Halefiyet İlkesi Kapsamında Sigortacının Yabancı Para Üzerinden Rücu Sınırı

Halefiyet İlkesi Kapsamında Sigortacının Yabancı Para Üzerinden Rücu Sınırı
12 Kasım 2025

Halefiyet İlkesi Kapsamında Sigortacının Yabancı Para Üzerinden Rücu Sınırı

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 2024/44 Esas, 2025/923 Karar sayılı ilamında; sigortacının halefiyet ilkesi gereğince sigortalısına yaptığı ödemeyi, zarara sebebiyet veren üçüncü kişiye rücu ederken, sigortalısının işlem yaptığı para birimiyle sınırlı olduğu açıkça vurgulanmıştır.

Mahkeme kararına göre, sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki sözleşmenin Türk Lirası cinsinden yapılması, sigortacının halefi sıfatıyla bu sözleşmeden doğan hakları devraldığı anlamına gelir. Bu durumda sigortacı, sigortalısının yabancı para üzerinden işlem yapmadığı bir sözleşmede, zararı yabancı para birimi üzerinden talep edemez.

Dolayısıyla, poliçenin döviz cinsinden düzenlenmiş olması veya sigorta tazminatının sigortalıya yabancı para ile ödenmiş bulunması, rücu talebinin para birimini değiştirmez. Zarar, sözleşmenin ifa yeri ve zamanındaki Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanmalıdır.

Bu içtihat, halefiyet ilkesi ile doğan rücu hakkının kapsamını, poliçedeki para biriminden ziyade sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki sözleşmenin niteliğine bağlaması yönüyle önem taşımaktadır.

İÇTİHAT METNİ:

T.C.

SAKARYA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

7. HUKUK DAİRESİ

 

DOSYA NO : 2024/44

KARAR NO : 2025/923

 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

İ S T İ N A F K A R A R I

 

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ :20/10/2023

NUMARASI :2023/485 Esas - 2023/962 Karar

 

DAVACI :HDI SİGORTA A.Ş. - 0470003295900010 - Sahrayıcedit Mah. Batman Sk. No:6 HDI Plaza Kadıköy/İSTANBUL

DAVA :İtirazın İptali (Sigortalıya Yapılan Ödemeden Doğan)

DAVA TARİHİ :14/06/2023

KARAR TARİHİ :15/05/2025

KR. YAZIM TARİHİ :20/05/2025

 

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortacılık işi ile iştigal eden Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden olduğu, müvekkilinin dava dışı sigortalı Ceva Lojistik Ltd. Şti.'nin taşımayı üstlendiği emtiayı taşıma sırasında oluşabilecek risklere karşı Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigortası ile teminat altına aldığını, sigortalı nakliyeci firma tarafından Kocaeli'de yerleşik muhtelif firmalardan, çeşitli firmalara taşınmak üzere muhtelif ürünlerden oluşan emtianın teslim alındığını, davaya konu emtianın fiili taşımasının davalı ... tarafından üstlenildiğini, fiili taşımanın ise diğer davalı şoför ... tarafından yapıldığını, sigortalı tarafından teslim alınan emtianın, davalı ...'a ait ve diğer davalı ... sevk ve idaresindeki ...- ... plakalı tıra sigortalı firmanın Gebze/Kocaeli'deki transfer merkezinden yüklenerek Antalya'ya sevk edildiğini, taşıma esnasında, 07/08/2021 günü saat 06.00 sıralarında, Bilecik-Kütahya Karayolu'nda sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle nakliye aracının yoldan çıkarak yolun sağında bulunan duvara çarpması sonucu tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen bu kazayla ilgili trafik birimince trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiğini, kaza sonrası emtianın, başka bir nakliye aracına aktarılarak sigortalının Kepez/Antalya'daki deposuna getirildiğini, depoda yapılan ayrıştırma işlemi sonrasında hasarsız durumda olan ürünlerin alıcı firmalara teslim edilmek üzere sevk edildiğini, 11/08/2021 tarihinde yerinde yapılan ekspertiz çalışmasında hasara konu emtianın boya, ups, araba lastiği, ayakkabı, temizlik bezi, bulaşık süngeri, kahve makinesi, sıvı sabun vs cinsi muhtelif kargo yükü olduğu, emtia muhteviyatı, nitelik ve çeşidine göre muhtelif ebatlardaki karton koliler içerisinde yerleştirilmiş olduğu, boya muhteviyatının ise plastik kovalar içerisine doldurularak ambalajlandığı, emtia ambalajının tamamının dağılmak suretiyle deforme olduğu, boya kovalarının ise birçoğunun patlak ve akarlı olduğu, içerisindeki boyaların dökülerek zayi olduğu, ambalajı deforme olan kolilerin içerisindeki bazı ürünlerin de ezilmek ve kirlenmek suretiyle hasarlandığının tespit edildiğini, sigortalının 11.035,89.-USD tutarındaki zararının müvekkilince karşılandığını, davalının meydana gelen zarardan fiili taşıyıcı sıfatıyla sorumlu olduğunu, davalı ...'ın, sigortalı firmaya navlun faturası düzenlediğini ve emtianın fiili taşımasını üstlenmiş olup Ticaret Kanunu'nun 888. maddesi uyarınca fiili taşıyıcı sıfatını haiz olduğunu, davalı taşıyıcının ifa yardımcısı konumundaki diğer davalı sürücü ...'nin özensiz davranışları sebebiyle kazaya ve dolayısıyla dava konusu zarara sebep olduğunu, bu nedenle davalı ...'ın, yardımcısının kusurundan dolayı TTK m. 879 uyarınca da sorumlu olduğunu, davalının aynı zamanda dava konusu zararın meydana geldiği ...-... plakalı aracın maliki, yani işleteni olduğu, bu sebeple KTK m. 85 uyarınca da zarardan sorumlu olduğunu, trafik birimince düzenlenen tutanakta; "Sürücü ... sevk ve idaresindeki ... (...) çekici ile Bozüyük istikametinden Kütahya istikametine seyri sırasında 24+950 kilometresine geldiğinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş yönüne göre yolun sağ tarafından yoldan çıkarak km 25 civarında canlı alabalık tabelası müştemilatındaki duvara aracının sol ön kısmıyla çarpması neticesii tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda sürücü ... 2918 sayılı KTK'nın 56/10 (Şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) maddesini ihlal ettiği görüş ve kanaatine varılmıştır." dendiğini, Gebze 22. İcra Müdürlüğünün 2022/29205 Esas sayılı dosyasına davalıların haksız itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:

İlk derece mahkemesince; "... Açılan davanın HMK'nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE ..." şeklinde hüküm kurulmuştur.

İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşımaya dair tüm belgeler dava dosyası ekinde mahkemeye sunulmuş olup davalıların taşımayı üstlendiğini yani davalıların taşımayı üstlendiği ve hasarın davalılar sorumluluğunda meydana geldiği dosyadaki belgelerden açıkça anlaşılmakta olduğunu, taşıma ilişkisinin kurulmadığı sebebiyle ret kararının, esas incelemesi yapılmadan hukuka aykırı karar verildiğini6102 sayılı TTK'nın 890. maddesinde düzenlenen özel yetki kuralı gereği Gebze İcra Daireleri yetkili bulunduğunu, davalı ... yetki itirazında bulunmadığından bu davalı bakımından zaten yetkisizlik kararı verilmesi mümkün olmayıp yerel mahkemenin yetki itirazında bulunmayan davalı için de yetkisizlik kararı verdiğini, gerek 6100 sayılı HMK ve İİK'nın ilgili maddelerinden gerekse de Yargıtay kararlarından açıkça anlaşıldığı üzere icra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen borçlu bakımından yetkisizlik kararı verilmesi açıkça hukuka aykırı bulunduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılması, istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 20/10/2023 tarih, 2023/485 Esas - 2023/962 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava; taşıma işi nedeni ile dava dışı sigortalının zarar gören ürünleri için davacı sigortanın ödediği bedelin rücuen tahsili talebi ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Davacı tarafından, dava dışı sigortalı Ceva Lojistik Ltd. Şti.'nin taşımayı üstlendiği emtiayı taşıma sırasında oluşabilecek risklere karşı Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigortası ile teminat altına aldığı, sigortalı nakliyeci firma tarafından Kocaeli'de yerleşik muhtelif firmalardan, çeşitli firmalara taşınmak üzere muhtelif ürünlerden oluşan emtianın teslim alındığı, davaya konu emtianın fiili taşımasının davalı ... tarafından üstlenildiği, fiili taşımanın ise diğer davalı şoför ... tarafından yapıldığı, sigortalı tarafından teslim alınan emtianın, davalı ...'a ait ve diğer davalı ... sevk ve idaresindeki ...- ... plakalı tıra sigortalı firmanın Gebze/Kocaeli'deki transfer merkezinden yüklenerek Antalya'ya sevk edildiği, taşıma esnasında, 07/08/2021 günü saat 06.00 sıralarında, Bilecik-Kütahya Karayolu'nda sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle nakliye aracının yoldan çıkarak yolun sağında bulunan duvara çarpması sonucu tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, sigortalıya 11.035,89.-USD tutarındaki zararının karşılandığı, bu meblağın rücuen tahsili için Gebze 22. İcra Müdürlüğünün 2022/29205 Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, davalıların takibe itirazı üzerine, itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı, Mahkemenin davalının taşıma sözleşmesinin bulunmaması nedeniyle, davalı ...'ın yetki itirazında haklı oldukları, icra dairesinin yetkisinin bulunmaması nedeniyle, davanın usulden reddine karar verdiği, davacı tarafından kararın istinaf edildiği görülmektedir.

İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmayıp, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması halinde, icra dairesi kendiliğinden yetkisizliğini gözetemeyeceği için borçlunun itiraz yolu ile bunu ileri sürmesi gerekir. İtirazın iptali davalarında; icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi durumunda; 2004 sayılı İİK'nın 50. maddesi uyarınca; öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK'nın 164. maddesi hükmü uyarınca; ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Dairesi'nin bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır.

6100 sayılı HMK'nın 114-(2) maddesi uyarınca, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklı tutulmuş olup, İİK'nın 67. maddesi uyarınca, takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması, itirazın iptali davasının, dava şartlarından biridir. 6100 sayılı HMK'nın 115-(2) maddesi; “Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir ancak dava şartı noksanlığı giderilmesi mümkün ise bunun giderilmesi için kesin süre verilir. Bu süre içerisinde dava şartı noksanlığı giderilmemiş ise davayı dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddeder" düzenlemesi karşısında hem icra dairesinin, hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece, 2004 sayılı İİK'nın 50. maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek karar verilmesi gerekmektedir.

İcra Dairesi'nin yetkisine yönelik itirazının incelemesi neticesi; mahkeme, icra dairesinin yetkili olduğuna karar verirse; borçlunun, icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazı hakkında; Anayasa'nın 141/3 ve 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesi uyarınca gerekçeli olarak icra dairesinin yetkisine vaki itirazın kaldırılmasına karar verilecektir ve bu kararını da taraflara tefhim veya tebliğ edecektir. Mahkeme yapmış olduğu inceleme neticesi; takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığına kanaat getirir ise, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, karar verilecektir (YHGK. 27/11/2013 Tarih ve E:2013/13-372 Esas - K:2013/1606 sayılı kararı).

Mahkemece dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasında taşıma sözleşmesi yapıldığına ilişkin bir delil sunulmadığı, taşıma sözleşmesi başlıklı belgede davalı Engin Canatar'ın imzası bulunmasına karşın davaya konu taşıma işine ilişkin herhangi bir bilgiye yer verilmediği, taşıma işine ilişkin dosyada delil bulunmadığından genel yetki kurallarının geçerli olduğu, davalı Engin Canatar'ın ikamet adresi Antalya olduğundan, Gebze icra dairelerinin yetkisi bulunmadığından, davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Dava dilekçesine ekli belgeler incelendiğinde, davalı ... tarafından 22.08.2021 tarihinde nakliye bedeline ilişkin fatura düzenlendiği, kaza tespit tutanağında davalı aracının kusurlu olduğunun tespit edildiği, dava konusu emtiaların araçta bulunduğu, taşıma sözleşmesinin yazılı yapılmasının geçerlilik şartı olmadığı, davalılar tarafından bu hususun inkar edilmediği, ispat şartı açısından taşıma sözleşmesinin kurulduğuna ilişkin yeterli delilin bulunduğu, bu nedenle Mahkemenin taşıma sözleşmesi bulunmadığından İcra Dairesinin yetkisi bulunmadığından, icra dairesinin yetkisi, itirazın iptali davası açısından dava şartı olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Bunun yanında icra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmadığından, icra dairesinin yetkisine yalnız davalı ... tarafından itiraz edildiğinden, her iki davalı yönünden de, icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddi doğru görülmemiştir.

Öte yandan davacı tarafından icra takibi yabancı para üzerinden yapılmıştır. Davacının dava dışı Ceva Lojistik Ltd. Şti.'nin sigortacısı olarak, halefiyet esasına dayalı dava konusu icra takibini açtığı görülmektedir.

Eldeki davada davacı sigorta şirketi, sigortalısının kanuni halefi sıfatıyla eldeki davayı açmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 1472. maddesinde; “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer.Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklinde düzenlenmiştir.

6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulanmasına göre de haksız fillerde zarar, yabancı para üzerinden doğmuş ise yabancı para üzerinden tahsil istenilmesi mümkündür (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2014/13970 E-2015/10395K, 2013/5213 E-2014/12333K, 2014/14491 E -2015/76 K sayılı ilamları aynı yöndedir.). Ancak somut olay incelendiğinde davacı sigorta şirketinin rücuen tazminat talebinde bulunduğu, davalılar ile davacı arasında herhangi bir akdi ilişkinin bulunmadığı ve aralarındaki borç alacak ilişkisinin yabancı para ile yapılmasına ilişkin bir anlaşmanın da bulunmadığı görülmektedir.

Davacı sigorta şirketi, sigortalısının poliçe teminatı kapsamında olan gerçek zararından sorumludur. Poliçede sigorta bedelinin ve primlerin USD cinsinden belirlendiği, sigortalı hasar ödemesine dayanak faturaların yabancı para (USD) üzerinden düzenlendiği, bunların takdir edilen miktar kadar olduğunun eksper raporu ile tespit edildiği görüldüğünden hasar bedelini sigortalısına yabancı para cinsinden ödemesinde bir usulsüzlük yoktur.

Somut olayda da; sigortalı emtiada meydana gelen 11.035,89.-USD hasar bedelini dava dışı sigortalısına ödeyerek, 6102 sayılı TTK'nın 1472. maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olan davacı, 6098 sayılı TBK'nın 99. maddesi uyarınca ödediği 11.035,89-USD'nin aynen tahsilini talep etmiştir.

Dosyadaki delillerden, dava dışı sigortalı ile dava dışı satıcılar arasındaki satış sözleşmesinin Türk Lirası para birimi ile yapıldığı ancak sigorta poliçesinin yabancı para ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Durum böyle olmakla beraber, davacı, halefi olduğu sigortalı ile davalı arasındaki sözleşmenin yabancı para birimi ile yapıldığına dair delil sunamadığı görülmüştür. Sözleşmenin ifası yurt içinde yapıldığından uyuşmazlıkta sözleşmeden kaynaklı ihlalin gerçekleştiği yer ve zamandaki değerine göre hesaplanması gerekmektedir. Bu durumda davacının halefiyete dayalı tazminat isteminde zararını ancak Türk Lirası olarak isteyebileceği açıktır. Poliçenin yabancı para üzerinden düzenlenmesi ve sigortacının sigortalısına yabancı para ile ödeme yapması da sonuca etki etmeyecektir. Yargıtay 11. HD. 21/03/2011 tarih, 2009/10616 E., 2011/2996 E. Sayılı kararında "Sigorta poliçesinin yabancı para üzerinden düzenlenmesi ve davacı şirketin sigortalısına yabancı para ile ödeme yapmış olması yukarıda yapılan açıklama itibariyle mahkemece tazminatın yabancı para üzerinden hükmedilmesi sonucunu doğurmaz. Taşıyıcının yükü kabul ettiği yerdeki kıymete göre zarar TL cinsinden hesaplanmalıdır." şeklindeki gerekçe ile bu duruma işaret etmiştir.

Bu açıklamalara göre, davacının zararını ancak Türk Lirası olarak isteyebilecekken icra takibinin USD olarak başlatılması nedeni ile geçerli bir icra takibinin bulunmaması ve geçerli bir icra takibinin itirazın iptali davası için dava şartı olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekirken davanın yetkisiz icra dairesinde takip yapılması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın açıklanan gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Kaldırma nedenine göre davacının esasa yönelik istinaf istemleri incelenmemiştir.

Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine, yerel mahkemenin kararının kamu düzeni gereğince kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK'nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE;

1-)Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 20/10/2023 tarih, 2023/485 Esas - 2023/962 Karar sayılı kararının HMK'nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince kamu düzeni gereğince KALDIRILMASINA,

YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,

a-Açılan davanın HMK'nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,

b-Alınması gerekli 269,85.-TL harçtan peşin yatırılan 179,90-TL'nin mahsubu ile bakiye 89,95.-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,

ç-Arabulucu gideri olarak sarf edilen 3.200,00 TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

d-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;

a-Bakiye 345,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK'nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,

b-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,

c-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,

ç-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK'nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,

d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

e-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,

f-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,

İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/05/2025

İçeriklerimiz

Halefiyet İlkesi Kapsamında Sigortacının Yabancı Para Üzerinden Rücu Sınırı - halefiyet-ilkesi-yabanci-para-ruecu-siniri

Halefiyet İlkesi Kapsamında Sigortacının Yabancı Para Üzerinden Rücu Sınırı

Sigortacı, halefiyet ilkesi gereği sigortalısının Türk Lirası işlemleriyle sınırlıdır; yabancı para üzerinden rücu talebinde bulunamaz.

Trafik Kazasında Vefat Eden Öğrencinin Gelirinin Belirlenmesi - trafik-kazasinda-vefat-eden-oegrencinin-gelirinin-belirlenmesi

Trafik Kazasında Vefat Eden Öğrencinin Gelirinin Belirlenmesi

Trafik kazasında vefat eden öğrencinin gelir tespiti, Ankara BAM 35. Hukuk Dairesi 2025/1279 kararına göre meslek odası araştırmasıyla yapılmalıdır.

2025-2026 AAÜT Resmî Gazete’de Yayımlandı! - 2025-2026-aa-ue-t-resmi-gazete-de-yayimlandi

2025-2026 AAÜT Resmî Gazete’de Yayımlandı!

2025-2026 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Resmî Gazete’de yayımlandı. Yeni AAÜT ile dava ve icra ücretleri güncellendi, yüzdelik dilimler değişti.

Kira Hukukunda Sözleşme Maddelerinin Bağlayıcılığı - kira-hukukunda-soezlesme-maddelerinin-baglayiciligi

Kira Hukukunda Sözleşme Maddelerinin Bağlayıcılığı

Reklam alanı kira sözleşmelerinde mülkiyet devrinin kiracılık sıfatına etkisi, İstanbul BAM 36. HD 2025/2318 kararında değerlendirildi. Sözleşme hükmüyle kiracılık sona erdi.

TİHEK: 28 Yaş Üstü Öğrencileri İndirim Dışında Bırakmak Ayrımcılıktır - tihek-28-yas-uestue-oegrencileri-indirim-disinda-birakmak-ayrimciliktir

TİHEK: 28 Yaş Üstü Öğrencileri İndirim Dışında Bırakmak Ayrımcılıktır

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin öğrenci indiriminde 28 yaş sınırı uygulamasını yaş temelinde ayrımcılık olarak değerlendirerek 200.000 TL i...

Zorunlu Dava Arkadaşlığında Tek Malik Arabuluculuğu Yeterli mi? - zorunlu-dava-arkadasliginda-arabuluculugu

Zorunlu Dava Arkadaşlığında Tek Malik Arabuluculuğu Yeterli mi?

Zorunlu dava arkadaşlığında tek malik üzerinden yapılan arabuluculuk başvurusu dava şartını karşılar mı? Antalya BAM 6. HD’nin 2025 tarihli kararıyla önemli bir içtihat oluşturuldu...

Lexis Hukuki Danışmanlık ve Arabuluculuk Bürosu Artık YouTube’da! - lexis-hukuki-artik-you-tube-da

Lexis Hukuki Danışmanlık ve Arabuluculuk Bürosu Artık YouTube’da!

Lexis Hukuki Danışmanlık ve Arabuluculuk Bürosu olarak hukuk, arabuluculuk ve güncel yargı kararlarına dair bilgilendirici içeriklerle artık YouTube’dayız. Abone olmayı unutmayın!

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN! - 29-ekim-cumhuriyet-bayramimiz-kutlu-olsun

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.