TİHEK: 28 Yaş Üstü Öğrencileri İndirim Dışında Bırakmak Ayrımcılıktır

TİHEK: 28 Yaş Üstü Öğrencileri İndirim Dışında Bırakmak Ayrımcılıktır
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından toplu taşıma hizmetinde uygulanan “öğrenci indiriminden yararlanmak için 28 yaşından gün almamış olma” şartını ayrımcılık yasağını ihlal eden bir uygulama olarak değerlendirdi.
TİHEK’in 2025/768 başvuru numaralı ve 2025/586 sayılı kararında, belediyelerin ücret tarifesi belirleme konusunda takdir yetkisine sahip olmakla birlikte bu yetkinin kamu yararı ve eğitim hakkı ilkeleriyle uyumlu biçimde kullanılmasının zorunlu olduğu vurgulandı.
Kurul kararında; 28 yaş üstü öğrencilerin, eğitim düzeyi ve gelir durumu gibi bireysel farklılıklar gözetilmeksizin, yalnızca yaş temeline dayalı olarak farklı ücretlendirmeye tabi tutulmasının ölçülülük ve adil denge ilkelerini ihlal ettiği belirtildi.
Sonuç olarak, yaş temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine hükmedilerek, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığına 200.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar verildi.
KARAR METNİ:
T.C.
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU BAŞKANLIĞI KURUL KARARI
Başvuru Numarası : 2025/768
Toplantı Tarihi/Sayısı : 04.09.2025/247
Karar Numarası : 2025/586
Muhatap Kurum/Kişi : Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı
I.BAŞVURUNUN KONUSU
Başvuru, Adana Büyükşehir Belediyesi Seyahat Kartları Uygulama Yönetmeliği ile öğrenci tanımına 28 yaşından gün almama şartı getirilmesi yaş temelinde ayrımcılık oluşturduğu iddiasına ilişkindir.
II.İNCELEME SÜRECİ
2. Başvuran, başvuru dilekçesinde özetle;
a. 1982 yılı doğumlu olduğunu, … Üniversitesi … Öğretmenliği bölümünde örgün eğitim gördüğünü ve toplu taşımada indirimli öğrenci bileti uygulamasından yararlandığını, 2024 yılı Kasım ayında indiriminin devam etmesi amacıyla öğrenci vizesi almak için Adana Büyükşehir Belediyesi Seyahat Kartları Ofisine başvuruda bulunduğunu, ancak Adana Büyükşehir Belediyesi Seyahat Kartları Uygulama Yönetmeliğinde yer alan yaş şartı gerekçe gösterilerek başvurusunun reddedildiğini,
b. Diğer mevzuat düzenlemelerinde öğrenciliğe ilişkin bir yaş sınırlaması bulunmamasına rağmen Adana Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 14/10/2024 tarihli ve … sayılı ve “Seyahat Kartları Uygulama Yönetmeliği” konulu Kararı ile Seyahat Kartları Uygulama Yönetmeliğinde yer alan öğrenci tanımına 28 yaşından gün almama şartı getirildiğini,
c. Söz konusu uygulamaya ilişkin olarak muhatap Belediyeye başvuru yaptığını ancak talebinin reddedildiğini belirtmekte, yaşı nedeniyle öğrenci indiriminden yararlanamamasının Anayasanın 10 uncu maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğunu iddia etmektedir.
3. Muhatap Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanlığından alınan yazılı görüşte özetle;
a. Mevzuat hükümleri uyarınca belediyelerin ulaşım hizmetleri kapsamında, Belediye Meclisi kararları doğrultusunda düzenlenecek tarifelere göre ücret belirleme yetkisinin olduğu, mevzuatta indirimli tarife uygulamasına ilişkin özel bir düzenleme yer almadığından bu yetkinin Belediye Meclisinin takdirine bırakıldığı, bu nedenle belediyelerin ulaşım hizmetlerinde kısmen veya tamamen indirim uygulama ya da hiç indirim uygulamama konusunda serbest olduğu, bu yetkinin kullanılması hâlinde kişilerin durumlarına göre farklı kriterlerin belirlenmesinin mümkün olduğu, öğrencilerin indirimli taşınmasında kanun koyucunun amacı gözetilerek indirimli taşıma hizmetinin amacı dışına çıkılmaması gerektiği, belediyelere görevleriyle orantılı gelir kaynakları sağlandığı dikkate alındığında bu kaynakların etkin ve adil bir biçimde kullanılması ve hizmet maliyetlerinin indirime tabi olmayan vatandaşlar üzerindeki yükü artırmadan karşılanmasının belediyelerin sorumluluğunda olduğu,
b. Yaş sınırlandırmasına ilişkin kamu kurumları tarafından yapılan benzer düzenlemeler ve bu kapsamda gerçekleştirilen uygulamaların yerel idareler açısından rehber niteliği taşıdığı, bu çerçevede benzer uygulamaların incelendiği ve vatandaşların lehine olacak bir düzenleme yapıldığı,
c. Konuya ilişkin normatif düzenlemeler incelendiğinde, öğrencilere indirimli toplu taşıma hizmeti sunulmasının belediyeler açısından bir yükümlülük değil, takdire dayalı bir yetki olduğunun anlaşıldığı, 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 1’inci maddesinde yer alan, “Belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, toplu taşıma hizmetlerinde öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerine indirim uygulamaya yetkilidirler.” hükmü uyarınca, belediyelerin öğrencilere yönelik indirimli tarife uygulama konusunda yasal olarak yetkilendirildiği, ancak bu hususta zorunlu tutulmadığı, belediyelerin farklı yaş grupları ya da öğrenci statüsündeki bireyler arasında, farklı muameleyi haklı kılacak objektif ve makul gerekçelere dayalı ayrımlar yapabilme noktasında takdir yetkisine sahip olduğu,
ç. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda bulunan hemşehri hukukuna göre Belediye sınırları içinde oturan, bulunan veya ilişiği olan her şahsın belediyenin kanunlara dayanan kararlarına, emirlerine ve duyurularına uymakla yükümlü olduğu,
d. Başvuranın 28/5/2019 tarihinde toplu taşıma araçlarından ücretsiz olarak faydalanabileceği Elektronik Zabıta Kent Kartı temin ettiği, bu çerçevede belediye hizmetlerinden daha önce yararlandığının anlaşıldığı,
e. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ve Adana Büyükşehir Belediyesi 153 Çağrı Merkezi üzerinden yapılan şikâyetlerde, bazı vatandaşların hem aktif olarak çalıştığı hem de indirimli öğrenci kartı kullandığı yönünde başvuruların olduğu, bu çerçevede yaş sınırı belirlenmemesinin hakkaniyete aykırı olacağı,
f. Yaş sınırı belirlenirken öğrenci indirimleri konusunda makul bir yaş sınırı belirlendiği, belediyenin takdir yetkisi haklı ve meşru gerekçelerle orantılı bir şekilde kullanıldığı hususları belirtilmiştir.
4. Muhatabın yazılı görüşüne karşı başvuran tarafından sunulan yazılı görüşte başvuran özetle;
a. Adana ilinde ikamet ederken ve toplu taşıma kullanırken 14/10/2024 tarihine kadar öğrenci indiriminden faydalandığı,
b. Adana Büyükşehir Belediye Meclisinin 14/10/2024 tarihli ve … sayılı Kararı ile Adana Büyükşehir Belediyesi Toplu Taşıma Araçları Seyahat Kartları Uygulama Yönetmeliği nin değiştirilerek toplu taşımada öğrenci İndiriminden faydalanabilecek kişiler için 28 yaşından gün almamış olma şartı getirildiği,
c. Hazırlık sürecine ilişkin Komisyon Raporları incelendiğinde, 28 yaşından gün almış öğrencilerin toplu taşımada tam bilet tarifesi üzerinden ücretlendirilmeye başlanmasıyla ortaya çıkan yaş temelinde farklı muameleye yönelik herhangi bir gerekçeye yer verilmediğinin görüldüğü, ç. 28 yaşından gün almış öğrencilerin durumuna dair kişi özelinde bir değerlendirme yapılmadığı, öğrencilerin eğitim seviyesindeki (ortaöğretim/yükseköğretim) ve eğitim türündeki (açık öğretim/örgün eğitim) farklılıklar dikkate alınarak bir sınıflandırmaya gidilmediği, tüm bunlara ek olarak Adana Büyükşehir Belediyesi nezdinde 28 yaşından gün almış öğrencilerin zaten istihdama kayıtlı olduğu varsayılarak bu öğrencilerin düzenli geliri olup olmadığını saptamak amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına da başvurulmadığı hususları ifade edilerek yaş sınırlamasının kaldırılması talep edilmiştir.
III.İLGİLİMEVZUAT
5. TürkiyeCumhuriyetiAnayasası'nın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10'uncumaddesişöyledir: “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (...) Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”
6.Anayasa’nın “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı 42 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.”
7. Anayasa’nın “Mahalli idareler” başlıklı 127’ncimaddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir: “Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir. Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.”
8. 20/4/2016 tarihli ve 6701 sa yılı Türki ye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'nun “Tanımlar” başlıklı 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (d) bendine göre doğrudan ayrımcılık; “Bir gerçek veya tüzel kişinin, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden karşılaştırılabilir durumdakilere kıyasla eşit şekilde yararlanmasını bu Kanunda sayılan ayrımcılık temellerine dayanılarak engelleyen veya zorlaştıran her türlü farklı muameleyi (...)” ifade eder.
9. 6701 sayılı Kanun'un “Eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı” başlıklı 3'üncü maddesi şöyledir: “(1) Herkes, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşittir. (
2)Bu Kanun kapsamında cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hâl, sağlık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı ayrımcılık yasaktır.
(3)Ayrımcılık yasağının ihlali hâlinde, konuya ilişkin görev ve yetkisi bulunan kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ihlalin sona erdirilmesi, sonuçlarının giderilmesi, tekrarlanmasının önlenmesi, adli ve idari yoldan takibinin sağlanması amacıyla gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.
(4)Ayrımcılık yasağı bakımından sorumluluk altında olan gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri, yetki alanları içerisinde bulunan konular bakımından ayrımcılığın tespiti, ortadan kaldırılması ve eşitliğin sağlanması için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.”
10. Yine 6701 sayılı Kanun'un “Ayrımcılık türleri” başlıklı 4'üncü maddesinin birinci fıkrasışöyledir:
“(1) Bu Kanun kapsamına giren ayrımcılık türleri şunlardır: a) Ayrı tutma. b) Ayrımcılık talimatı verme ve bu talimatları uygulama. c) Çoklu ayrımcılık. ç) Doğrudan ayrımcılık. d) Dolaylı ayrımcılık. e) İşyerinde yıldırma. f) Makul düzenleme yapmama. g) Taciz. ğ) Varsayılan temele dayalı ayrımcılık.”
11. Mezkûr Kanun'un “Ayrımcılık yasağının kapsamı” başlıklı 5'inci maddesinin birinci fıkrasında “Eğitim ve öğretim, yargı, kolluk, sağlık, ulaşım, iletişim, sosyal güvenlik, sosyal hizmetler, sosyal yardım, spor, konaklama, kültür, turizm ve benzeri hizmetleri sunan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri, yürüttükleri faaliyetler bakımından bu hizmetlerden yararlanmakta olan veya yararlanmak üzere başvurmuş olan ya da bu hizmetler hakkında bilgi almak isteyen kişi aleyhine ayrımcılık yapamaz. Bu hüküm kamuya açık hizmetlerin sunulduğu alanlar ve binalara erişimi de kapsar.” hükmü yer almaktadır.
12. Yine Mezkûr Kanun'un 9'uncu maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde, Kurumun, “ayrımcılık yasağı ihlallerini resen veya başvuru üzerine incelemek, araştırmak, karara bağlamak ve sonuçlarını takip etmek”le görevli olduğu düzenlenmiştir.
13. Yine 6701 sayılı Kanun'un “İspat yükü” başlıklı 21'inci maddesi şöyledir: “Münhasıran ayrımcılık yasağının ihlali iddiasıyla Kuruma yapılan başvurularda, başvuranın iddiasının gerçekliğine ilişkin kuvvetli emarelerin ve karine oluşturan olguların varlığını ortaya koyması hâlinde, karşı tarafın ayrımcılık yasağını ve eşit muamele ilkesini ihlal etmediğini ispat etmesi gerekir.”
IV. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
14. 6701 sayılı Kanun’un “Başvurular” başlıklı 17'inci maddesinin birinci fıkrasında “Ayrımcılık yasağı ihlalinden zarar gördüğü iddiasında bulunan her gerçek ve tüzel kişi Kuruma başvurabilir.” hükmü bulunmaktadır. Başvuranın dilekçesinden, Adana Büyükşehir Belediye Meclisi Kararı ile 28 yaşından gün almış öğrencilerin toplu taşımada öğrenci indiriminden faydalanamadığı iddiası bakımından 6701 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ayrımcılık temellerinden yaş temeli ile bağlantılı olarak ayrımcılığa maruz kaldığı iddiasında bulunduğu anlaşılmaktadır.
15. Mezkûr Kanun’un 17’nci maddesinin ikinci fıkrası; “İlgililer, Kuruma başvurmadan önce bu Kanuna aykırı olduğunu iddia ettikleri uygulamanın düzeltilmesini ilgili taraftan talep eder. Bu taleplerin reddedilmesi veya otuz gün içerisinde cevap verilmemesi hâlinde Kuruma başvuru yapılabilir. Ancak Kurum, telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ihtimali bulunan hâllerde, bu şartı aramadan başvuruları kabul edebilir.” hükmünü haizdir. Başvuranın Kuruma başvurmadan önce 6701 sayılı Kanun’a aykırı olduğunu iddia ettiği uygulamanın düzeltilmesini 15/11/2024 tarihinde ilgili taraftan talep ettiği ve talebinin muhatap Belediye tarafından reddedildiği görülmüştür. Bu kapsamda ilgili tarafa başvuru şartının sağlandığı, dolayısıyla söz konusu başvurunun esastan incelenebileceği değerlendirilmiştir.
16. Eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı, insan hakları hukukunun temel normları arasında yer almakta olup hem uluslararası sözleşmelerde hem de ulusal mevzuatımızda güçlü bir şekilde teminat altına alınmıştır. Nitekim İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2’nci maddesi; “Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir.” hükmünü haizdir.
17. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Ayrımcılık Yasağı” başlıklı 14’üncü maddesinde “Bu Sözleşme’de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetmeksizin sağlanmalıdır.” şeklinde hükmedilmiştir.
18. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihadında ayrımcılık, objektif ve makul bir gerekçeye dayanmaksızın, benzer durumdaki kişilere farklı muamelede bulunulması şeklinde tanımlanmaktadır (AİHM, Willis/Birleşik Krallık, B. No: 36042/97, 11/6/2002, para. 48). AİHM’ye göre farklı muamele, nesnel ve makul bir gerekçeye dayanmadığı takdirde ayrımcı olarak kabul edilir. Başka bir ifadeyle, farklı muamele meşru bir amaç taşımıyor veya kullanılan araçlarla bu amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi kurulamıyorsa ayrımcılık teşkil eder. (AİHM, Fabris/Fransa, B. No: 16574/10, 7/2/2013, para. 56). AİHM, taraf devletlerin benzer durum teşkil eden farklılıkların farklı bir muamele gerektirip gerektirmediğinin ve ne ölçüde gerektirdiğinin değerlendirmesinde takdir yetkisine sahip olduklarını kabul etmektedir. Bu takdir yetkisinin kapsamı ise olayın koşullarına, konusuna ve arka planına göre değişiklik göstermektedir (AİHM, Stummer/Avusturya, B. No: 37452/02, 7/7/2011, para. 88). Özellikle ekonomik ve toplumsal stratejiye ilişkin genel tedbirlerin uygulanması söz konusu olduğunda devletin geniş bir takdir yetkisinin olduğu kabul edilmektedir (AİHM, Hämäläinen/Finlandiya, B. No: 37359/09, 16/7/2014, para. 109).
19. Anayasa Mahkemesine (AYM) göre, Anayasa’nın 10’uncu maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesi Anayasa’da güvence altına alınan hak ve özgürlüklerden yararlanılırken nesnel ve haklı bir neden olmaksızın aynı veya benzer durumda bulunan kişilere farklı muamelede bulunulmasını yasaklamaktadır. Nesnel ve makul bir şekilde haklılaştırılamayan, diğer bir ifadeyle meşru bir amaca dayanmayan ya da seçilen araç ile hedeflenen amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi bulunmayan farklı muameleler Anayasa’nın 10’uncu maddesinin amaçları bağlamında ayrımcı karakterli olarak kabul edilir. Kuşkusuz benzer durumlara farklı muamelenin haklı bir temelinin bulunup bulunmadığının veya farklılığın ne dereceye kadar haklı görülebileceği değerlendirilmesinde kamu otoritelerinin belli ölçüde takdir yetkisi bulunmaktadır. Bununla birlikte bu takdir yetkisinin kapsamı somut olayın özelliklerine ve hususiyetle farklı bir şekilde yararlandırılan hakkın niteliğine göre değişebilecektir (AYM, Nuriye Arpa, B. No: 2018/18505, 16/6/2021, para. 58-59).
20. Somut olayda başvuran, … Üniversitesi … Öğretmenliği bölümü öğrencisi olduğunu, toplu taşıma kullanırken 14/10/2024 tarihine kadar öğrenci indiriminden faydalandığını, Adana Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından alınan karar neticesinde öğrenci indiriminden faydalanacak kişilerin 28 yaşından gün almamış kişiler şeklinde sınırlandırıldığını, öğrenci olmasına rağmen 28 yaşın üzerinde olduğu için öğrenci indiriminden faydalanılması ayrımcılık teşkil ettiğini iddia etmektedir.
21. Başvuranın iddialarına karşılık muhatap Belediyeden alınan yazılı görüşte; mevzuat hükümleri uyarınca belediyelerin ulaşım hizmeti için Belediye Meclisi kararları doğrultusunda düzenlenecek tarifelere göre ücret belirleme hakkının olduğu, mevzuatta indirim uygulama kriteri yer almadığı için bahse konu kriteri belirleme yetkisinin Belediye Meclisinin takdirine bırakıldığı, bu yetkinin kullanılması hâlinde kişilerin durumlarına göre farklı yararlandırma kriterlerinin belirlenebileceği, belediyelere görevleriyle orantılı gelir kaynakları sağlandığı, belediyeler tarafından indirimli taşımanın amacından uzaklaştırılmasının engellenmesi konusunda hassasiyet gösterilmesinin hizmet maliyetleri ile indirim maliyetine katılan ancak indirim uygulanmayan vatandaşlara karşı sorumluluğun da gereği olduğu, mevzuatta öğrenci statüsünde olan her kişiye bu hizmetin ücretsiz sunulmasına ilişkin amir bir düzenlemenin yer almadığı, yaş sınırı belirlenirken öğrenci indirimleri konusunda makul bir yaş sınırı belirlendiği, belediyenin takdir yetkisinin haklı ve meşru gerekçelerle orantılı bir şekilde kullanıldığı, dolayısıyla söz konusu uygulamanınayrımcıolmadığıhususlarıbelirtilmiştir.
22. Bir kişinin hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden karşılaştırılabilir durumdakilere kıyasla eşit şekilde yararlanmasını yaşı nedeniyle engelleyen veya zorlaştıran her türlü farklı muamele yaş temelinde doğrudan ayrımcılık olarak tanımlanmaktadır (TİHEK, Ayrımcılık Temelleri Serisi No: 9 Yaş Temelinde Ayrımcılık, 2022, s. 12). Doğrudan ayrımcılıktan söz edilebilmesi için benzer durumlardaki kişilerin gördükleri muamelede, belirlenebilir bir özelliğe dayalı bir farklılık olmalıdır. Ancak yapılan muamele, işlem veya durumun objektif, ölçülü ve makul bir nedene dayanması hâlinde ayrımcılık yasağı ihlal edilmemiş olacaktır (TİHEK, Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Rehberi, 2022, s. 220). Dolayısıyla hukuksal durumları aynı olanlara yönelik farklı muamelenin objektif ve makul bir sebebe dayandığı, farklı muamelenin öngörülen meşru amaç ile orantılı olduğu, diğer bir ifadeyle farklı muameleye tabi tutulan kişiye aşırı ve olağanın ötesinde bir külfet yüklenmediği hâllerde eşitlik ilkesi ihlal edilmeyecektir (AYM, Burcu Reis, B. No: 2016/5824, 28/12/2021, para. 50). Bu çerçevede başvuruya konu iddiaların incelenmesinde ilk olarak 6701 sayılı Kanun çerçevesinde yaş temelinde farklı bir muamelenin mevcut olup olmadığının, ardından farklı bir muamele bulunması hâlinde ise bu muamelenin haklı ve meşru bir gerekçeye dayanıpdayanmadığınınve ölçülülükilkesine uygun olupolmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
23. 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7’nci maddesinin ilgili bentleri şöyledir: “Büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumluluklarışunlardır: (...) f) Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek. (...) p) Büyükşehir içindeki toplu taşıma hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek, büyükşehir sınırları içindeki kara ve denizde taksi ve servis araçları dahil toplu taşıma araçlarına ruhsat vermek. Büyükşehir içindeki toplu taşıma hatlarıyla ilgili olarak; şehir merkezine olan uzaklık, nüfus ve hattı kullanan sayısı kriterleri esas alınarak tespit edilecek hatlarla ilgili toplu taşıma hizmetlerinin işlettirilmesine karar vermek. (...)”
24. Mezkûr Kanun’un “Ulaşım hizmetleri” başlıklı9’uncumaddesininilgilibölümüşöyledir: “Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerindeki her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun görevlendireceği ilgili odanın temsilcisinin katılacağı Ulaşım Koordinasyon Merkezi kurulur. İlçe belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Ulaşım Koordinasyon Merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili üye olarak belirlenmeyen ulaşım sektörü ile ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından ihtisas meslek odalarının temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır. (...)”
25. 8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile BazıKanunlardaDeğişiklikYapılmasıHakkındaKanun’un1’incimaddesininilgilibölümüşöyledir: “(...) Belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, toplu taşım hizmetlerinde öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerine indirim uygulamaya yetkilidirler. (...)” 26. Başvuru dosyası incelendiğinde 17/3/2025 tarihli Öğrenci Belgesi doğrultusunda başvuranın … Üniversitesi … Fakültesi … Bölümü … Programı'nın 4'üncü sınıf aktif öğrenci statüsünde bulunduğu ve başvuranın doğum tarihinin …/…/1982 olduğu anlaşılmıştır. Başvuranın iddiası öğrenci olmasına rağmen 28 yaşından gün aldığı için toplu taşımada öğrenci indiriminden faydalandığına ilişkindir. Bu kapsamda toplu taşımada 28 yaşından gün almış öğrencilerle 28 yaş altı öğrencilerin farklı ücretlendirmeye tabi tutulduğu ve bu uygulamanın yaş temelinde farklı muamele oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bu farklı muamelenin haklı ve meşru bir gerekçeye dayanıp dayanmadığı ve ölçülülük ilkesine uygun olup olmadığı yönlerinden incelenmesi gerekmektedir.
27. Eğitim hakkı, Anayasa tarafından güvence altına alınmış temel bir haktır. Bu bağlamda eğitim yalnızca kişilere doğrudan fayda sağlayan bir kamu hizmeti değil, aynı zamanda geniş sosyal fonksiyonları olan bir hizmettir. Demokratik bir toplumda, insan haklarının güçlenmesi ve sürdürülmesi açısından eğitim hakkının vazgeçilmez bir katkı sağladığı açıktır (AYM, Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, B. No: 2013/583, 10/12/2014, para. 66). Nitekim AYM de eğitim hakkının kamu ve özel eğitim kurumlarında ilköğretim, ortaöğretim ve yüksek öğrenim seviyeleri kapsadığını vurgulamıştır(AYM, Hikmet Balabanoğlu, B. No: 2012/1334, 17/9/2013, para. 28).
28. Nesnel ve makul bir gerekçeye dayandırılmayan, yani meşru bir amaca hizmet etmeyen veya seçilen araç ile hedeflenen amaç arasında makul bir orantılılık bağı bulunmayan farklı muameleler ayrımcı nitelikte kabul edilmektedir. Bu doğrultuda, muamelelerin haklı ve meşru bir gerekçeye dayanmaması ya da amaçlanan hedef ile kullanılan araç arasında makul bir orantılılık ilişkisi bulunmaması hâlinde ayrımcılık yasağının ihlali söz konusu olacaktır. Mevcut olayda 28 yaşından gün almış öğrencilerin toplu taşımada öğrenci indiriminden faydalanamamasının haklı ve meşru bir gerekçeye dayanıp dayanmadığı ve amaçlanan hedef ile kullanılan araç arasındaki orantılılığın değerlendirilmesi sırasında; toplu taşıma ücretlerinin belirlenmesinde 5216 sayılı Kanun ile 4736 sayılı Kanun ve sair mevzuat çerçevesinde muhatap Belediyenin takdir yetkisinin bulunduğu kabul edilmekle birlikte, bu takdir yetkisinin kullanımına ilişkin Belediye Meclisinin 14/10/2024 tarihli ve … sayılı Kararı ve muhatapBelediyenin yazılı görüşünde sunduğu gerekçelerin dikkate alınması gerekmektedir.
29. Anayasa’nın 13’üncü maddesinde yer alan ölçülülük ilkesi elverişlilik, gereklilik ve orantılılık olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. Elverişlilik öngörülen müdahalenin amacı gerçekleştirmeye elverişli olmasını, gereklilik amaç bakımından müdahalenin zorunlu olmasını yani aynı amaca daha hafif bir müdahale ile ulaşılmasının mümkün olmamasını, orantılılık ise bireyin hakkına yapılan müdahale ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir dengenin gözetilmesi gerekliliğini ifade etmektedir (AYM, Mehmet Akdoğan ve diğerleri, B. No: 2013/817, 19/12/2013, para. 38). Toplu taşıma ücretlerine ilişkin olarak başvurunun konusunu oluşturan muhatap Belediyenin takdir yetkisi, Anayasa’nın 13’üncü maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi doğrultusunda kullanılmalıdır. Bu kapsamda toplu taşıma ücretlerinin belirlenmesi ve öğrencilere indirim oranlarının tayin edilmesi hususunda, elde edilmek istenen kamu yararı ile farklı ücretlendirmeye tabi tutulan 28 yaşından gün almış öğrencilerin hakları arasında adil bir denge kurulması gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle, toplu taşımada öğrencilerin yaş temelinde farklı ücretlendirilmesi Anayasa’nın öngördüğü sınırlar dâhilinde makul, gerekli ve orantılıbir biçimde gerçekleştirilmelidir.
30. Adana Büyükşehir Belediye Meclisinin 11/1/2012 tarihli ve … sayılı kararı ile onaylanan Adana Büyükşehir Belediyesi Seyahat Kartları Uygulama Yönetmeliği’nin “Öğrenci” başlıklı 5’nci maddesi “Adana Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde ikamet eden; Türkiye veya yurt dışında örgün eğitim kurumlarındaki öğrenciler ile dershane öğrencileri, YÖK kapsamındaki tüm üniversiteler ile şehrimizde eğitim gören yabancı uyruklu öğrencileri, en az bir öğrenim yılı veya daha fazla süren resmi kurumların 20 yaşını geçmeyen kurs öğrencileri, açık öğretim fakültesi, açık ilköğretim, açık orta öğretim öğrencilerini ve 3308 sayılı Kanun’un 11 nci maddesi gereği çıraklık okulları öğrencilerini, (...) ifade eder.” şeklinde düzenlenmekte iken 14/10/2024 tarihli ve … sayılı Adana Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile Seyahat Kartları Uygulama Yönetmeliği’nde değişikliğe gidilerek toplu taşımadan yalnızca 28 yaşından gün almamış öğrencilerinindirimli olarak faydalanmasınakarar verildiği anlaşılmıştır.
31. Belediye Meclisinin 14/10/2024 tarihli ve … sayılı Kararı ile bu kararların hazırlık sürecine ilişkin Komisyon Raporları incelendiğinde, 28 yaşından gün almış öğrencilerin toplu taşımada tam bilet tarifesi üzerinden ücretlendirilmeye başlanmasıyla ortaya çıkan yaş temelinde farklı muameleye yönelik herhangi bir gerekçeye yer verilmediği görülmüştür. Muhatap Belediye tarafından sunulan yazılı görüşte; kamu kurumları tarafından yapılan benzer uygulamalarla ilgili yapılmış olan değerlendirmeler ve kararların alınan kararlarda rehber niteliği taşıdığı, yapılan değerlendirmelerde vatandaşların lehine olacak şekilde düzenleme yapıldığı, bu doğrultuda Türkiye Belediyeler Birliği tarafından gönderilen yazıda “Lise ve takiben üniversiteye giden bir öğrenci sene kaybetmez ise, 22-23 yaşında eğitimini tamamlamaktadır. Lisans eğitiminin üzerinde olan eğitimler genel olarak takdiridir. Belediyeler olası sene kayıplarını gözeterek toplu taşımada 26 ile 30 yaşlarını öğrenciliğin bittiği ve çalışma hayatının başladığı (başlaması gerektiği) yaşlar olarak kabul etmektedir” değerlendirmesinin bulunduğu, öğrenci yaş sınırının 28 olarak belirlenmesi hususunda yapılan araştırmalarda diğer kamu kurumlarının kararlarının incelendiği, indirimli toplu taşıma hizmeti sunmanın belediyeler açısından takdire dayalı bir yetkiyle düzenlendiği, belediyelerin farklı muameleyi haklı kılacak durumlarda yaş grupları arasında ayrıma gitme noktasında takdir yetkisi olduğu ileri sürülmüştür. Bununla birlikte muhatap Belediye tarafından CİMER ve Adana Büyükşehir Belediyesi 153 Çağrı Merkezi üzerinden gelen şikâyetlerde bazı vatandaşların hem aktif olarak çalıştığı hem de öğrenci kartı kullandığı iddialarına ilişkin başvuruların bulunduğu belirtilmiş olup söz konusu başvuruların bir örneği sunulmuştur. Bu kapsamda yapılan değerlendirmelerde, muhatap Belediyenin 28 yaşından gün almış öğrencilere toplu taşıma ücretlerinde farklı bir ücret tarifesi uygulamasının, kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve sosyal desteklerin hedef kitleye ulaştırılması amacına yönelik haklı ve meşru gerekçelere dayandığı yönünde bir kanaat oluşmaktadır.
32. Her ne kadar muhatap Belediye tarafından toplu taşımada farklı ücret tarifesi belirlenmesinde haklı ve meşru gerekçelere dayanıldığı kanaati oluşsa da uygulamada tek ölçüt olarak 28 yaşından gün almış öğrencilerin öğrencilik hayatının bittiği ve çalışma hayatının başladığı veya başlaması gerektiği yaşlar olduğu varsayımının esas alınması ve muhatap Belediyenin bu varsayımını destekleyen resmî verilerin de sunulmamış olması göz önüne alındığında, kullanılan araç ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir orantılılık bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bunun yanı sıra muhatap Belediye nezdinde 28 yaşından gün almış öğrencilerin zaten istihdama kayıtlı olduğu varsayılarak bu öğrencilerin düzenli geliri olup olmadığını belirlemek amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına da başvurulmamıştır. Bu unsurların tamamının birlikte dikkate alınmaması, adil bir denge gözetilmeden, yaş temeline dayalı farklı muamelenin makul, gerekli ve orantılı bir ölçüde yapılmadığını ortaya koymaktadır.
33. Türkiye Belediyeler Birliğinin 9/8/2019 tarihli ve … sayılı ile 23/10/2020 tarihli ve … sayılı yazılarında da ifade edildiği üzere; belediyeler, ilgili mevzuat uyarınca toplu taşıma ücret tarifelerini belirleme ve indirim uygulayıp uygulamama konusunda takdir yetkisine sahiptir. Ancak söz konusu yetkinin kullanımı yalnızca belediyelerin mali dengelerini gözeten ekonomik gerekçelerle sınırlı olmamalı; kamu yararı ve hizmetin amacı ilkeleriyle de uyumlu olmalıdır. Toplu taşıma hizmetinin öğrencilere yönelik indirimlerle desteklenmesi, eğitim hakkının etkin bir şekilde kullanılabilmesi açısından önemli bir araçtır. Bu doğrultuda, toplu taşıma hizmetinin öğrencilere yönelik indirimlerle desteklenmesinde korunan menfaat göz önüne alındığında, salt belediyelere gelir sağlanması ya da indirimli taşımanın amacından uzaklaşmasının önlenmesi gibi gerekçelerin anayasal bir hak olan eğitim hakkının korunması bağlamında yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan 28 yaşından gün almış öğrencilerin eğitim düzeyi, öğrenim türü, gelir durumu gibi bireysel farklılıklar gözetilmeksizin yalnızca bu yaş grubunun işgücüne katılımının yüksek olduğu varsayımına dayalı olarak yapılan ücret düzenlemesi, ulaşılmak istenen kamu yararı ile 28 yaşından gün almış öğrencilerin hakları arasında adil dengeyi zedeleyici bir nitelik taşımaktadır.
34. Sonuç olarak yukarıda yer alan tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, muhatap Belediye tarafından toplu taşımada 28 yaşından gün almış öğrencilerin farklı ücretlendirmeye tabi tutulması meşru bir amaç taşısa da uygulama sırasında yaş sınırının belirlenmesinde kişiler arasındaki bireysel farklılıkların göz önünde bulundurulmadığı ve bu durumun hedeflenen amaç ile uygulanan araç arasında bir ölçülülük sağlamadığı, uygulamada makul bir dengenin gözetilmediği gerekçeleriyle, başvuru konusu olayda yaş temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
35. Bu çerçevede somut olayda gerçekleşen ayrımcılık yasağı ihlali bakımından; ihlalin etki ve sonucunun ağırlığı, toplu taşıma hizmetinin yürütülmesinde muhatabın mevzuat uyarınca sahip olduğu yetkinin çerçevesi ve hizmetsunumunun bir tarafı olan muhatabın kamu tüzel kişiliğine sahip olmasısebebiyle güçlü konumda bulunması, uygulamanın süregelen bir uygulama olması göz önünde bulundurularak, ihlal konusu eylemle ilgili muhatap Adana BüyükşehirBelediyeBaşkanlığına 200.000TLidari para cezasının uygulanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR
A. Başvuruda AYRIMCILIK YASAĞININ İHLAL EDİLDİĞİNE,
B. Muhatap Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı hakkında 200.000,00 TL (İkiYüzBin TL) İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
C. Kararın taraflara tebliğine ve KAMUOYUNA DUYURULMASINA, Ç. Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesine başvurulabileceğine, 4/9/2025 tarihinde Muhammet Ecevit CARTİ ve Fatma ÇINAR'ın ilave görüşleri ile OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
İletişim Formu
YASAL UYARI
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.









