Trafik Kaydında Ruhsat Sahibi Görünenin İşleten Olmaması Halinde Vekalet Ücreti Sorunu

Trafik Kaydında Ruhsat Sahibi Görünenin İşleten Olmaması Halinde Vekalet Ücreti Sorunu
8 Eylül 2025

Trafik Kaydında Ruhsat Sahibi Görünenin İşleten Olmaması Halinde Vekalet Ücreti Sorunu

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 2023/714 Esas, 2025/913 Karar sayılı ilamında, trafik kaydının işletenin belirlenmesindeki hukuki niteliği ve vekalet ücreti bakımından doğurduğu sonuçlar değerlendirilmiştir.

Mahkeme, trafik kaydının işleteni kesin olarak göstermemekle birlikte, işletenin tespitinde güçlü bir karine oluşturduğunu, bu kayıttaki kişinin işleten sıfatına sahip olmadığını ileri süren tarafın ise bu iddiasını ispatla yükümlü bulunduğunu belirtmiştir.

Somut olayda, ruhsat sahibi şirket, aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile belediyeye devrettiğini ileri sürmüş ve kira sözleşmesini ibraz ederek araç üzerinde fiili hâkimiyetin belediyeye geçtiğini kanıtlamıştır. Böylelikle şirketin işleten sıfatı bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bununla birlikte, Mahkeme, davacının bu hukuki durumdan haberdar olmasının beklenemeyeceğini, zira davacının trafik kaydına dayanarak ruhsat sahibini davalı göstermekte haklı olduğunu vurgulamıştır. Bu nedenle, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiği hallerde dahi, davacı aleyhine ve ruhsat sahibi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz bulunmuştur.

Karar ile şu ilke ortaya konulmuştur:

  • Trafik kaydında ruhsat sahibi görünen kişiye husumet yöneltilmesi, davacının kötü niyetli olduğu anlamına gelmez.
     
  • İşleten sıfatı bulunmadığı ispatlanan ruhsat sahibi lehine, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemelidir.

Anılan karar, uygulamada sıkça karşılaşılan “ruhsat sahibi – işleten” ayrımına açıklık getirmekte ve zarar görenin korunmasına yönelik önemli bir içtihat niteliği taşımaktadır.

İÇTİHAT METNİ:

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/714 - 2025/913

T.C.

ANKARA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/714

KARAR NO : 2025/913

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

K A R A R

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 21.03.2023

NUMARASI : 2021/940 Esas 2023/341 Karar

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 03.07.2025

GEREKÇELİ KARAR

YAZILMA TARİHİ : 14.07.2025

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI

Davacı vekili, 28.12.2016 tarihinde davalılardan ...’in idaresinde olup diğer davalı ...Ltd. Şti adına kayıtlı ve davalı sigorta şirketince zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın karıştığı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, ... Tıp Fakültesi Engelli Sağlık Kurulu'ndan alınan rapora göre davacının %10 oranında engelinin oluştuğunu, davalı sigorta şirketine başvuru üzerine 31.195,31 TL tazminat ödendiğini, ödenen bu tutarın davacının hak ettiği tutarın çok altında olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 250,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 45.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... ve davalı ... Ltd. Şti'den tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07.11.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davalı ... Ltd. Şti. dışındaki davalılar yönünden 67.629,10 TL'ye yükseltmiştir.

Davalı sigorta şirketi vekili, davalı şirket tarafından oluşturulan hasar dosyası kapsamında davacıya 31.195,31 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin ödeme tarihindeki verilere göre yeterli olduğunu, yapılacak yargılamada tarafların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, yapılan sağlık giderlerinin SGK'nın sorumluluğunda olduğunu, davalı şirketin temerrüde düşürülmediğini, her ne kadar davacı vekilince başvuru yapıldığı belirtilmiş ise de sistem kayıtlarında herhangi bir başvurunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ...Ltd.Şti vekili, davalı şirketin maliki bulunduğu aracın ..... ve Onarım Dairesi Başkanlığı'na şoförsüz olarak kiralandığını, uzun süreli araç kiralaması nedeniyle davalı şirketin araç üzerinde zilyetlik ve istifade hakkının ortadan kalktığını, bu nedenle davalı şirketin kazaya karışan araç üzerinde işleten sıfatının bulunmadığını, araç sürücüsü ..... ... Belediyesi'nde çalıştığı göz önüne alındığında işleten sıfatının ... ... Belediyesi'ne ait olduğunu belirterek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ..., davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, 25.12.2018 tarih 2018/270 Esas, 2018/1041 Karar sayılı kararı ile maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme karşı davalı sigorta şirketi ve davalı ... Ltd. Şti vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Dairenin 23.09.201 tarihli ve 2019/786 Esas, 2021/1514 Karar sayılı kararı ile kaldırılmış, kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama sonunda davanın trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, 16.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, ... Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 17.08.2018 tarihli raporda davacının % 7,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin 6 ay olduğunun belirtildiği, davalı ... Ltd. Şti tarafından kazaya karışan ... plakalı aracın dava dışı şirkete uzun süreli kiralandığı ve işleten sıfatının bulunmadığı, aktüer bilirkişi tarafından ibraz edilen 24.09.2018 tarihli rapordaki tespit ve hesaplamalar esas alınarak manevi tazminatın takdirine ilişkin ilkelere göre davalı ... Ltd. Şti'ne yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalılar ... ve davalı sigorta şirketine yönelik davanın maddi tazminat talebi yönünden kabulü ile 67.629,10.TL'nin davalı ...'den 28.12.2016 kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden 12.01.2018 ilk ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL'nin davalı ...'den 28.12.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ

Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davanın davalı ... Ltd. Şti yönünden reddine itirazları bulunmadığını, ancak davalı şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, aracın maliki olan davalı şirketin dava dışı Belediye ile uzun süreli kira sözleşmesi yaptığını ve bu durumu bilmelerinin mümkün olmadığını, şirket bakımından dava açılmasına taraflarının sebebiyet vermediğini, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın çok düşük olduğunu kaza nedeniyle davacının sürekli sakatlığının oluştuğunu, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, hüküm altına alınan tazminatın caydırıcılık sağlamaktan uzak olduğunu, manevi tazminat davası yönünden davacı lehine düşük vekalet ücretine hükmedildiğini, kabul edilen kısım yönünden 9.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 2.180,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE

6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, Mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda;

Davacı vekili, davalı ... Ltd. Şti'ne ait, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı davalı ... idaresinde bulunan aracın karıştığı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece Dairenin 23.09.201 tarihli ve 2019/786 Esas, 2021/1514 Karar sayılı kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda, davalı ... Ltd. Şti yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, maddi tazminat talebinin davalılar ... ve davalı sigorta şirketi yönünden kabulüne, manevi tazminat talebinin davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

1-Davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin hükme yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde, 28.12.2016 tarihinde meydana gelen kazada yolcu konumunda olan davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak açılan davada, Daire kaldırma kararından önce mahkemenin 25.12.2018 tarihli kararı ile manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın hüküm altına alındığı, anılan hükme karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmadığı nazara alındığında manevi tazminata ilişkin tutar bakımından davalı yararına kazanılmış hak oluştuğu anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöne değinen istinaf gerekçeleri yerinde görülmemiştir.

Ne var ki hüküm altına alınan manevi tazminat talebi yönünden davacı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT hükümlerine göre vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerekirken 2.180,00 TL vekalet ücretinin hüküm altına alınmış olması doğru görülmemiş, 6100 sayılı HMK'nin 26. maddesi hükmü uyarınca taleple bağlılık ilkesi de nazara alınarak manevi tazminata ilişkin hüküm nedeniyle davacı lehine 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'den tahsiline karar vermek gerekmiştir.

2-Davacı vekilinin davalı ... Ltd. Şti yönünden davanın husumet nedeniyle reddine dair karar yönünden vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde, davacı vekili kazaya karışan ... plakalı aracın, trafik kaydında davalı ... Ltd. Şti adına kayıtlı olmasına dayanarak davalı şirkete husumet yöneltmiştir. Trafik kaydı işleteni kesin olarak gösteren bir karine değilse de onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir ve aksini iddia eden tarafın ispat etmesi gerekir. Davalı şirketin, adına kayıtlı aracın işleteni olmadığı yönünden savunmada bulunması üzerine, bu savunmaya ilişkin delillerin toplanması ve uzun süreli kira sözleşmesinin ibraz edilmesi sonucunda işleten olmadığının belirlendiği, zarar gören davacının bu durumu bilmesinin beklenemeyeceği ve hakkında dava açılmasına sebebiyet veren davalı şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.

6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf nedenlerinin açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün HMK’nın 353/1.b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine, kesinleşmiş yönler korunarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,

I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,

HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca esas hakkında YENİDEN KARAR VERİLMESİNE,

Buna göre;

1-Davalı ... Ltd. Şti'ne yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,

Davalı ... Ltd. Şti'ne yönelik yapılan 9 tebligat gideri 126,00 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,

2-Davalılar ... ve davalı sigorta şirketine yönelik davanın maddi tazminat talebi yönünden, davanın kabulü ile, 67.629,10 TL'nin davalı ...'den 28.12.2016 kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden 12.01.2018 ilk ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,

Maddi tazminata ilişkin hüküm yönünden,

-Alınması gerekli 4.619,74 TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında yatırılan peşin harcın maddi tazminata yönelik kısmı olan 0,85 TL ile ıslah harcı 1.150,66 TL olmak üzere toplam 1.151,51 TL düşülerek kalan 3.468,23 TL'nin davalı ... ve davalı sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,

-Davanın açılışı sırasında yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile peşin harcın maddi tazminat talebine yönelik kısmı olan 0,85 TL ile 1.150,66 TL ıslah harcı toplamı 1.187,41 TL'nin davalı ... ve davalı sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,

-Davacılar tarafından yapılan 18 davetiye ücreti 252,00 TL, 8 müzekkere ücreti 45,85 TL, 1 adli tıp posta ücreti 35,00 TL, 2 bilirkişi ücreti 760,00 TL olmak üzere toplam 1.092,85 TL. yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,

-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'nin 12. maddesi uyarınca takdir ve tayin olunan 10.820,66 TL. vekalet ücretinin davalı ... ve davalı sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,

3-Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile,

10.000,00 TL'nin davalı ...'den 28.12.2016 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine,

Fazlaya ilişkin talebin reddine,

Manevi tazminata ilişkin hüküm yönünden;

-Alınması gerekli 3.073,95 TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında yatırılan peşin harcın manevi tazminata yönelik kısmı olan 153,71 TL düşülerek kalan 2.920,00 TL'nin davalı ...'den alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,

-Davanın açılışı sırasında yatırılan peşin harcın manevi tazminat talebine yönelik kısmı olan 153,71 TL'nin davalılar davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine,

-Davanın kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.'nin 10. maddesinin 1. ve 4. bentleri uyarınca takdir ve tayin olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine,

-Taraflarca yatırılan gider avansı ve delil avansının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve istekleri halinde yatıranlara iadesine,

II - İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:

1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,

2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından 190,35 TL yargılama gideri ile 492,00 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine,

3-Başvuran taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK'nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

4-Kararın taraflara tebliğine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 361/1. maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içerisinde Yargıtay'da TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 03.07.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

İçeriklerimiz

Aynı Bölgeden Daha Önce Hasar Alınmış Araçta Değer Kaybı Talebinin Değerlendirilmesi - ayni-boelgeden-hasar-ve-deger-kaybi

Aynı Bölgeden Daha Önce Hasar Alınmış Araçta Değer Kaybı Talebinin Değerlendirilmesi

Aynı bölgeden daha önce hasar alan araçta da değer kaybı oluşabilir. İstanbul BAM kararına göre araç marka, model ve kilometresi dikkate alınarak tazminat hesaplanır.

Trafik Kaydında Ruhsat Sahibi Görünenin İşleten Olmaması Halinde Vekalet Ücreti Sorunu - trafik-kaydinda-ruhsat-sahibi-isleten-vekalet-uecreti-sorunu

Trafik Kaydında Ruhsat Sahibi Görünenin İşleten Olmaması Halinde Vekalet Ücreti Sorunu

Trafik kaydında ruhsat sahibi işleten olmayabilir. Davacı bu durumu bilemez. Ankara BAM kararına göre vekalet ücreti yüklenemez. İşletenin kimliği ispat edilmelidir.

YENİ ADLİ YILIMIZ KUTLU OLSUN! - yeni-adli-yilimiz-kutlu-olsun

YENİ ADLİ YILIMIZ KUTLU OLSUN!

Yeni adli yılda, adaletin güçlü, terazinin adil, hukukun üstün olduğu bir yıl dileriz !!

Yargıtay HGK: Döviz Cinsinden Süresiz Nafaka, 18 Yıl Sonra Hakkaniyet Gereği Uyarlanabilir - doeviz-cinsinden-sueresiz-nafaka-18-yil-sonra-hakkaniyet-geregi-uyarlanabilir

Yargıtay HGK: Döviz Cinsinden Süresiz Nafaka, 18 Yıl Sonra Hakkaniyet Gereği Uyarlanabilir

Yargıtay HGK, 18 yıl sonra döviz cinsinden süresiz nafakanın tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre uyarlanabileceğine hükmetti. Karar, nafaka davaları ve uyarlama talepler...

Trafik Kazalarında Kusur Tespitinde Çarpışma Noktasının Belirleyici Rolü - trafik-kazalarinda-kusur-tespitinde-carpisma-noktasinin-belirleyici-rolue

Trafik Kazalarında Kusur Tespitinde Çarpışma Noktasının Belirleyici Rolü

Trafik kazalarında kusur tespiti yapılırken araçların çarpışma noktası kritik öneme sahiptir. Yargıtay kararlarında da çarpışma yönü, hız ve kavşak önceliği kusur oranını doğrudan ...

HGK Kararı: Trafik Kazalarında Kusur Oranı Belirlenemediğinde %50-%50 Kusur Paylaşımı - trafik-kazalarinda-kusur-orani-belirlenemediginde-50-50-kusur-paylasimi

HGK Kararı: Trafik Kazalarında Kusur Oranı Belirlenemediğinde %50-%50 Kusur Paylaşımı

Trafik kazalarında kırmızı ışık ihlali ispatlanamazsa, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre taraflar %50-%50 kusurlu sayılır. Bu içtihat tazminat davaları için önemlidir.

Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik: Araçlarda Kamera ve Takip Sistemi Zorunluluğu - karayollari-trafik-yoenetmeliginde-degisiklik-araclarda-kamera-ve-takip-sistemi-zorunlulugu

Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik: Araçlarda Kamera ve Takip Sistemi Zorunluluğu

Karayolları Trafik Yönetmeliği değişikliği ile araçlarda kamera, takip sistemi ve acil buton zorunluluğu getirildi. Yeni düzenleme güvenlik ve trafik denetimi açısından önem taşıyo...

Yargıtay: Ehliyetsizlik Tek Başına Müterafik Kusur İndirimi Sebebi Değildir, İlliyet Bağı Şart - ehliyetsizlik-tek-basina-mueterafik-kusur-indirimi-sebebi-degildir-illiyet-bagi-sart

Yargıtay: Ehliyetsizlik Tek Başına Müterafik Kusur İndirimi Sebebi Değildir, İlliyet Bağı Şart

Yargıtay, ehliyetsizliğin tek başına müterafik kusur indirimi nedeni olamayacağını açıkladı. İndirimin geçerli olabilmesi için kazayla illiyet bağı somut delillerle ispatlanmalı.

Yargıtay: İhtiyaç Nedeniyle Tahliyede Arabuluculuk, Tahliye Hakkı Doğduktan Sonra Yapılmalı - ihtiyac-nedeniyle-tahliyede-arabuluculuk-tahliye-hakki-dogduktan-sonra-yapilmali

Yargıtay: İhtiyaç Nedeniyle Tahliyede Arabuluculuk, Tahliye Hakkı Doğduktan Sonra Yapılmalı

Yargıtay 3. HD, ihtiyaç nedeniyle tahliyede zorunlu arabuluculuk başvurusunun tahliye hakkı doğduktan sonra yapılması gerektiğine karar vererek yanlış başvuru zamanlamasının davayı...

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.