BA/BS Formları Uygulamadan Kaldırıldı Mı?

BA/BS Formları Uygulamadan Kaldırıldı Mı?
25 Eylül 2024

BA/BS FORMLARI UYGULAMADAN KALKTI MI?

BA/BS Formları Kalktı Mı?

 

BA/BS formlarının vergi dairesine bildirilmesi, ticari şirketleri yakından ilgilendiren bir uygulamadır. 25.09.2024 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete'de, Kanun Koyucu BA/BS formlarına ilişkin yeni düzenlemeler öngörmüştür. İlgili düzenlemeye ilişkin tüm detaylara bu yazımızdan ulaşabilirsiniz.

 

BA/ BS Formu Nedir?

 

BA/ BS formu ticari işletmelerin arasında yapılan işlemlere dair vergi dairelerine beyan ettikleri bir belgedir. Vergi mükellefinin finansal kayıtlarının sağlıklı olarak tutulmasını destekler. BA(Bildirim Alış) formu bilanço hesabına göre defter tutan mükellefin, mal ve hizmet alımları hakkında vergi dairesine bildirimde bulunurken sundukları bir belgedir; BS(Bildirim Satış) formu ise bilanço esasına göre defter tutan mükellefin, sattıkları mal ve hizmet detaylarını vergi dairesine bildirimde bulunurken sundukları belgedir.

Bilanço hesabına göre defter tutan vergi mükelleflerinin BA/BS formu tutmasının uygulamayı kolaylaştırmayı amaçlayan belli başlı amaçları vardır;

 

  • Formların beyanı vergi mükelleflerinin gelir ve giderlerini şeffaf bir şekilde beyan etmelerini sağlar.
  • Formlar vergi dairelerinin mükelleflerin yükümlülüklerini denetlemesinde bilgi aktarımını kolaylaştırır.
  • Formlar kontrol mekanizması işleviyle vergi kaçakçılığını ve vergi kayıplarını önleme amacı güder.

 

Form BA ve Form BS Bildirimi Verilmesi Uygulamasına Son Verildi

 

25.09.2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 565 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile form BA ve form BS uygulamasına son verilmiştir. Bilanço esasına göre defter tutan vergi mükelleflerinin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alım ve satımlarına ilişkin olarak vermekle yükümlülükleri bulunan form bildirimi uygulamasına son veren bu tebliğ ikinci maddesiyle bunun sebeplerine değinmektedir:

 

MADDE 2: (1) 213 sayılı Kanunun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 21/7/2005 tarihli ve 25882 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 350)’yle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile, mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiştir.

(2) Daha sonra 17/8/2006 tarihli ve 26262 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 362), 6/2/2008 tarihli ve 26779 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 381) ve 4/2/2010 tarihli ve 27483 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 396) ile de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

(3) Elektronik belge uygulamalarının yaygınlaşması, elektronik ortamda düzenlenen belgelere erişimin kolaylaşması ve kamu kurumları arasındaki bilgi paylaşımının etkinleşmesine bağlı olarak vergi mükelleflerinin uyum maliyetlerinin azaltılması, mükellef ve meslek mensupları tarafından verilmesi gereken bildirimlerin azaltılması amacıyla, Eylül 2024 dönemi bildirimlerinden başlamak üzere Form Ba ve Form Bs bildirimlerinin verilmesi uygulamasına son verilmesi uygun bulunmuştur.

(4) Bu kapsamda, Eylül 2024 dönemi ve bu dönemi izleyen dönemlere ilişkin olarak Form Ba ve Form Bs bildirimi verilmeyecektir.

 

Maddenin 3. fıkrasında da bahsedildiği üzere teknolojide yaşanan gelişmeler sayesinde elektronik belgeler, vergi mükelleflerinin finansal kayıtlarının takibini kolaylaştırmıştır. Hazırladıkları elektronik belgelerin yanı sıra doldurma yükümlülükleri bulunan bu formun uygulamasına, maliyeti ve iş yükü göz önüne alınarak; vergi mükellefleri tarafından verilmesi gereken bildirimlerin azaltılması amacıyla Eylül 2024 dönemi bildirimlerinden başlamak üzere son verilmiştir. 

 

Teknolojinin hızla gelişmesi ve hayatımızı kolaylaştırmasıyla halihazırda kullanılan uygulamaların terk edilmesi kanunların yetersiz kalmasına sebebiyet verebiliyor. Gelişmelerin günlük yaşamımıza kattığı yeniliklerle birlikte bu yeniliklere uyumlu hukuki düzenlemelerin yapılması hasıl olmaktadır. Yapılan bu hukuki düzenlemeler toplumun ve bireyin ihtiyaçları karşılamak, haklarını korumak, ticari ilişkileri desteklemek ve teknolojik gelişmelerle uyumlu bir hukuk sistemi oluşturmak açısından büyük önem taşımaktadır. 565 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin bu uygulamaya son vermesinin amacı teknolojiye uyumlu hukuk sistemini destekleyerek vergi uygulamalarını kolaylaştırmaktır. Elektronik ortamda hazırlanan belgelerin erişim kolaylığı ve uygulamanın yaygınlığı vergi dairelerinin denetim mekanizmasına katkı sağlayacaktır, vergi yükümlülerinin külfetini azaltacaktır.

 

 

İçeriklerimiz

Yargıtay HGK: Döviz Cinsinden Süresiz Nafaka, 18 Yıl Sonra Hakkaniyet Gereği Uyarlanabilir - doeviz-cinsinden-sueresiz-nafaka-18-yil-sonra-hakkaniyet-geregi-uyarlanabilir

Yargıtay HGK: Döviz Cinsinden Süresiz Nafaka, 18 Yıl Sonra Hakkaniyet Gereği Uyarlanabilir

Yargıtay HGK, 18 yıl sonra döviz cinsinden süresiz nafakanın tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre uyarlanabileceğine hükmetti. Karar, nafaka davaları ve uyarlama talepler...

Trafik Kazalarında Kusur Tespitinde Çarpışma Noktasının Belirleyici Rolü - trafik-kazalarinda-kusur-tespitinde-carpisma-noktasinin-belirleyici-rolue

Trafik Kazalarında Kusur Tespitinde Çarpışma Noktasının Belirleyici Rolü

Trafik kazalarında kusur tespiti yapılırken araçların çarpışma noktası kritik öneme sahiptir. Yargıtay kararlarında da çarpışma yönü, hız ve kavşak önceliği kusur oranını doğrudan ...

HGK Kararı: Trafik Kazalarında Kusur Oranı Belirlenemediğinde %50-%50 Kusur Paylaşımı - trafik-kazalarinda-kusur-orani-belirlenemediginde-50-50-kusur-paylasimi

HGK Kararı: Trafik Kazalarında Kusur Oranı Belirlenemediğinde %50-%50 Kusur Paylaşımı

Trafik kazalarında kırmızı ışık ihlali ispatlanamazsa, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre taraflar %50-%50 kusurlu sayılır. Bu içtihat tazminat davaları için önemlidir.

Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik: Araçlarda Kamera ve Takip Sistemi Zorunluluğu - karayollari-trafik-yoenetmeliginde-degisiklik-araclarda-kamera-ve-takip-sistemi-zorunlulugu

Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik: Araçlarda Kamera ve Takip Sistemi Zorunluluğu

Karayolları Trafik Yönetmeliği değişikliği ile araçlarda kamera, takip sistemi ve acil buton zorunluluğu getirildi. Yeni düzenleme güvenlik ve trafik denetimi açısından önem taşıyo...

Yargıtay: Ehliyetsizlik Tek Başına Müterafik Kusur İndirimi Sebebi Değildir, İlliyet Bağı Şart - ehliyetsizlik-tek-basina-mueterafik-kusur-indirimi-sebebi-degildir-illiyet-bagi-sart

Yargıtay: Ehliyetsizlik Tek Başına Müterafik Kusur İndirimi Sebebi Değildir, İlliyet Bağı Şart

Yargıtay, ehliyetsizliğin tek başına müterafik kusur indirimi nedeni olamayacağını açıkladı. İndirimin geçerli olabilmesi için kazayla illiyet bağı somut delillerle ispatlanmalı.

Yargıtay: İhtiyaç Nedeniyle Tahliyede Arabuluculuk, Tahliye Hakkı Doğduktan Sonra Yapılmalı - ihtiyac-nedeniyle-tahliyede-arabuluculuk-tahliye-hakki-dogduktan-sonra-yapilmali

Yargıtay: İhtiyaç Nedeniyle Tahliyede Arabuluculuk, Tahliye Hakkı Doğduktan Sonra Yapılmalı

Yargıtay 3. HD, ihtiyaç nedeniyle tahliyede zorunlu arabuluculuk başvurusunun tahliye hakkı doğduktan sonra yapılması gerektiğine karar vererek yanlış başvuru zamanlamasının davayı...

Anayasa Mahkemesi’nden Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Önemli Hak İhlali Kararı  - anayasa-mahkemesi-nden-kisisel-verilerin-korunmasina-iliskin-oenemli-hak-ihlali-karari

Anayasa Mahkemesi’nden Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Önemli Hak İhlali Kararı

Anayasa Mahkemesi, kişisel sağlık verilerinin üçüncü kişilerle paylaşılması konusunda önemli bir hak ihlali kararı verdi. 05.08.2025 tarihli karar, kişisel verilerin korunması açıs...

Uzun Süreli Araç Kiralamada Trafik Kazası ve İşleten Sıfatının Belirlenmesi - uzun-suereli-arac-kiralamada-trafik-kazasi-ve-isleten-sifatinin-belirlenmesi

Uzun Süreli Araç Kiralamada Trafik Kazası ve İşleten Sıfatının Belirlenmesi

Uzun süreli araç kiralamada trafik kazası halinde husumet, işleten sıfatı ve sorumluluk tartışması; kira sözleşmesinin üçüncü kişilere etkisi ve fiili hâkimiyet Ankara BAM kararıyl...

Sahte Reçetelerde Eczacının Sorumluluğu ve Rücu Hakkı - sahte-recetelerde-eczacinin-sorumlulugu-ve-ruecu-hakki

Sahte Reçetelerde Eczacının Sorumluluğu ve Rücu Hakkı

Sahte reçete nedeniyle reçete bedeli eczacı üzerinde bırakılabilir. Eczacı zararı, sahtecilik eylemini gerçekleştiren kişilerden rücu yoluyla talep edebilir.

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.