Yargıtay: Engelli Aracında Pert Halinde ÖTV Tazminata Dahil Edilemez

Yargıtay: Engelli Aracında Pert Halinde ÖTV Tazminata Dahil Edilemez
Engelli bireyler tarafından ÖTV istisnası kapsamında edinilen araçların, trafik kazası sonucu tam zayi (pert/total) olması halinde talep edilecek tazminatın kapsamı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/20494 Esas, 2023/7847 Karar sayılı ilamı ile açıkça ortaya konulmuştur.
Anılan kararda Yargıtay; yasal imkândan yararlanılarak ÖTV bedeli ödenmeden edinilen ve kasko sigortası ile teminat altına alınan aracın tam zayi olması durumunda, davacının edinimi sırasında ödemediği ve yeni bir araç edinirken de ödemeyeceği ÖTV bedelinin tazminata dâhil edilemeyeceğini kabul etmiştir. Bu kapsamda, ÖTV bedelinin tazminata eklenmesi hâlinin sebepsiz zenginleşme sonucunu doğuracağı özellikle vurgulanmıştır.
Kararda ayrıca, sigorta poliçesinde yer alan ÖTV indirimine ilişkin özel şartların tazminat hesabında dikkate alınmasının zorunlu olduğu belirtilmiş; poliçe hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde, sigorta şirketi tarafından ÖTV bedeli düşülerek yapılan tazminat hesabının hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Yargıtay, bu değerlendirmesiyle tazminat hukukunun temel ilkelerinden olan gerçek zarar ilkesini esas almış; zarar görenin hiç katlanmadığı ve yeniden katlanmayacağı bir vergi kalemi üzerinden tazminat talep edemeyeceğini açıkça ortaya koymuştur.
Sonuç olarak, engelli statüsünde ve ÖTV istisnası ile edinilmiş bir aracın kazada pert olması halinde, talep edilebilecek tazminat aracın ÖTV’siz rayiç bedeli ile sınırlıdır. ÖTV bedelinin tazminata dâhil edilmesi, Yargıtay’ın yerleşik bu kararı karşısında mümkün değildir.
YARGITAY KARARI:
4. Hukuk Dairesi 2021/20494 E. , 2023/7847 K.
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/536 Esas - 2021/745 Karar
HÜKÜM/KARAR : Davanın Kısmen Kabulüne/ Davacının İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
SAYISI : 2020/327 Esas - 2021/36 Karar
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06.12.2018 tarihinde müvekkilinin maliki olduğu aracın Mustafa Oruç'un sevk ve idaresindeyken dava dışı araçla karıştığı trafik kazası neticesinde hasar görerek kullanılmaz hale geldiğini, ödeme yapılması için sigorta şirketine başvuru yaptıklarını, hasar dosyasının açıldığını, araç için 160.000,00 TL rayiç bedelin bildirildiğini, ihtirazi kayıtla kabul etmelerine rağmen taraflarına ödeme yapılmadığını, ÖTV indirim kısmının devletin engelli vatandaş lehine almaktan vazgeçtiği kısım olduğunu, yeni değer klozunun poliçe kapsamına alındığını, aracın peşin anahtar teslim bedelinin taraflarına ödenmesi yükümlülüğünün üstlenildiğini, ÖTV indirimi düşülerek teklif edilmesinin haksız ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini, düzenleme sonrasında müvekkilinin aynı aracı ÖTV indirimli alma olanağı bulunmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 160.000,00 TL tazminatın reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili talebini 20.11.2019 tarihinde 258.000 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin sorumluluğundaki gerçek zararın 160.000,00 TL olarak tespit edildiğini, davacının gerçek zararının ÖTV indiriminin dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğini, aracın engelli statüsünde olduğundan ÖTV indirimi ile satın alındığının alış faturaları ile sabit olduğunu, poliçe özel şartında aracın alımı sırasında yapılan vergi indirimi oranında kesinti yapılarak belirleneceğinin kararlaştırıldığını, zararın tespitinde ÖTV indiriminin dikkate alınması gerektiğini, aksinin kabulü ile hüküm tesisinin davacının sebepsiz zenginleşmesi sonucunu doğuracağını ve poliçe özel şartlarına aykırı olacağını, sigortacı talep edilen belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesinden itibaren 10 iş günü içinde tazminat miktarını ödemek zorunda olduğunu, sorumluluklarının dava tarihi itibariyle henüz başlamadığını, davanın kabulü yönünde hüküm kurulması halinde müvekkili şirketin asıl alacak tutarında yalnızca gerçek zararla sınırlı olarak sorumlu tutulmalarını talep ettiklerini belirterek davanın esastan reddine, davanın kabulü yönünde kanaat sahibi olunması halinde müvekkili şirketin temerrüde düştüğünden söz edilemeyeceğinden yalnızca gerçek zararla sınırlı sorumlu tutulması, yargılamadan kaynaklanan giderlerden, vekalet ücretinden ve faizden sorumlu tutulmamalarını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra Turhal Vergi Dairesi Müdürlüğüne ve Gelir İdaresi Başkanlığına yazılan müzekkere cevabında, davacının aynı cins (ruhsatta yer alan bilgiye göre Otomobil AC Steyşın) araç alırken ÖTV muafiyetinden yararlanarak ÖTV istisnasından yararlanmasının mümkün olduğu,trafik kazası neticesinde tekrar tescil edilmesine imkân bulunmayacak şekilde hurdaya ayrıldığı, diğer yandan poliçenin özel şartlarında aracın edinimi sırasında vergi indiriminin alınmış olması halinde, (engelli aracı, paralel ithalat, vb.) anahtar teslimi tutarında bu oranda kesinti yapılmasının söz konusu olacağının da açık bir şekilde belirtildiği, bu nedenlerle ÖTV’nin düşülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 160.000,00 TL’nin sigorta şirketinin zımni ret tarihi olan 15.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; aracın tekrardan alınıp alınamayacağının ÖTV muafiyet sınırı kapsamında kalıp kalmadığının, kaza tarihindeki mevzuat hükümlerine göre araştırılmadığını, aynı aracın ÖTV indirimli olarak alınamayacağını, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, Vergi Dairesi yazıları Gelir İdaresi Başkanlığı yazısı ve taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesindeki yeni değer klozu incelendiğinde, mahkemece verilen kararın dosyada mevcut deliller kapsamında usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davacının aracının trafik kazası sonucu kullanılamaz hale gelmesi sebebiyle araç bedeli talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1401 vd maddeleri, Kasko Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme:
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, yasal imkandan yararlanılarak ÖTV bedeli ödenmeden edinilip kasko ettirilen aracın tam zayi olması nedeniyle, davacının edinimi sırasında ödemediği ve yeni araç edinirken de ödemeyeceği ÖTV bedeli dahil olacak şekilde tazminata karar verilemeyeceği, aksi durumun sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı ve poliçedeki özel şart (ÖTV indirimine ilişkin) dikkate alındığında gözetildiğinde davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
6502 sayılı Tüketici'nin Korunması Hakkında Kanun'un 73/2. maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.06.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İletişim Formu
YASAL UYARI
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.









