Eser Sözleşmesinde Ceza Koşulu Zararı Sınırlandırmaz: Alacaklı, Kusur İspatıyla Fazlasını da Talep Edebilir

Eser Sözleşmesinde Ceza Koşulu Zararı Sınırlandırmaz: Alacaklı, Kusur İspatıyla Fazlasını da Talep Edebilir
13 Ekim 2025

Eser Sözleşmesinde Ceza Koşulu Zararı Sınırlandırmaz: Alacaklı, Kusur İspatıyla Fazlasını da Talep Edebilir

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 24.02.2025 tarihli, 2023/4400 Esas ve 2025/696 Karar sayılı ilamında, eser sözleşmelerinde kararlaştırılan ceza koşulunun alacaklının zararını sınırlayıcı nitelikte olmadığı vurgulanmıştır.

Kararda, taraflar arasında cezai şart öngörülmüş olsa dahi, bu tutarın, alacaklının uğradığı zararın üst sınırı olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Yargıtay’a göre, alacaklı, uğradığı zararın kararlaştırılan ceza tutarını aştığını ve bu zararın borçlunun kusurundan kaynaklandığını ispatladığı takdirde, cezai şartı aşan kısmı da ayrıca talep edebilir.

Bu yaklaşım, cezai şartın taraflar arasındaki sözleşmede yalnızca bir asgari güvence oluşturduğunu, ancak zararın tamamını karşılamadığı durumlarda ek tazminat talebine engel teşkil etmeyeceğini ortaya koymaktadır.

Dolayısıyla, yüklenicinin sözleşmeye aykırı davranışı veya temerrüdü nedeniyle alacaklının uğradığı zarar cezai şart tutarını aşıyorsa, alacaklı, borçlunun kusurunu ispat etmek koşuluyla Türk Borçlar Kanunu’nun 179. maddesi uyarınca bu zararın tamamını talep edebilecektir.

Bu karar, eser sözleşmelerinde cezai şartın zararın tavanını belirlemediğini; aksine, borçlunun kusurunun ispatı hâlinde alacaklının gerçek zararını talep hakkının korunduğunu açıkça göstermektedir.

YARGITAY KARARI

6. Hukuk Dairesi         2023/4400 E.  ,  2025/696 K.

 

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1036 E., 2023/1184 K.
DAVACI-KARŞI DAVALI : ... vekili Avukat ...
DAVALI-KARŞI DAVACI : ... Mimarlık Restorasyon Mühendislik İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili Avukat ...
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/420 E., 2023/399 K.


Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; anahtar teslim inşaat işinin teslim tarihi olan 23.07.2018 tarihinden itibaren hesaplanarak, günlük 500,00 TL olan ceza-i şartın TTK, BK hükümleri gereğince temerrüt faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine, aynen ifa ve ceza-i şart - yoksun kalınan kar/munzam zarar talebi bakımından; ayrıca sorumluluk ve tazminat davaları açma hakları saklı kalmak kaydı ile; dava dilekçesinde belirtilen hususlar dikkate alınarak davalarının kabulüne, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap - karşı dava dilekçesinde; davacının ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8090 Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı şirket tarafından yapılan itirazın müvekkili şirketin haklı alacağının tahsilini imkansızlaştırma ve müvekkili şirketi zor durumda bırakmak amacıyla yapıldığını, tüm telkinlere rağmen davalı borçlu tarafından yaptırılmış ek iş ameliyelerin bedelinin müvekkili şirkete ödenmediğini davacının, icra dosyasına yapmış olduğu itiraz ile borç miktarını kabul etmediğini, dolayısıyla davacı şirket tarafından yapılan itirazın yalnızca alacaklarının tahsilini imkansızlaştırmak, engellemek veya geciktirmek maksadıyla yapıldığını, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ve yapılacak keşif neticesinde yapılan ek işlerin ve bu işlerin bedellerinin tespit edileceğini, bu sayede alacağın varlığının ispatlanacağını, inkâr tazminatı taleplerinin bulunduğunu, davacının itirazının kötü niyetli bir itiraz olup icrayı geri bırakmak amacıyla yapıldığını, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eden davacının borcun en az % 20'si oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, davacı tarafından açılmış olan hukuki dayanaktan yoksun haksız ve kötüniyetli davanın reddine, karşı dava taleplerinin gerekli inceleme ve tespitlerinin yapılarak kabulüne, davacı uhdesinde bulunan teminat senetlerinin müvekkili şirkete iadesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.


III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden, davacı-karşı davalı iş sahibi tarafından davalı-karşı davacı yükleniciye 18.09.2017-19.09.2017 tarihlerinde toplam 367.500,00 TL'lik avans ödemesinin yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesine göre işin başlama tarihinin avans ödemesine müteakip 7 gün olduğu, işin süresinin 300 takvim günü olduğu ve bu süreye iskân alma süresinin dahil olmadığının kararlaştırıldığı, bu durumda iş başlangıç tarihinin 26.09.2017 olduğu, 300 gün iş süresi eklendiğinde işin bitmesi gereken tarihin 26.07.2018 olduğu, inşaatın yapı denetim görevini üstlenmiş bulunan BVM Yapı Denetim Ltd. Şti. tarafından Çayırova Belediyesine, 26.07.2018 tarihli dilekçe ile yapı kullanma izin belgesi başvurusunda bulunulduğu, Belediye tarafından 14.08.2018 tarihli yazı ile "yapı denetim teknik elemanlarıyla inşaat mahallinde arazi kontrolünün yapılması gerektiği" şeklinde yanıt verildiği, 31.07.2018 tarihinde davacı-karşı davalı işsahibi tarafından yapı kullanma izin belgesi başvurusu yapıldığı, Belediye tarafından 16.08.2018 tarihli "yapı denetim teknik elemanlarıyla inşaat mahallinde arazi kontrolünün yapılması gerektiği" şeklinde yanıt verildiği, 06.02.2019 tarihinde davacı-karşı davalı iş sahibi tarafından yapı kullanma izin belgesi için yeniden başvuru yapıldığı, Belediye tarafından yapılan incelemeler sonucunda ilgili kurumlara resmi ilişik kesme yazılarının yazıldığı, yapı sahibinin 21.11.2019 tarihli başvuru dilekçesine istinaden Belediye tarafından inşaat mahallinde yeniden yapılan incelemeler neticesinde çatı arasındaki duvarlarda tavandan su sızıntısının meydana geldiği ve iş yerindeki elektrik kablo bağlantılarının bir kısmının açığa çıktığının tespit edildiği, sonuç olarak davalı-karşı davacı yüklenici tarafından 26.07.2018 tarihinde iskân başvurusu yapılmış ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesine göre iskân alma süresinin başvuru tarihinden itibaren 6 ay olduğu, başvurudan itibaren 6 aylık sürenin sonu olan 26.01.2019 tarihine kadar yapı kullanma izin belgesinin alınamadığı, dava tarihinden önce davalı-karşı davacı yüklenicinin işi tamamlayamaması üzerine davacı-karşı davalı tarafça davalı-karşı davacıya çekilen 18.08.2018 ve 14.01.2019 tarihli noterlik ihtarnameleri ile 23.01.2019 tarihine kadar iskân alma işleminin tamamlanması, aksi halde sorumluluk ve tazminat davası açma haklarının saklı olduğunun ihtar edildiğinin, dava tarihinden önce taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin söz konusu olmadığı, teslimde temerrüt oluştuğu, davacıya dava konusu inşaatın iskân belgesiyle beraber 26.01.2019 tarihine kadar teslim edildiği ispat edilemediği gerekçesiyle asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, 646.500,00 TL ceza-i şart ve 306.624,00 TL kira kaybı olmak üzere toplam 953.124,00 TL'nin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine; karşı dava yönünden, hükme esas alınan 15.03.2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporuna göre davalı-karşı davacı tarafından yapılan sözleşme dışı ilave işler bedeli (154.697,10 TL) KDV dahil 182.542,58 TL olarak hesaplandığı, bilirkişilerce tespit edilen fiziki orana göre davacı yanca yapılan fazla ödemenin 128.845,96 TL olduğu, fazla ödemenin mahsubu ile 182.542,58 TL - 128.845,96 TL = 53.696,62 TL yüklenici alacağının kaldığı gerekçesiyle karşı davalı borçlunun ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8090 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 53.696,62 TL asıl alacak ve 803,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.499,86 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmadığından karşı davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine, alacaklının takip yapmakta kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden, karşı davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine; keşidecisi ..., lehtarı YGS İş. Mak. Sat. Serv. ve Yedek Parça Ltd. Şti. olan, 11.09.2017 düzenleme tarihli 297.500,00 TL bedelli bononun davacı-karşı davalının avans ödemesi karşılığında verilmiş olup, sözleşmenin 5. maddesine göre iskân başvurusu yapıldığında teminat senedinin yükleniciye iade edileceğinin kararlaştırıldığı ve davalı-karşı davacı tarafça 26.07.2018 tarihinde iskân başvurusu yapıldığı, iş bu bononun davalı-karşı davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle infazda tereddüt yaşanmaması ve çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince davalı-karşı davacının işbu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile işbu bononun davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya iadesine keşidecisi ..., lehtarı YGS İş. Mak. Sat. Serv. ve Yedek Parça Ltd. Şti. olan, 11.09.2017 düzenleme tarihli, 26.01.2019 vade tarihli, 70.000,00 TL bedelli bononun ise iskân alınması için verilmiş olup, davalı- karşı davacı tarafça iskân alımı dahil sözleşmede işin bitim tarihi olarak kararlaştırılan 26.01.2019 tarihine kadar yapı kullanma izin belgesinin alınamadığının Belediyenin yazı cevaplarından anlaşıldığı gerekçesiyle işbu bonunun iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, asıl davada mahkemece hükmedilen 646.500,00 TL ceza-i şart ve 306.624,00 TL kira kaybı alacağının 26.01.2019-11.08.2022 tarihlerini kapsayan döneme tekabül ettiği, oysa, her dava açıldığı tarihteki durum ve koşullara tabi olduğundan, dava tarihinden sonraki dönemi kapsayan istemlerin ayrı dava konusunu teşkil edeceği, bu nedenle, mahkemece dava tarihinden sonraki dönemi kapsayan ceza-i şart ve gecikme tazminatı alacağıyla ilgili bu istemin ayrı dava konusunu teşkil edeceğinden bu istemle ilgili talebin usulden reddine karar verilmesi gerekirken istemin esasıyla ilgili karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle asıl davada 26.01.2019 tarihi ile dava tarihi olan 13.03.2019 tarihine kadarki (1 ay 15 gün) dönem için tespit edilen 13.612,50 TL kira ve 22.500,00 TL ceza-i şart alacağı toplamı 36.112,50 TL üzerinden davanın kabulüne, ıslahla arttırılan bakiye kısmın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davalı-karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde;
İşin teslim tarihinin geciktirilmediğini ve ceza-i şart alacağının oluşmadığını, davacı-karşı davalının sözleşme dışı ek işler talep ettiğini ve bedelini ödemeyerek işin uzamasına sebep olduğunu, bu nedenle başlatılan icra takibine itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı-karşı davacı müvekkili yüklenicinin sözleşme ve davacı-karşı davalı tarafın talebi ile ek olarak yapmış olduğu imalât bedellerinin kendisine ödenmediğini, iskân müracaatında bulunulduğunu ancak belediyenin bu müracaatın müvekkili şirket tarafından yapılamayacağını belirtmesi üzerine uzun bir süre geçtikten sonra davacı-karşı davalının edimlerini yerine getirmesi ile iskân alınabildiğini, 70.000,00TL'lik bononun da iskân alınması için verilmiş olduğunu, iskân olmadığından bahisle müvekkili aleyhine ceza-i şart alacağı ve gecikme tazminatı zararı hususlarında hüküm kurulmasının gayri hukuki olduğunu, kötü niyet tazminatı verilmesi gerektiğini beyan etmektedir.

2.Davacı-karşı davalı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde;
Geçmiş ve gelecek zarar hesabında dava tarihi öncesi ve sonrası ayrımının zararın birliği ilkesine aykırı olduğunu, elde edilebilecek bir kazançtan yoksun kalmayı ifade eden gelir yoksunluğunun, gelecekteki zarar şeklinde de gerçekleşebileceğini, çünkü gelir yoksunluğunun, zarar hesabına esas alınan tarihte gerçekleşmemiş olabileceğini, dava tarihinden hüküm tarihine kadar muaccel olacak edimlerin de hüküm altına alınmasını kabul etmenin usul ekonomisine uygun düşeceğini, ifayı yerine getirmeme nedeniyle uğranılan gelir yoksunluğunun dava tarihine kadar hesaplanması gerektiğine dair kararın ' zararın birliği ilkesine ' aykırılık teşkil edeceğini, taraflar arasındaki sözleşmede yüklenicinin edimini anahtar teslim olarak ifa edeceğine dair bir hükmün yer alması nedeniyle ayrıca davalının dava öncesinde ve sonrasında temerrüde düşürüldüğünün ispatlanması nedeniyle faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabul edilerek, alacağın hüküm altına alınması gerektiğini beyan etmektedir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı davacı iş sahibinin teslim tarihinin geciktirilmesi iddiası ile cezai şart alacağı ile ihtilaf konusu eserde bulunan iki normal daire, bir dublex daire ve bir bodrum katlı dükkanın yoksun kalınan kira bedellerinin tazmini istemi, karşı dava ise sözleşme dışı ek işler bedelinin tahsili için davalı-karşı davacı yüklenici tarafından başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile davacı-karşı davalı iş sahibine verilen teminat senetlerinin iadesi istemine ilişkindir.


1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazları, davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Asıl dava yönünden, TBK'nın 180/2' nci maddesi gereğince, alacaklının uğradığı zarar kararlaştırılan ceza tutarını aşıyorsa alacaklı, borçlunun kusuru bulunduğunu ispat etmek koşuluyla bu zararını da isteyebilir. Bu durumda, cezayı aşan zarar yönünden kira kaybı açısından değerlendirme yapılmalı, hesaplama yapılırken de karşı davada alacak miktarının hesaplanmasında dikkate alınan sözleşme dışı imalatların sözleşme süresine etkisi değerlendirilmeli, teslimi gereken süre belirlenmeli ve belirlenen bu tarihten dava tarihine kadar kira kaybı hesaplattırılarak cezayı aşan zarar talebi hakkında hüküm kurulması gerekir. Bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ve yazılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.

Karşı dava yönünden ise; iskân izninin dava tarihinden sonra alınmasıyla 70.000,00 TL'lik teminat bonosu hükümsüz kaldığından bu teminat bonosunun da iadesine karar verilmesi gerektiğinden bu hususun göz ardı edilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.


VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
 

İçeriklerimiz

Eser Sözleşmesinde Ceza Koşulu Zararı Sınırlandırmaz: Alacaklı, Kusur İspatıyla Fazlasını da Talep Edebilir - eser-soezlesmesinde-ceza-kosulu-zarari-sinirlandirmaz-alacakli-kusur-ispatiyla-fazlasini-da-talep-edebilir

Eser Sözleşmesinde Ceza Koşulu Zararı Sınırlandırmaz: Alacaklı, Kusur İspatıyla Fazlasını da Talep Edebilir

Eser sözleşmesinde cezai şart zararı sınırlandırmaz. Alacaklı, borçlunun kusurunu ispatlarsa, ceza tutarını aşan zararını da talep edebilir.

Ruhsat Sahibi İşleten Değilse: Davacıdan Bu Durumu Bilmesi Beklenemez! - ruhsat-sahibi-isleten-degilse-davacidan-bu-durumu-bilmesi-beklenemez

Ruhsat Sahibi İşleten Değilse: Davacıdan Bu Durumu Bilmesi Beklenemez!

Trafik kaydında ruhsat sahibi işleten olmayabilir. Davacının bunu bilmesi beklenemez. Bu durumda ruhsat sahibine dava açılsa dahi vekâlet ücreti yüklenemez

İdarenin Hizmet Kusuru İddiasına Dayalı Kasko Sigortası Rücu Davalarında Yargı Yolu - kasko-sigortasi-ruecu-davalarinda-yargi-yolu

İdarenin Hizmet Kusuru İddiasına Dayalı Kasko Sigortası Rücu Davalarında Yargı Yolu

İstanbul BAM 8. Hukuk Dairesi 2025/1397 E., 2025/1062 K. kararında; kasko sigortacısının idareye rücu davasında görevli yargı yolunun adli yargı olduğu hükme bağlandı.

Hatır Taşımacılığı İndirimi Sadece Hatır İçin Taşıyana Uygulanır - hatir-tasimaciligi-indirimi-sadece-hatir-icin-tasiyana-uygulanir

Hatır Taşımacılığı İndirimi Sadece Hatır İçin Taşıyana Uygulanır

Yargıtay 2025/2459 E., 2025/8104 K. sayılı kararında, hatır taşıması indiriminin yalnızca hatır için yolcu taşıyan sürücü lehine uygulanabileceğini, karşı araç sürücüsü ve sigortac...

Kesin Süre Sonrası Yatırılan Bilirkişi Ücretinin Kabulü: Usul Ekonomisi ve Makul Sürede Yargılama Hakkı - kesin-suere-sonrasi-yatirilan-bilirkisi-uecretinin-kabulue-usul-ekonomisi-ve-makul-suerede-yargilama-hakki

Kesin Süre Sonrası Yatırılan Bilirkişi Ücretinin Kabulü: Usul Ekonomisi ve Makul Sürede Yargılama Hakkı

Kesin süreden sonra yatırılan bilirkişi ücretinin geçerli sayılması, usul ekonomisi ve makul sürede yargılanma hakkı kapsamında yargılamayı geciktirmez. Yargı kararlarıyla destekle...

Bir Usulsüz Tebligat, İcra Takibini Nasıl Kesinleştirir? - bir-usulsuez-tebligat-icra-takibini-nasil-kesinlestirir

Bir Usulsüz Tebligat, İcra Takibini Nasıl Kesinleştirir?

Usulsüz tebligatla kesinleşen icra takibinde oluşan zararlar nedeniyle PTT ve Adalet Bakanlığı’nın müteselsil sorumluluğu, Yargıtay kararları ışığında hukuki dayanaklarıyla değerle...

Rekabet Yasağına Aykırılık Davalarında Görevli Mahkeme - rekabet-yasagina-aykirilik-davalarinda-goerevli-mahkeme

Rekabet Yasağına Aykırılık Davalarında Görevli Mahkeme

12.09.2025’te Resmî Gazete’de yayımlanan Yargıtay içtihadı birleştirme kararıyla, rekabet yasağı sözleşmelerine aykırılık davalarında görevli mahkeme iş mahkemeleri oldu, görev kar...

Yabancı Plakalı Araçların Türkiye’de Karıştığı Trafik Kazalarında Hukuki Süreç - yabanci-plakali-araclarin-tuerkiye-de-karistigi-trafik-kazalarinda

Yabancı Plakalı Araçların Türkiye’de Karıştığı Trafik Kazalarında Hukuki Süreç

Yabancı plakalı araç Türkiye’de trafik kazasına karışırsa ne olur? Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu (TMTB) ne işe yarar? Bu yazıda bu sorulara ve daha fazlasına yanıt veriyoruz.

Aynı Bölgeden Daha Önce Hasar Alınmış Araçta Değer Kaybı Talebinin Değerlendirilmesi - ayni-boelgeden-hasar-ve-deger-kaybi

Aynı Bölgeden Daha Önce Hasar Alınmış Araçta Değer Kaybı Talebinin Değerlendirilmesi

Aynı bölgeden daha önce hasar alan araçta da değer kaybı oluşabilir. İstanbul BAM kararına göre araç marka, model ve kilometresi dikkate alınarak tazminat hesaplanır.

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.