İşveren Lehine İhtiyari Arabuluculuklar Avans Niteliğindedir

İşveren Lehine İhtiyari Arabuluculuklar Avans Niteliğindedir
8 Ocak 2025

İŞVEREN LEHİNE İHTİYARİ ARABULUCULUKLAR AVANS NİTELİĞİNDEDİR

 

Yargıtay iş akdi devam ederken girdi çıktı mahiyetindeki ihtiyari arabuluculuklar ve işverenlerin lehine yürütülen ihtiyari arabuluculuk anlaşmalarının “avans” niteliğinde olduğu ve geçerli bir anlaşma olmadığı yönünde önemli bir karar verdi. Yargıtay’a göre aslında ortada bir uyuşmazlık olmadığı, girdi-çıktı mahiyetinde yürütülen arabuluculuklar bakımından uyuşmazlık yoksa arabuluculuğa da gerek yoktur.

 

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2024/10147 E., 2024/1332 K. Sayılı ve 10.10.2024 Tarihli Kararına göre;

 

“...Dairemize intikal eden dosyalardan, taraflar arasında henüz bir uyuşmazlık bulunmamasına rağmen, işverence başlatılan arabuluculuk süreci sonunda anlaşma belgesi düzenlenmesi şeklinde bir uygulamaya sıklıkla başvurulduğu anlaşılmaktadır. 6325 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinde arabuluculuğun hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde uygulanacak bir çözüm yolu olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle öncelikle taraflar arasında bir hukuk uyuşmazlığının varlığı, arabuluculuğun ön koşuludur. Ortada somut bir uyuşmazlık bulunmadığı hâlde ihtiyari arabuluculuk yoluyla düzenlenen son tutanağın veya anlaşma belgesinin, 6325 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen bir belge anlamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

Diğer yandan, 6325 sayılı Kanun'un açıkça hukuk uyuşmazlıklarının çözümü için öngördüğü bu yöntemin amacına uygun kullanılması gerekir. Bir hakkın amacına aykırı kullanılması, bütün hukuk sistemlerinde olduğu gibi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesine göre de hakkın kötüye kullanımı niteliği taşır. Bu nedenle arabuluculuk, iş sözleşmesinin sona erdirilmesi ve feshin sonuçlarına ilişkin muhasebe işlemlerinin yapılması için bir araç olarak kullanılamaz. Başka bir anlatımla; arabuluculuk sistemi, iş sözleşmesinin sona erdirilmesi veya iş sözleşmesinden doğan alacaklara ilişkin ödeme belgelerinin düzenlenmesi amacıyla kullanılacak bir yöntem değildir. Belirtmek gerekir ki ortada bir uyuşmazlık bulunmadığı hâlde, iş sözleşmesinden doğan borcun ifasına yönelik işlemlerin arabulucu önünde yapılması gerekmez. Salt ödemeyi belgelendirmek amacıyla yapılan bu uygulama, bir uyuşmazlığı çözmeye yönelik bir yöntem değil; aksine işverenin borcu ifa işlemine, arabuluculuk anlaşma belgesi niteliği kazandırmak amacıyla başvurduğu bir yöntem olarak değerlendirilmelidir.

Yukarıda açıklanan ilke ve esaslara göre somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu tazminat ve alacaklar yönünden arabuluculuk süreci başlamadan önce taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğuna yönelik dosyada herhangi bir delil mevcut değildir. Aksine, davacı tarafından verildiği iddia edilen istifa dilekçelerinin ve dilekçelerdeki beyanların geçerli olup olmadığı bir tarafa bırakılırsa, mevcut belgelere göre taraflar arasında arabuluculuk faaliyeti başlamadan önce herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.Kaldı ki 10.10.2020 tarihinde davacının iş sözleşmesinin sona ermediği ve çalışmasının devam ettiği görülmektedir. 10.10.2020 tarihli anlaşma belgesinde yer alan, sözleşmenin sona ermesine bağlı olan kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı yönünden taraflar arasında bu nedenle de bir uyuşmazlık çıktığından söz edilemez. Bu durumda gerçekte bir fesih söz konusu olmadığı hâlde işçiye ihbar ve kıdem tazminatı adı altında bir ödemenin arabulucu önünde yapılan anlaşma ile kararlaştırılmış olması, ödemenin avans niteliğini ortadan kaldırmaz. Aynı şekilde iş sözleşmesi sona ermediği hâlde yıllık ücretli izin hakkının arabuluculuk anlaşma belgesi ile paraya tahvil edilmesi de kabul edilemez.Açıklanan sebeplerle; 10.10.2020 ve 30.04.2021 tarihli anlaşma belgelerinin geçerli bir arabuluculuk anlaşma belgesi niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu belgeler yönünden, 6098 sayılı Kanun'un 420 nci maddesindeki koşullara veya ifaya ilişkin hükümlere göre değerlendirme yapılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir…”

 

İçeriklerimiz

Yargıtay: Vazgeçilen Şikâyet Yeniden Gündeme Getirilemez - yargitay-vazgecilen-sikayet-yeniden-guendeme-getirilemez

Yargıtay: Vazgeçilen Şikâyet Yeniden Gündeme Getirilemez

Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 04.02.2020 tarihli kararına göre, şikâyete tabi suçlarda şikâyetten vazgeçen kişi, daha sonra yeniden şikâyette bulunsa bile bu beyan hukuki sonuç doğurmaz ve geçersizdir. Tüm detaylar bu yazımızda !!

Evlilik Öncesi Verilen Sözlerin Tutulmaması Boşanma Davasında Kusur Sayılır mı? - evlilik-oencesi-verilen-soezlerin-tutulmamasi-bosanma-davasinda-kusur-sayilir-mi

Evlilik Öncesi Verilen Sözlerin Tutulmaması Boşanma Davasında Kusur Sayılır mı?

Yargıtay’ın 2017/2-2420 Esas, 2019/750 Karar sayılı kararı, evlenmeden önce alkol ve sigarayı bırakma sözü verip bu sözü tutmayan eşin, boşanma davasında kusurlu sayılacağını açıkça ortaya koymaktadır. Tüm detaylar bu yazımızda !!

Sigorta Sektöründe Yeni Dönem: Tam Hasarlı ve Ağır Hasarlı Araçların Tespitine İlişkin 2025/12 Sayılı Genelge - sigorta-sektoeruende-yeni-doenem-tam-hasarli-ve-agir-hasarli-araclarin-tespitine-iliskin-2025-12-sayili-genelge

Sigorta Sektöründe Yeni Dönem: Tam Hasarlı ve Ağır Hasarlı Araçların Tespitine İlişkin 2025/12 Sayılı Genelge

2025/12 sayılı Genelge, motorlu araç sigortalarında tam hasar ve ağır hasar tespitine dair usulleri düzenlemiştir. Sigorta şirketlerine bildirim zorunluluğu getirerek süreçleri şef...

Dava Sürecinde Pay Sahipliğinin Korunması: Aktif Dava Ehliyeti Açısından Önalım Hakkı - dava-suerecinde-pay-sahipliginin-korunmasi-aktif-dava-ehliyeti-acisindan-oenalim-hakki

Dava Sürecinde Pay Sahipliğinin Korunması: Aktif Dava Ehliyeti Açısından Önalım Hakkı

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 2019/1471 E., 2020/573 K. sayılı kararına göre, önalım davası süresince davacı, dava konusu payı mülkiyetinde tutmalı; aksi hâlde aktif dava ehliyetini kaybeder ve davası reddedilir. Tüm detaylar bu yazımızda!!

UETS Üzerinden Gönderilen İcra Emirlerinde 5 Günlük Süre Dolmadan Haricen Tahsil: Tahsil Harcı Alınamaz - uets-uezerinden-goenderilen-icra-emirlerinde-5-guenluek-suere-dolmadan-haricen-tahsil-tahsil-harci-alinamaz

UETS Üzerinden Gönderilen İcra Emirlerinde 5 Günlük Süre Dolmadan Haricen Tahsil: Tahsil Harcı Alınamaz

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2022/4171 E., 2022/11007 K. sayılı kararında, UETS ile gönderilen ödeme emrinin 5 günlük süresi dolmadan yapılan tahsil işlemlerinde tahsil harcı alınamayacağına hükmedilmiştir. Tüm detaylar bu makalemizde !

Arka Koltuk Yolcusunun Emniyet Kemeri Kullanma Zorunluluğu ve Trafik Kazasında Tazminat Talepleri - arka-koltuk-yolcusunun-emniyet-kemeri-kullanma-zorunlulugu-ve-trafik-kazasinda-tazminat-talepleri

Arka Koltuk Yolcusunun Emniyet Kemeri Kullanma Zorunluluğu ve Trafik Kazasında Tazminat Talepleri

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2021/3759 E. ve 2021/4961 K. sayılı kararında, arka koltuk yolcusunun emniyet kemeri kullanma zorunluluğu olmadığını belirtmiş, ancak kazada emniyet keme...

Tapu Kaydındaki Hataların Düzeltilmesi İçin Tapu Müdürlüğüne Başvuru Zorunlu Değildir! - tapu-kaydindaki-hatalarin-duezeltilmesi-icin-tapu-mueduerlueguene-basvuru-zorunlu-degildir

Tapu Kaydındaki Hataların Düzeltilmesi İçin Tapu Müdürlüğüne Başvuru Zorunlu Değildir!

Tapu kaydındaki hataların düzeltilmesi için dava açmadan önce Tapu Müdürlüğüne başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2021/209 sayılı kararı, bu tür h...

23 Nisan’ın 105. Yılında, Milli Egemenliğimizi ve Geleceğimizin Teminatı Çocuklarımızı Çoşkuyla Kutluyoruz! - 23-nisan-ulusal-egemenlik-ve-cocuk-bayrami-nin-105-yilinda-gelecegimizin-teminati-cocuklarimizi-ve-milli-irademizi-coskuyla-kutluyoruz

23 Nisan’ın 105. Yılında, Milli Egemenliğimizi ve Geleceğimizin Teminatı Çocuklarımızı Çoşkuyla Kutluyoruz!

Lexis Hukuk ailesi olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu özel günü coşku ve minnetle kutluyoruz!

Eşe Hediye Alınan Araç Boşanma Sonrası Paylaşılır mı? Yargıtay Ne Diyor? - ese-hediye-alinan-arac-bosanma-sonrasi-paylasilir-mi-yargitay-ne-diyor

Eşe Hediye Alınan Araç Boşanma Sonrası Paylaşılır mı? Yargıtay Ne Diyor?

Doğum günü hediyesi olarak verilen aracın boşanma halinde kişisel mal sayılıp sayılmadığı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2015/16133 E. 2016/6077 K. sayılı kararı ışığında inceleniyor. Tüm detaylar bu makalemizde !!

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.