 K. sayılı dosyası kapsamından da davacının içinde yolcu olarak bulunduğu davalıya sigortalı araç sürücüsü ile arkadaş oldukları ve beraber Yozgat’a gittiklerinin anlaşılması karşısında mahkemece hatır taşıması gereğince tazminattan indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.

Ancak bu indirimin yapılması için yeniden yargılama yapılmasına gerek görülmediğinden Dairemizce usulüne uygun olarak belirlenen tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldığında dahi sonuç olarak karar verilen miktarın değişmeyeceği anlaşıldığından (bilirkişi tarafından hesaplanan geçici işgöremezlik zararı SGK tarafından karşılandığı anlaşılmış olup hesaplanan 318.074,75TL sürekli işgöremezlik zararından %20 hatır taşıması indirimi yapıldığında davacının 254.456,80TL sürekli işgöremezlik tazminatı talep edilebileceği, bu miktarın da sigortanın kaza tarihindeki limit kapsamında kaldığı anlaşıldığından) ve istinaf sebeplerine göre usuli kazanılmış haklar kapsamında karar verilmesi gerekmiştir.

Açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kararın tazminat miktarından %20 hatır taşıması indirimi yapılarak ve faiz başlangıç tarihi arabulucuya başvuru tarihi (10/08/2020) olarak düzeltilmesine, hakkaniyet gereği indirilen kısım yönünden davalı lehine vekâlet ücreti takdirine ve yargılama giderlerinde kabul/ret oranı yapılmasına yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: 

Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;

I-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ İLE, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 08/12/2023 tarihli, 2020/439 Esas - 2023/844 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,

HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;

1-Davanın KABULÜ ile, 195.857,80-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 13.379,05-TL harçtan, dava açılışında alınan 54,40-TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 3.345,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.399,40-TL harcın düşülmesi ile bakiye 9.979,65-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,

3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,

4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 54,40-TL peşin harç, 3.345,00-TL ıslah harcı, 54,40-TL başvurma harcı, 166,50-TL tebligat ücreti, 1.850,00-TL bilirkişi ücreti, 395,60-TL posta gideri, 2,00-TL diğer giderler olmak üzere toplam 5.867,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

5-Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 31.337,25-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK'nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatırana iadesine,

İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN

II-İstinaf talebi kabul edilenlerden alınan istinaf karar harçlarının isteği halinde yatıranlara iadesine,

III-İstinaf talebi kabul edilen davacı tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan 1.169,40 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 50,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.219,40 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

İstinaf talebi kabul edilen davalı tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan 1.169,40 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 184,10 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 1.353,50 TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

IV-HMK'nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

V-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 10/04/2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

İçeriklerimiz

Yargıtay Kararı: Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigortasında Riziko - mali-muesavir-mesleki-sorumluluk-sigortasi

Yargıtay Kararı: Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigortasında Riziko

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/412 E., 2021/296 K. sayılı kararı, mali müşavir mesleki sorumluluk sigortalarında özellikle talep esaslı (claims made) poliçelerin yorumlanması...

10. Yargı Paketi Mecliste: Ceza, İnfaz ve Dijital Haklar Yeniden Düzenleniyor !! - 10-yargi-paketi-mecliste-ceza-infaz-ve-dijital-haklar-yeniden-duezenleniyor

10. Yargı Paketi Mecliste: Ceza, İnfaz ve Dijital Haklar Yeniden Düzenleniyor !!

10. YARGI PAKETİ (Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi) 29.05.2025 Tarihinde TBMM’ne sunuldu.

 2025 Yılı Güncel Trafik Cezaları !! - 2025-yili-guencel-trafik-cezalari

2025 Yılı Güncel Trafik Cezaları !!

2025 Yılı Güncel Trafik Cezaları !!

Trafik Kazasında Hatır Taşıması: Tazminata Etkisi ve Güncel Yargı Kararı - trafik-kazasinda-hatir-tasimasi-tazminata

Trafik Kazasında Hatır Taşıması: Tazminata Etkisi ve Güncel Yargı Kararı

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2024/233 Esas 2025/491 Karar 10.04.2025 tarihli kararına göre hatır taşımasında, ölen veya malul kişi karşılıksız taşınmalı ve taşım...

Belediye Otobüsünün Karıştığı Kazada Hizmet Alımı Savunması ve Belediye Sorumluluğu - belediye-hizmet-alimiyla-sorumluluktan-kurtulamaz

Belediye Otobüsünün Karıştığı Kazada Hizmet Alımı Savunması ve Belediye Sorumluluğu

Belediye otobüsünü taşeron sürücü kullanmış olsa da, taşıma hizmetini planlayıp denetlediği için işleten sıfatıyla sorumlu tutuldu. Mahkeme, hizmet alımı savunmasını reddetti. Tüm ...

Yargıtay: Kısmi Dava Sonrası Belirsiz Alacak Davası Açılabilir !! - kismi-dava-sonrasi-belirsiz-alacak-davasi-acilabilir

Yargıtay: Kısmi Dava Sonrası Belirsiz Alacak Davası Açılabilir !!

Yargıtay, kısmi davadan sonra kalan alacak için belirsiz alacak davası açılabileceğini kabul etti. Bu karar, alacaklının hak arama özgürlüğünü güçlendiriyor. Tüm detaylar bu yazımı...

Yargıtay'dan Emsal Karar: Dizlik Zorunlu Ekipman Değildir, Müterafik Kusur Sayılamaz !! - dizlik-zorunlu-ekipman-degildir-mueterafik-kusur

Yargıtay'dan Emsal Karar: Dizlik Zorunlu Ekipman Değildir, Müterafik Kusur Sayılamaz !!

Yargıtay, dizliğin motosiklet sürücüleri için zorunlu ekipman olmadığını belirterek, bu nedenle Müterafik Kusur indirimi yapılmasının hukuka aykırı olduğunu vurgulamıştır.

Yargıtay: Kişisel Verilere Merak Amaçlı Erişim Suç Teşkil Etmez - kisisel-verilere-merak-amacli-erisim-suc-teskil-etmez

Yargıtay: Kişisel Verilere Merak Amaçlı Erişim Suç Teşkil Etmez

Yargıtay 12. CD, E. 2022/8863, K. 2025/2116, 26.02.2025: Kamu görevlisinin, yetkili olduğu kişisel verileri merakla görüntülemesi, paylaşmaması veya ifşa etmemesi halinde suç oluşt...

Anayasa Mahkemesi’nden Emsal Karar: Eş Durumu Reddi Aile Hayatını İhlal Etti - es-durumu-atamalarinda

Anayasa Mahkemesi’nden Emsal Karar: Eş Durumu Reddi Aile Hayatını İhlal Etti

Anayasa Mahkemesi, eş durumu atamalarında aile birliği ile kamu hizmeti dengesini değerlendirerek, bireyin aile hayatına saygı hakkının korunması gerektiğini vurgulamıştır.

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.