Belediye Otobüsünün Karıştığı Kazada Hizmet Alımı Savunması ve Belediye Sorumluluğu

Belediye Otobüsünün Karıştığı Kazada Hizmet Alımı Savunması ve Belediye Sorumluluğu
26 Mayıs 2025

Belediye Otobüsünün Karıştığı Kazada Hizmet Alımı Savunması ve Belediye Sorumluluğu


Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi'nin 27.03.2025 tarihli ve 2024/1315 Esas, 2025/470 Karar sayılı ilamı, belediye otobüslerinin karıştığı trafik kazalarında belediyenin hukuki sorumluluğuna ilişkin önemli bir içtihat teşkil etmektedir.

Somut olayda, davalı Belediye Genel Müdürlüğü vekili, kazaya karışan otobüsün bir taşeron firma çalışanı tarafından kullanıldığını, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur. Ancak Mahkeme, belediye otobüsleri ile yolcu taşıma hizmetinin kamu hizmeti niteliğinde olduğunu, taşımanın planlama ve denetiminin doğrudan belediye tarafından yürütüldüğünü vurgulamıştır. Bu nedenle, hizmetin doğrudan belediye personeli yerine hizmet alımı yoluyla sağlanmış olması, belediyenin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.

Mahkeme, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesi gereğince, motorlu aracın işleteni sıfatıyla belediyenin sorumluluğunun bulunduğuna hükmetmiştir. Buna göre, işletenin sorumluluğu, kusurdan bağımsız olarak doğmakta ve sürücünün hizmet alımı yoluyla istihdam edilmesi bu sorumluluğu bertaraf etmemektedir. Bu çerçevede, davalının husumet itirazı yerinde görülmemiş ve istinaf talebi reddedilmiştir.

Bu karar, kamu hizmeti kapsamında yürütülen ulaşım faaliyetlerinde hizmet alımına dayalı işletme modelinde dahi, belediyelerin işleten sıfatıyla sorumlu tutulabileceğini net biçimde ortaya koymaktadır. Böylelikle, hizmetin organizasyon ve denetimini elinde tutan kamu kurumlarının, meydana gelen zararlar karşısında doğrudan sorumluluğu gündeme gelebilecektir.

 

İÇTİHAT METNİ:

 

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

35. HUKUK DAİRESİ

T.C.

ANKARA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

35. HUKUK DAİRESİ

 

ESAS NO : 2024/1315

KARAR NO : 2025/470

 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

K A R A R

 

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 11/09/2024

NUMARASI : 2024/254 Esas 2024/469 Karar

 

DAVANIN KONUSU : Tazminat

 

KARAR TARİHİ : 27/03/2025

GEREKÇELİ KARAR

YAZILMA TARİHİ : 13/05/2025

 

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI

Davacılar vekili dava dilekçesinde; 26/05/2015 günü saat:13.10 sıralarında davalı ... Genel Müdürlüğü'nün işleteni olduğu, davalı ... şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı otobüsün seyri sırasında kaza yerine geldiğinde, seyrine göre sağından yaya kaldırımından karşıdan karşıya geçmeye çalışırken yaya ...'e aracının sol ön kısmı ile çarpması sonucu yayanın taşıt yolu üzerine düşerek yaralandığını, diğer davacıların da, müvekkili ...’in anne ve babası olduğunu, müvekkili ...’in maddi ve manevi, diğer müvekkillerinin ise manevi olarak zarara uğradığını, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, müvekkili ... için 10,00 TL geçici iş göremezlik, 10,00 TL sürekli iş göremezlik, 10.00 TL bakıcı giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yine müvekkili ... için 50.000,00 TL, müvekkilleri ... ve ... için 15.000,00'er TL manevi tazminatın ... Genel Müdürlüğünden olay tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile tahsilini istemiştir.

Davalı ... ... Sigorta A.Ş cevabında; davanın reddini istemiştir.

Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; olayın kastılı bir eylem olmadığını, taksirli bir eylem olduğunu, maddi ve manevi tazminatın, müvekkiline ait araç sürücüsünün sosyal ekonomik durumu gözetilerek takdir edilmesi gerektiğini, taleplerin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk derece mahkemesi tarafından daha önce verilen 23/03/2022 tarihli, 2020/46 E. 2022/204 K. Sayılı kararın Dairemiz, 21/02/2024 tarih, 2022/1814 E. 2024/252 K. sayılı kararı ile kaldırılması sonrasında, ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılamada, mahkemece;

Davanın, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, kusur yönünden yapılan değerlendirmede, davalıya ait araç sürücününün 19 metre fren tedbirine başvurması nedeniyle davalı sigortalı araç sürücüsünün aracını hızını yol durumu, yük ve teknik özelliğine görüş, yol, hava ve trafik durumunun getirdiği şartlara uydurmamak şeklindeki kuralı ihlal ederek tali kusurlu olduğu, kusur oranının %25 olduğu, davacı yayanın yaya geçidini kullanmayarak taşıt yolundan karşıdan karşıya geçmesi nedeniyle asli kusurlu olduğu, kusur oranının %75 olduğu, BAM kaldırma kararı doğrultusunda yeniden değerlendirme yapıldığı, davacının kaza tarihi ve geçici iş göremezlik döneminde 18 yaşından küçük olması, öğrenci olması, gelir getirici herhangi bir işte çalışmaması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatına hak kazanamadığı, alınan maluliyet raporunda sürekli maluliyeti de bulunmadığı, bu nedenle sürekli iş göremezlik tazminatına da hak kazanamadığı, geçici bakıcı gideri yönünden bilirkişi marifetiyle yapılan hesaplamada 3 hafta süresince başkasının yardımına muhtaç kaldığı dikkate alınarak 841,05 TL tazminat hesaplandığı, davalının %25 kusuru oranında yapılan hesaplamada 210,26 TL geçici bakıcı gideri tazminatı davacının geçici bakıcı giderini davalılardan talep edebileceği, manevi tazminat yönünden, davacının kaza nedeniyle 3 hafta süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu, tedavi için hastanede kaldığı, 2918 sayılı kanunnu 90. madde ve TBK 56. maddesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının yaşının küçük olması, kaza nedeniyle yaralandığından duyduğu elem ve kederin derecesine göre, davacıya 16.000,00 TL, anne ve babasına çocuklarının yaralanması nedeniyle duydukları elem ve keder derecesine göre 7.000,00'er TL manevi tazminat takdir etmek gerektiği gerekçesiyle; “1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 210,26-TL geçici bakıcı giderinin davalı ... Genel Müdürlüğü ve davalı ...Ş.'den (sigorta şirketinden dava tarihi olan 20/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte) olay tarihinden (26.05.2015) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

Manevi Tazminat yönünden ... için 16.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden (26.05.2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Genel Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,

Manevi Tazminat yönünden ... için 7.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden (26.05.2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Genel Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,

Manevi Tazminat yönünden ... için 7.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden (26.05.2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Genel Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiş, karar davacılar vekili ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istinaf edilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ

Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; takdir edilen manevi tazminatın çok düşük ve sembolik olduğunu, emsal dosyalarda bu rakamların üzerinde manevi tazminata hükmedilmiş olduğunu, dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminatın makul olduğunu, davanın kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

Davalı ... Genel Müdürlüğü istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin muhtelif sorumluluk sigortaları bulunduğundan, davaya konu zararların sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle müvekkili hakkında hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, kazaya davalının kusuru ile sebebiyet verdiğini ve bilirkişi raporuna göre %75 kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle de maluliyetinin meydana gelmediğini, takdir edilen manevi tazminatın, zenginleşmeye neden olacak mahiyette olduğunu ve manevi tazminatın amacına uygun olmadığını, kazaya karışan araç müvekkiline ait ise de, sürücüsünün ... çalışanı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin kusuru olmadığı gibi müvekkiline husumet de yöneltilemeyeceğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE

Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;

Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ve TBK'nın 56/1-2 maddesi gereğince manevi tazminat istemidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacılar vekili ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekil tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.

Olay tarihinde, davacı ...'in, taşıt yolundan geçişi sırasında, davalı ... Genel Müdürlüğüne ait belediye otobüsünün, taşıt yoluna giren davacıya çarpması ile trafik kazasının meydana geldiği, kaza neticesinde, davacının sol kol humerusta fraktür, baş bölgesinde sağ parietal kemikte liner fraktür, meydana geldiği, kaza nedeniyle davacının çalışma gücü kaybı meydan gelmediği, iyileşme süresinin 3 ay olduğu, 3 hafta süre ile bakıma muhtaç kaldığının maluliyet raporu ile tespit edildiği, Kaza Tespit Tutanağı, davacıya ait maluliyet raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.

Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili, kazaya karışan aracın ... çalışanı tarafından kullanıldığından sorumluluğu olmadığını ileri sürmüş ise de, Belediye otobüsleri ile yolcu taşıma hizmetlerinin, davalı tarafından yapılması yanı sıra taşımanın denetimi davalının gözetim ve planlaması çerçevesinde yapılmasına göre, araç sürücüsü hizmet alımı ile başka bir şirketten sağlansa dahi, 2918 Sayılı Yasa 85/1 maddesi kapsamında davalının sorumluluğun bulunmasına göre, davalının husumete yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.

Tarafların manevi tazminat miktarına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; davalıya ait araç sürücüsünün %25 oranında, davacı ...'in %75 kusuru ile meydana gelen kaza neticesinde davacının vücudunda kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralanmış olup, davacı ..., TBK'nın 56/1 maddesi gereğince, yaralanma her ne kadar maluliyet oluşturmamış ise de niteliği itibariyle ağır bedensel zarar mahiyetinde olduğundan, anne ve babası da, çocuklarının yaralanması nedeniyle manevi tazminat talep edebilir. Bu durumda davacılara manevi tazminatın amacına uygun, olayın oluş şekli, kusurun ve yaralanmanın ağırlığı, tarafların sosyal ekonomik durumu gözetilerek TMK'nın 4. maddesi çerçevesinde hakkaniyete uygun bir miktar tazminata karar verilir. Somut olayda, kazanın taksirli eylem neticesinde meydana gelmiş olması ve davacının kazanın meydana gelmesindeki kusurunun ağırlığı, kazaya bağlı yaralanmasının mahiyeti, tarafların sosyal ekonomik durumu ve kaza tarihinde paranın satın alma gücü nazara alındığından takdir edilen manevi tazminatın TMK'nın 4. maddesine uygun, hak ve nesafet ölçüsünde takdir edilmiş olduğu anlaşıldığından davacı ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.

Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davacılar vekilinin ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;

1-Davacılar vekilinin ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-Davacılardan alınması gereken 615,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 427,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 187,80 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

3-Davalı ... Genel Müdürlüğünden alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından yeninden alınmasına yer olmadığına,

4-İstinaf edenlerden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,

5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,

6-HMK'nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 27/03/2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

İçeriklerimiz

Yapay Zekâ Sistemlerine İlişkin Kanun Teklifi TBMM Komisyonlarında Görüşülüyor - yapay-zeka-sistemlerine-iliskin-kanun-teklifi-tbmm-komisyonlarinda-goeruesuelueyor

Yapay Zekâ Sistemlerine İlişkin Kanun Teklifi TBMM Komisyonlarında Görüşülüyor

Yapay zekâ sistemlerine ilişkin kanun teklifi TBMM’ye sunuldu. Teklif, dijital güvenlik, etik kullanım ve hukuki sorumluluk düzenlemeleri hedefliyor.

Halefiyet İlkesi Kapsamında Sigortacının Yabancı Para Üzerinden Rücu Sınırı - halefiyet-ilkesi-yabanci-para-ruecu-siniri

Halefiyet İlkesi Kapsamında Sigortacının Yabancı Para Üzerinden Rücu Sınırı

Sigortacı, halefiyet ilkesi gereği sigortalısının Türk Lirası işlemleriyle sınırlıdır; yabancı para üzerinden rücu talebinde bulunamaz.

Trafik Kazasında Vefat Eden Öğrencinin Gelirinin Belirlenmesi - trafik-kazasinda-vefat-eden-oegrencinin-gelirinin-belirlenmesi

Trafik Kazasında Vefat Eden Öğrencinin Gelirinin Belirlenmesi

Trafik kazasında vefat eden öğrencinin gelir tespiti, Ankara BAM 35. Hukuk Dairesi 2025/1279 kararına göre meslek odası araştırmasıyla yapılmalıdır.

2025-2026 AAÜT Resmî Gazete’de Yayımlandı! - 2025-2026-aa-ue-t-resmi-gazete-de-yayimlandi

2025-2026 AAÜT Resmî Gazete’de Yayımlandı!

2025-2026 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Resmî Gazete’de yayımlandı. Yeni AAÜT ile dava ve icra ücretleri güncellendi, yüzdelik dilimler değişti.

Kira Hukukunda Sözleşme Maddelerinin Bağlayıcılığı - kira-hukukunda-soezlesme-maddelerinin-baglayiciligi

Kira Hukukunda Sözleşme Maddelerinin Bağlayıcılığı

Reklam alanı kira sözleşmelerinde mülkiyet devrinin kiracılık sıfatına etkisi, İstanbul BAM 36. HD 2025/2318 kararında değerlendirildi. Sözleşme hükmüyle kiracılık sona erdi.

TİHEK: 28 Yaş Üstü Öğrencileri İndirim Dışında Bırakmak Ayrımcılıktır - tihek-28-yas-uestue-oegrencileri-indirim-disinda-birakmak-ayrimciliktir

TİHEK: 28 Yaş Üstü Öğrencileri İndirim Dışında Bırakmak Ayrımcılıktır

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin öğrenci indiriminde 28 yaş sınırı uygulamasını yaş temelinde ayrımcılık olarak değerlendirerek 200.000 TL i...

Zorunlu Dava Arkadaşlığında Tek Malik Arabuluculuğu Yeterli mi? - zorunlu-dava-arkadasliginda-arabuluculugu

Zorunlu Dava Arkadaşlığında Tek Malik Arabuluculuğu Yeterli mi?

Zorunlu dava arkadaşlığında tek malik üzerinden yapılan arabuluculuk başvurusu dava şartını karşılar mı? Antalya BAM 6. HD’nin 2025 tarihli kararıyla önemli bir içtihat oluşturuldu...

Lexis Hukuki Danışmanlık ve Arabuluculuk Bürosu Artık YouTube’da! - lexis-hukuki-artik-you-tube-da

Lexis Hukuki Danışmanlık ve Arabuluculuk Bürosu Artık YouTube’da!

Lexis Hukuki Danışmanlık ve Arabuluculuk Bürosu olarak hukuk, arabuluculuk ve güncel yargı kararlarına dair bilgilendirici içeriklerle artık YouTube’dayız. Abone olmayı unutmayın!

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.