4. Hukuk Dairesi 2023/1688 E. , 2025/1103 K.
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/1136 E., 2022/1136 K.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ
SAYISI : 2022/İHK-64246
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ
SAYISI : 2022/275795
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile sigortalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki traktörün karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını, sigorta şirketi tarafından kısmi ödeme yapıldığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında dava değerini 133.890,25 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; başvurunun usulüne uygun olmadığını, ödeme ile sorumluluklarının kalmadığını, maluliyet raporunu kabul etmediklerini , davacının kazada müterafik kusuru olduğunu, faizi kabul etmediklerini, davacı lehine vekalet ücretinin tam verilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kısmen kabulüne ve 104.039,10 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 24.05.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve davacı taraf vekillerince itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraf vekillerinin itirazının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kusuru ve maluliyeti kabul etmediklerini, ödeme ile sorumluluklarının kalmadığını, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, vekalet ücretinin hatalı takdir edildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacının ehliyetsiz olması nedeniyle hesaplanan tazminattan %20 müterafik kusur indirimi yapılmasının hatalı olduğunu, salt ehliyetsiz olmanın kazanın oluşumuna etkisinin olmadığını, ayrıca indirmi sırasının da hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davalı ... tarafından ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanan davacı sürücünün sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki 2 numaralı bent, davalı vekilinin aşağıdaki 3/a-b numaralı bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacının diğer temyizine gelince;
Olaya ilişkin olarak Demirci Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/66 esas ve 2022/367 Karar sayılı dosyasından yapılan yargılamada hükme esas alınan ve tarafların kusur durumuna yönelik tüm çelişkileri gideren ve ceza hükmüne esas kabul edilen 30.06.2022 tarihli Karayolları Fen Heyeti kusur raporunda, davalıya sigortalı araç sürücüsü Abdullah Emre'nin hızını görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak, önündeki araç ile güvenli mesafe bırakmama ve etkili fren ön tedbirine başvurmamak, sola manevra yapmasına rağmen sol şeride giremeyerek sağ ön tarafıyla sürücü ... yönetimindeki traktöre bağlı römorkun sol arka tarafına çarpması sonucunda meydana gelen kazada , 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 52/b-c ve 84. Maddesini ihlal ettiğinden kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, sürücü ...'ün ise traktöre bağlı küçük kapasiteli ışıklandırması ve uyarı ikaz işaretlemesi bulunmayan römork ile yerleşim yeri dışındaki Devlet yolunda seyir halinde iken, aynı istikametteki otomobilin, römorkun sol arka kısmına çarpmasına ilişkin kazada, traktöre bağlı römorkun görünürlüğünü sağlayacak şekilde uygun ışık donanımı bulundurmaması nedeniyle 2918 sayılı Karayolları trafik Kanunu'nun araçların ışıklandırılması başlıklı 63. Maddesinde düzenlenen "Karayollarında trafiğe çıkan bütün araçların, nicelik ve nitelikleri, yönetmelikte belirtilen şartlara uygun ışık donanımı bulundurmaları zorunludur" kuralını ihlal ettiği, bu hali ile kazanın oluşumunda tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem yargılamasında alınan 02.09.2022 kusur raporunda da ceza dosyasında hükme esas kabul edilen rapor ile uyumlu olarak kazanın meydana gelmesinde davacı ...'ün idaresindeki traktör cinsi aracın ön ve arka ışıkları yanar vaziyette seyretse de traktör arkasına bağlı römorkta takılması/kullanılır durumda olması zorunlu olan uyarı levhaları bulunmadan seyrettiği sırada kendisinden hızlı seyirle arkasından yaklaşan kazaya taraf otomobil sürücüsüne karşı görünürlüğünü tamamlamadığı ve bu ön tedbirsiz davranışı ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 31. Maddesinde düzenlenen "Araçlarda; a) Özelliklerine ve cinslerine göre yönetmelikte nitelik ve nicelikleri belirtilen gereçlerin, … bulundurulması ve kullanılır durumda olması zorunludur." ve Çekici ve Römorkların Tescili Yönetmeliğinin 42. Maddesinde düzenlenen " Traktör römorklarının arka kısımlarına; Avrupa Topluluğu Direktifleri ve Avrupa Ekonomik Komisyonu Regülasyonu ECE R 69’a uygun iki adet işaret levhası takılır." kuralı ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %25 (yüzdeyirmibeş) oranında kusurlu olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 52, 64 ve 84/d maddelerini ihlal ettiği ve bu hali ile kazanın meydana gelmesinde %75 kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, işbu rapor hükme esas alınarak, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazada %75 kusuruna göre belirlenen zarardan , davacının sürücü belgesiz araç kullanması nedeniyle müterafik kusurlu olduğu kabulü ile, %20 indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hakem Heyetinin tarafların kazanın oluşumundaki kusur oranlarına yönelik kabulü yerinde olmakla birlikte, tazminattan davacının ehliyetsiz araç kullanması nedeniyle %20 müterafik kusur indirimi yapılması hatalı olmuştur. Zira, davacının sürücü belgesiz araç kullanmasının kazanın oluşumuna etkisinin olmadığı başka bir deyişle kazanın meydana gelmesi ile ehliyetsiz araç kullanma arasında illiyet bağının bulunmadığı dosya kapsamındaki kusur raporları ile sabittir.
O halde hesaplanan tazminattan yazılı olduğu şekilde müterafik kusur indirimi yapılmadan hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yanılgılı değrerlendirme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
a-Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılması gerekir.
Her ne kadar Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şarları A.2 maddesinin (i) fıkrasında Kurul Raporu: Usulüne uygun olarak tanzim edilen, 20/2/2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe göre düzenlenen, sakatlık oranını, geçici iş göremezlik süresini ve bakıcı ihtiyacını gösterir kurul raporunu ifade ettiği belirtilmiş olsa da Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik incelendiğinde yönetmeliğin amacının terör, kaza ve yaralanmaya bağlı olarak çocuklar ile ilgili özel gereksinim alanlarının belirlenmesine yönelik raporun hazırlanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu anlaşılmaktadır. Yönetmeliğin 4. maddesinin (n) fıkrasında ise “Özel gereksinim” çocuğun toplumsal yaşama eşit katılabilmesi için bedensel ya da gelişimsel işlev kısıtlılığı olmayan bireylerden farklı sağlık, eğitim, rehabilitasyon, cihaz, ortez, protez, çevresel düzenlemeler ve diğer sosyal ve ekonomik haklara ve hizmetlere gereksiniminin olmasını ifade ettiği belirtilmiştir.
Yönetmeliğin 8. maddesinin (f) fıkrasında açıkça raporda engel oranının yazılmayacağının ifade edilmesi aynı zamanda yönetmeliğin EK.3 de bulunan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Mevzuatla Uyum Arandığında Kullanılacak Tablo incelendiğinde engel oranı olarak %20 nin altındaki oranların gösterilmediği, Yönetmeliğin amacının engellilik oranları arasında çocukların özel gereksiniminin olup olmadığı ile ilgili olduğu oysa TBK 54. maddesi gereği kişinin bedensel zararının belirlenmesi için “Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar” belirlenerek küçüğün sürekli iş gücü kaybı oranının belirlenerek buna bağlı olarak bedensel zararları tespit edilmesi gerektiği anlaşıldığından çocukların trafik kazası sonucu sürekli sakatlık oranlarının tespitinde Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğin uygulanma imkanın olmadığı ve Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve eklerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacı kaza tarihinde 14 yaşında olup başvuruda sunulu maluliyet raporunda kazadan kaynaklı sürekli iş göremezliği Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ve Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre ayrı ayrı belirlenmiş, Hakem Heyetince Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükmüne göre belirlenen %5,1 orana göre tazminata hükmedilmiştir.Ancak varılan sonuç doğru olmamıştır.
Şu durumda; Çözger atfıyla Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve eklerine göre sürekli iş göremezlik oranı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış yönetmeliğe göre hazırlanan rapora göre hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
b.5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17 nci, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi (AAÜT)’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
1- Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin (3/a-b) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde davacı ile davalıya iadesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
28.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.